Beylikdüzü Kurucu İlçe Belediye Başkanı ve Marmara Mühendislik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Müh. Vehbi Orakçı, geçen ay Kaya Rama'da otelde Ganalı işadamlarıyla beraber bir basın toplantısı düzenlemişti. Orakçı, basın toplantısında Ganalı işadamlarıyla beraber yapacağı projenin ön anlaşmasını imzaladıktan sonra, Irak'a Haziran ayında gideceğini, gelirsem beraber gidebileceğimizi söylemişti. Tereddütsüz 'tamam' demiştim.
2003 yılında savaş döneminde gittiğim, Zaho'dan girerek, Suudi Arabistan sınırına kadar gezdiğim Irak'a 10 yıl sonra bir kez daha görmek ilginçolacaktı.,.
Ve en önemlisi fotoğraflarda, broşürlerde gördüğüm, Orakçı'nın her anlattığında 'acaba' diyerek tereddütle yaklaştığım projeyi, görerek tereddüterimi de doğrulayacaktım.
Geceli gündüzlü çalışılıyor
2.5 saatlik bir yolculuktan sonra, uçağımız Necef'e indi... Havaalanı'nda bizi karşılayan şantiye görevlisiyle Kerbala'da ki şantiyeye yaklaşık iki saat içersinde vardık.
Orakçı, Kerbala'da inanın çok büyük bir projeyi hayata geçiriyor. Çölün ortasında... Yakıcı sıcaklığın altında çok kısa bir sürede, Irak'ın en önemli villa şehirlerinden biri, Kerbala'nın da vitrini olacak olan projenin yüzde 40'nın bitirmişti. Bırakın o sıcaklıkta dışarıda durmayı, içeride klimalar çalışmasa oturmanın bile mümkün olmadığı çöl sıcaklığında, yüzlerce insan geceli gündüzlü çalışıyordu.
****
Tam tamına bizden 40-50 yıl geri olan Kerbala, Necef kentleri...
Terörden dolayı kentlerde sıkıyönetim var... Gece 23'den sonra şehre girmek, sabah saat 05.30'a kadar da şehirden çıkmak yasak... Her kentin girişinde ve çıkışında olağanüstü güvenlik tebdirleri alınmış. Ama bizim sitelerin güvenlikleri bile onlardan bin kat daha iyidir.
Amerikalılar gitmiş, yerine gelen Iraklı askerler ise Amerikalı askerlerin kıyafetleri ve şapkalarıyla görev yapıyorlar. Sanki Amerikalı askerle hiç gitmemiş gibi... Ruhları yaşıyor. Nede olsa sistemi kuran Amerikalılar... Amerikalılar giderken tüm askeri araçlarını bırakmışlar.
Amerikalılar'a nanik yapılmış
Kerbala'da ve Irak'da şiilerin iktidar olduğunu görünce, hayatın cilvesinin Amerikalalılar'a nanik yaptığını görüyorum. Amerikalılar sunnileri iktidardan uzaklaştırılmışlar, şiilerin ise iktidar olmasına katkı sunmuşlar... İran'a düşman Amerika, Irak'da İran'ın müttefiki olan Şiilerin iktidara gelmesini sağlaması... Diyalektik işliyor... Hemde hiç aksamadan... Zıtların birliği.. Tez ve anti tezin yeni sentezi...
****
Şiilerin yaşadığı kentlerde sunni terör örgütlerinin terör saldırıları devam ediyor. Sokak ortasında kimlik kontrolü yapan sunni terör örgütleri, şii olduklarını söyleyen ve inandıklarına kafalarından vuruyorlar. Canlı bombalarla, bomba yüklü araçlarla şiilerin yaşadıkları yerleri hedef alıyorlar.
Şii iktidarı ise, iktidar olduğu günden beri Saddamcılara yönelik yürüttüğü şiddet politikası doğal olarak sunnilere yönelik tasfiye hareketi, karşılığını sokakta karşı terör olarak alıyor.
Kongre binası yapılmış
Neyse şantiyeye varıyoruz. Bizi şantiye görevlileri karşılıyor... Sohbete başlıyoruz... Bizim için hazırlanan kahvaltıyı yapıyoruz. Ardından çok kısa bir sürede hazırlanan kongre merkezini geziyoruz. Hummalı bir çalışma var.
Marmara Mühendisliğin projesini üstlendiği KGGC Gurup'un şirket kongresi yapılacağı kongre binasını geziyoruz. Çok kısa bir süre içersinde hazırlanan kongre binası hakkında bilgiler veriyor Genel Koordinatör Muhlis Çiftçi... Akşam yapılacak kongre hazırlıklarında onlarca insan karıncalar gibi çalışıyorlar...
Genel Koordinatör Çiftçi ve çalışma arkadaşları çok heyacanlılar... Kongre Merkezi bir taraftan temizlenirken bir taraftan da eksiklikleri gideriliyor. İnanmışlar ve başarmışlar.. Vehbi Orakçı da çalışma arkadaşlarına çok güveniyor.
****
Durra Kerbala Projesi 660 dönüm. İçersinde 1270 villa, 7 okul, 2 cami, sağlık ocağı, kültür merkezi, avm, havuz ve sosyal donatı alanları bulunuyor. Projenin toplam maliyeti yaklaşık 200 milyon dolar.
Projeden villa alanlar içersinde; Irak Başbakanı Nuri Kamil Muhammed Hasan el-Maliki, Genel Kumay Başkanı, Kerbala Valisi Amaleddin Elhır, Kerbala Meclis Başkanı Ahmet Maliki ve Kerbala'nın yeni zenginleri, yeni yöneticileri var. Kerbala'ya vizyon katacak elit bir proje...
****
Akşam saat 19.00'da kongre başlıyor. Tek liste var.. Konuşmalar yapılıyor. Vali Elhır'dan sonra, KGGC Yönetim Kurulu Başkanı Akil Sahib Ferhut bir konuşma yapıyor. Ve kürsüye Vehbi Orakçı davet ediliyor. Orakçı, hazırladığı konuşması salondan alkış alıyor.
****
Akşam otele geçiyorum. Vehbi Orakçı, şantiyede kalıyor. Otele götüren şöforüm Türkmen. Türkçe konuşuyoruz. Bir hafta önce teyze kızları sokak ortasında sunni çeteler tarafından, Şii oldukları gerekçesiyle başlarından vurulmuşlar. Şiddetin nerede nasıl karşınıza çıkacağı hiç belli değil. Sunni ve Şii çatışması devam ediyor. İktidar olan şiiler, Saddam döneminin bir anlamda öcünü alıyorlar. Yatırımlar sadece şiilerin yaşadıkları kentlere yapılıyor. Sunni kentler ise kaderine bırakılmış durumda.
İktidar kavgası ise tüm hızıyla devam ediyor. Hemde kanlı ve şiddetli olarak. Mezhep kavgasının ne olduğunu anlamak için yanıbaşımıza yakından bakmak ve tüm eksikliğine rağmen ülkemizin kıymetini bilmek gerekiyor.
****
Sabah uçağı ile Türkiye'ye döneceğim. Sabah saat 05.30'da gelmesi gereken, havaalanına götürecek olan şoför ortalıkta yok. 06.30 civarında geliyor. Necep iki saat... Yetişmemiz mümkün değil!
Yine de denemeye değer. En fazla geri dönerim. Çılgın şoförümle, Kerbala'nın kötü yollarında, tabi kötü şoförlerine rağmen yola çıkıyoruz. Ayaklarım sürekli önde fren basıyor. Ha kaza yaptık yapacağız. Solu kapatan gidiyor. Şoförüm arabayı öndeki aracın tambonuna kadar dayadıktan sonra ancak yol veriliyor. Küfürlerle, aha şimdi kaza yaptık diyerek havaalanına ulaşıyoruz. 2 saatlik yolu bir saatte geliyoruz. Kontrol noktalarındaki geçişlerimiz ise tam bir macera.
Havalanına girmek ise mümkün değil. Biletiniz yoksa giremezsiniz. Ve benim biletim yok... Neyse derdimizi anlatıyoruz anlatmasına da zaman geçiyor. Havaalanına dışarıdan araçla giremezsiniz. İçeride çalışan taksilere biniyorsunuz. 200 metrelik yol için 15 lira veriyorsunuz.
****
Uçağa biniyorum. Uçak havalanıyor. Altımızda çöl... Çölün ortasından geçen nehirler... Türkiye'den doğan, geçtiği her yere hayat veren Dicle ve Fırat... Çölün ortasından akan nehirlerin kenarlarında şehirler yükseliyor...
Orakçı'nın Irak'da geleceği var
Marmara Mühendislik ve Vehbi Orakçı, birkaç yıl içersinde Irak'ın en büyük Türk Müteahhitlik şirketlerinden biri olur. Kerbala Projesi bittiği gün, en büyük projeleri alır. Bugüne kadar işlerini yarım bıkarıp Irak'ı terk eden Türk Müteahhit şirketlerinin bıraktığı olumsuz izlenimleri siler ve Türkiye'nin çöllerdeki yüzakı olur... Ancak Orakçı'nın aklı İstanbul, Beylikdüzü'nde...
Son söz: Irak'ı, Suriye'yi, İran'ı, ittifakları anlamadan Türkiye'nin küresel aktör olması mümkün değildir. Ancak, Türk şirketlerinin dünyanın her yerindeki girişimciliğini görünce de Türkiye'nin küresel aktör olmaması da mümkün değildir. Ve inanın yaşanan olaylardan dolayı (aynı zamanda iktidarın kibirli diline ve süreci okuyamamasına rağmen) küresel aktör olan Türkiye'nin engellenmesi içinde birilerinin devreye girmiş olduğu gerçeğini görmemezlikten gelmemek gerekir.
Not: Taksim Gezi Parkı olayları Irak'da nasıl görülüyor derseniz. Seviniyorlar, yaşanan olaylardan dolayı... Galiba birilerinin aklını başına toplaması gerekiyor. Sadece eylemcilerin değil, iktidarında...