Kuramsal Bilgi Sizi Bir Yere Kadar Götürür... Peki Ya Sonra?
HİÇ BU AÇIDAN BAKTINIZ MI?
Bu maddi dünyada hayatta kalabilmek ve hızlı temposuna ayak uydurabilmek için bilgi edinmemiz şarttır. Kendimizi geliştirmekiçin sürekli okumalı, araştırmalı ve gözlemlemeliyiz. Bunun için de yazılı basın, görsel kültür ürünleri, multimedya ve internet gibi mevcut olan tüm araçlardan faydalanmalı, birikimimizi geliştirerek görüş açımızı genişletmeliyiz. Fakat enformasyon toplumunun getirdiklerinden sonuna kadar yararlanırken, kendinize sormanız gereken önemli bir soru vardır. Öğrenmek istediğiniz konu hakkında ne kadar derinlere inmek istiyorsunuz? Peşinde olduğunuz bilgi derinlemesine ise, yukarıda söz ettiğimiz bilgi kaynaklarının yetersiz olduğu gerçeğini göz ardı etmemelisiniz. Bu durum, derin manevi öğretileri içeren Yoga bilimi söz konusu olduğunda da geçerlidir. DVD’ler izleyebilir, CD’ler dinleyebilir, birçok kitap, dergi okuyabilirsiniz. Bu gibi kaynaklar aracılığı ile Yoga hakkında mutlaka bir şeyler öğrenebilirsiniz. Bu bilgiler sayesinde hayatınızı olumlu yönde değiştirebilirsiniz. Fakat sorulması gereken asıl soru şudur: “Nereye kadar?”
Bir örnekle konuyu biraz daha açmama izin verin. Bir kişiye tıp fakültesinde uygulanan ders programını içeren tüm kitapları verdiğinizi düşünün. Bu kişinin ne zaman doktor olacağını çok merak ediyorum. Ona 6, hatta 12 yıl bile verseniz, bu kitapları okuyup inceleyerek asla gerçek bir doktor olamaz. Tıp fakültesine gitmeli ve orada eğitim almalıdır. Şimdi de tıp fakültesinde 6 yıllık eğitimini tamamlayan bir öğrenciyi düşünün. Hala hastaları tedavi edebilecek duruma gelmemiştir. Beden anatomisi, hastalıklar ve tedaviler konusundaki bilgisi oldukça geniş olmasına rağmen yine de bunu yapamaz, çünkü sahip olduğu bilgi teoriktir. Hiçbir pratik deneyimi olmamıştır. Tedavi edebilmek için pratik deneyime sahip birinin yanında eğitimini sürdürmelidir. Maddi dünyamızdan verdiğimiz bu örnekler, çok daha derin ve zor olan manevi eğitim konusunda size bir fikir verebilir.
Kitap okumak şarttır; fakat konunun derinine inmek ya da ilerlemek söz konusu olduğunda, deneyimli birinin rehberliği altında çalışmak zorunlu hale gelir. Elinize bir gitar alıp birkaç nota çalmanız mümkündür. Fakat bu müzik aletinin profesyonel bir müzisyenin elinde ne tür mucizeler yarattığını hepimiz biliriz. Deneyimli birinin rehberliği, eğitim için çok önemlidir.
Kuramsal bilgi ile ilgili ikinci bir gerçek de, her şeyi kaleme almanın mümkün olmadığıdır. Tecrübeler, duygular, yaşanmış olaylar… Bazen kelimeler bunları aktarmada yeterli olamaz çünkü bazı şeyler sadece deneyimle anlaşılabilir. Bunu size yaşatacak olan ise cansız kitaplar olamaz. Ancak pratik deneyime sahip olan birinin önderliğinde, kişi bu tip deneyimleri yaşama şansı kazanır.
Sadece kitabi bilgi sahibi olmak, maalesef bazı tehlikeleri de beraberinde getirir. Osho’yu düşünün. Kitaplarını her yerde bulmak mümkündür. Aktardığı bilgiler ise fazlasıyla değerlidir. Osho’nun yazdığı tüm kitapları dikkatlice okur ve incelerseniz, mutlaka yüzlerce, hatta binlerce birbiri ile çelişen ifade ile karşılaşırsınız. Aslında bilen kişi için bilgenin sözleri oldukça açık ve nettir. Fakat sıradan kişi için bu sözde çelişkiler arasındaki bağlantıları bulamamak, kişinin kaybolmasına ve ruhsal açıdan intihar etmesine zemin hazırlar.
Dolayısıyla, cahilliğimizi yok etmek için araştırmalı, okumalı, izlemeli, dinlemeliyiz. Fakat Yoga’nın sınırsız bilgi okyanusuna girebilmek için, kitabi bilgiyle sınırlı kalmamalıyız. Bilgileri pratiğe dökmek için gerçek ve hakiki bir öğretmen, mürşit, pir ya da guru peşinde olmalıyız. Ancak böyle birinin rehberliğinde sonu olmayan ruhsal eğitimimizi sürdürebiliriz.