- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Kültür Yatırımları

  [1]Bilimsel çalışmalar devamında ortaya koyduğu sanayi ve teknoloji sonrasında dünya gücünü eline geçiren Batı dünyası, maddi görünümdeki üstünlük saikiyle kültürünü tüm insanlığa kabul ettirip adeta tüm dünyaya kendi kültürünü dayatmıştır.
Başlangıçta eğitim, şimdilerde medya diye isimlendirdiğimiz basın yayın, kültür sanat ve edebiyat yoluyla tüm dünya kültürlerini Batı kültürü, adeta ele geçirip işgal etmiştir.

Bu yolla zihinler görüşler fikirler hayat anlayışları ve yaşam tarzları değiştirilmiştir. Anadolu’nun Türkleşmesinden bu yana Osmanlıyla zirveye ulaşmış bir din toplumuyken Batı kültürünü edinmeye başat bu hasletimizden yavaş yavaş uzaklaşmışızdır. Öyle ki yakın zamana kadar bu özelliği(din toplumu) dile getirenler mürtecilikle suçlanmışlardır. Din ve din adamları eğitim mekanlarında çağ dışı, gerici olarak suçlanırken kültür sanat edebiyat eserlerinde hep alay konusu edilmişlerdir. Bu yaklaşımı hala görebilirsiniz.

Devlet yönetiminin din toplumu zaviyesinde hassas olduğu zamanlarda o günler Osmanlı içinde olması imkansız ama Avrupa’da ortaya konulan veya konulması düşünülen İslam dinine saldıran veya alay eden tiyatro eserleri devlet yönetiminin uyarısıyla durdurulurken sonrasında bu hassasiyetimiz neredeyse ortadan kalkmıştır.

Zira artık yüzlerce yıldır edindiğimiz din toplumu değerlerimizi Batı kültürünün yaptırım etkisiyle hızla kaybetmeye başladık hatta kaybettik. Bu hassasiyeti dile getiren çalışmalarda maalesef her zaman sınırlı kalmıştır.
Kendi tarihimiz bile kültür, sanat, edebiyat hatta medya yoluyla Batı kültürü yaklaşımıyla kendi aydınımız tarafından olumsuzlaştırılmaktadır.

Buna en güzel ve güncel örnek olan ‘muhteşem yüzyıl’ dizisi bir cemaat liderinin eleştiri ve uyarısına kulak asmazken bir Başbakan’ın açık eleştirisine rağmen hala aynı formatta devam edebilmektedir.
Güncel yaşadığımız ‘gezi’ olaylarının oluşum alt yapısını da kültür yaptırımları  kodlarında değerlendiriyorum.
Osmanlı toplumu ve öncesi, toplumun ruhuna işleyen din ve dini, manevi değerler bugün bir anlamda tersine olarak Batı kültürü lehine seyreder görünmektedir.

Maalesef diğer İslam toplumlarında da benzer özellikler geçerlidir.
Sadece manevi açıdan değil maddi ve ekonomik açıdan da Batı ve Batı kültürü tüm dünyaya hakim.  Dünyanın her yerinde  Batının üretip sunduğu ürünleri, tüketim çılgınlığı alıp başını yürümüştür. Bu zaviyede parasal boyutdüşünüldüğünde Dünya adeta Batıyı beslemektedir. Sanayi ve teknoloji ürünlerine sahip olma adına adeta Batı dünyası için çalışıyor gibiyiz.
‘Ama Japonya ve Çin’ itirazi ifadelerini der iseniz onlar zaten Batı teknolojisini üretiyorlar.. Hiçbir teknoloji ürünlerine kendi kültürlerini yansıtamamışlardır. Bizden daha fazla Batı kültürü etkisindedirler.
Umutsuz, olumsuz bir tablo çizdiğim düşünülmesin. Batı kültürüne maruz kalmışta olsa Anadolu insanının ifadesiyle ‘ölümden başka her şeye bir çare vardır’.

Ancak hastalığa çare için hastalığın doğru teşhis edilmesi elzemdir. Teşhisin büyük bulguları ifade ettiğimiz üzere ‘eğitim, kültür, sanat, edebiyat alt yapısında’ yatmaktadır.
Hasan Tülüceoğlu / Ajans5.com