content İkametgah adresi: Cendere Yolu No:16 Kağıthane / İstanbul
26 Ağu

Koparılan Bağlar

Bugün işyerinde otururken eskileri düşündüm, eski arkadaşlıklarımızı okul yıllarımı, işyeri günlerimi. Nasılda gülerdik, eğlenirdik, dertlerimizi hiç çekinmeden paylaşırdık. Yemek vakti geldi mi, hep beraber yer, yemek sonrası sigaramızı tellendirirdik. Şimdi her şey çok değişti o arkadaşlarımın yerlerini başkaları aldı. İşte bunları düşünürken bütün arkadaşlarımın adına koparılan bağlarımızı yazmaya karar verdim.

Bir zamanlar arkadaşlarım vardı, okulda okuduğum, işyerinde beraber çalıştığım, dertlerimi paylaştığım. Şimdi bakıyorum da ne kadar uzaklaşmış her şey. Hayatı yaşamak için birer birer yok olmuşuz, her birimiz savrulmuştuk bir tarafa. Kimimiz eşinden dolayı Kıbrıs’ta, Ayvalık’ta, kimimiz tayin olaylarından Bandırma’da, kimimiz burada İstanbul’da uzak diyarlardan bağırıyoruz birbirimize. Dertlerimizi yan yana değil de facebook’tan, msn den dile getiriyoruz. Her defasında bir off çekip efkarın en son noktasının bize basmasını kutluyoruz bilgisayar ekranlarımızda.

Okul insanın belki de kendini en özgür hissettiği, hayallerimde ve rüyalarımda çılgınca düşler düşlediğim yer. En çok lise yıllarım kaldı aklımda okuldan kaçışlarımız, harçlıklarımızı birleştirip üzümlü ekmek alışlarımız, otostop çekişlerimiz hepimizin bir yerlerde sevdiği olduğu, yağmur yağdı mı tek şemsiyenin altında toplandığımız, sımsıkı kenetlendiğimiz okul.

Hayatlarımızdan öyle şeyler geçti ki biz artık birer olgun kadınlar olduk. Ellerimizle ördüğümüz hayatımızı ilmek ilmek saydık birbirimize, eksik olanları attıklarımız oldu, fazla ilmekli olanları çıkarttığımız.  Arkadaşlarımla bir yana yaprak misali savrulduk. Rüzgar bizleri sürükledi hayatın en ıssız köşelerine birbirimizi göremez olduk. Uzaklardan seslendik birbirimize sesimizle teselli olduk dertlerimize. Ama şu hayatın bağlarımızı kopartmasına engel olamadık.

Kıbrıs’lı gönül bağım nasılda özledim seni İstanbul’a geldin gelmesine ama hiç huzurlu olamadın ki, ne rahat bağlayabildik bağlarımızı, ne de zamanı durdurabildik. Kaçarken göçerken anlaşabildik sadece. Arkadaşlıklar uzak olsa bile bağlanmak değil midir? Birbirine, işte sen benim kopan bağlarımın uçlarından birisin. Anılarımın kahraman adayı, paylaştığım birçok şeyin başrol oyuncusu. Seninle karlar altında bağıra bağıra dolaşmamızı hiç unutmayacağım.

Kopan bağlar iş yerimde de bırakmadı peşimizi. İş arkadaşlarımın katliamına değinmek istiyorum. Bundan 2 yıl önce her şey çok güzeldi. Her gün gönüllerimizle coşardık. Yemeklerimiz bile bir başka olurdu işyerinde. Zamanla her şey bitti aramızdan biri hamile kalıp eşinin memleketi olan Ayvalığa gitti. Biraz bunu anlatmak istiyorum o giderken nasıl ağlamıştık, tekrar tekrar sarılıp vedalaşmıştık. Sanki bir daha hiç göremeyecek gibi elveda derken gözyaşlarımızla yıkadık onun gittiği yolları. Arabanın tekerlekleri dönmeye başlarken ellerimiz bilekten çıkacak şekilde sallamıştık. Sanki hadi in gitme diyordu hepimizin içi ama nafile yazılan çizilen  ne varsa o oluyordu.

Şimdi onunla başka bir bağ oluştu aramızda hiç kopmayacak olan ve yüreğimizin özüyle konuştuğumuz bir bağ. Seni seviyorum Ayvalık'lım aynı dilden konuştuğum dostum.

Sonra biz kalanlar dayanmaya çalıştık o gidenin arkasından ama arkamızda daha büyük bir tehlike olduğunu bilemezdik.

Sonbaharın en güzel günlerini yaşanıyordu, ama Türkiye’de hava kış gibiydi. Ekonomide soğuk hava dalgaları esiyor, her tarafı birbirine katıyordu. Duyumlarımıza göre bütün işyerleri eleman çıkarma olayına girmiş. Sözüm ona bu şekilde krizi atlatabileceklerini düşünmüşlerdi.

O kötü günler şimdi gibi geçiyor gözümün önünden, bir bir kopardılar bizi sevdiklerimizden. Gökyüzüne uçsak bile uzaklaşamazdık biliyorum. Kötülükler peşimizi bırakmazdı. Can dostlarımızı nasılda uğurlamıştık. Gözyaşları içinde, etraf kan koka koka kıymışlardı güzelliklere. Belki onlar kar edeceklerdi ama yaptıkları kötülüğün farkında bile değillerdi. En çok bizim guruba dokundu bu ayrılıklar. Parçalandık kaderden yana. Kopan bağlarımızı yeniden inşa etmek istesek te yapamadık. Ya bir tuğlamız eksik kaldı, ya da harcımız yetmedi. Tırnaklarımızla nereye kadar kazabilirdik ki.

Hiç kopmadık her gün her gece görüşülür mü biz görüşüyoruz birbirimizden sürekli haber alıyoruz. Mutlaka her şeyimizden haberimiz oluyor. En acısı da ne biliyor musunuz? Bütün o güzelliklerin birden yok olması, o gün hüzünlenen insanların hiçbir şey olmamış gibi davranmasıydı, bütün bu olanlara gözlerini kapatmalarıydı, onlarda haklıydılar herkes ekmeğinin derdindeydi, işsiz kalma korkusuydu bu umursamaz davranışların sebebi. Çok çabuk unutuldu sadece bizler olduk unutamayan her gün hatırlayan.

Ve bu hayat şartları bizleri söküp attı, bir zamanlar ayrı duramadığımız bizler şimdiler de sadece telefon da yetiniyoruz. Hepimiz aynı şiddette istiyoruz eskiyi, eskiye dönmeyi ama biliyoruz ki eski eskide kalmıştı ve asla yeni olamazdı…

Gönül telimiz ne kadar uzak olursa olsun, biliyorum ki birbirine bağlıyız. Kalplerimiz tek çarpsa da biliyorum aynı tonda atarız. Gözlerimizi kapattığımız an biliyorum birbirimizi görüyoruz. Mesafeler önemli değil ki biliyorum her yolun sonu birbirimize çıkıyor. Hayatımdan geçmiş bütün arkadaşlarım için hepinizi çok seviyorum iyi ki sizleri tanıdım, iyi ki bir sürü kocaman şey paylaştık, Ve hala paylaşmaktayız.

 Hayatın bizi kopartmasına inat biz hep dimdik ve beraberiz.

 Bağlarımızı kopartsalar da biliyorum biz hep bağlıyız…

Etiketler : , , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

17 Kere Cevaplanmış to “Koparılan Bağlar”

  1. 1
    aliye gülüm kırmızı Says:

    cadı kıbrıslını ayvalıklını anladım ama unutma ki burada seni seven biri var,hayat bir şekilde bizi de ayırdı ben adada sen istda
    seni seviyorum çok güzel yazmışsın

  2. 2
    Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN Says:

    Canım ablam, biliyorum bilmem mi, sene 1997 küçüçük zayıf bir kız çocuğuydum senin ellerine düştüğümde ne günlerdi. Şimdi artık yok öyle günler.Özleyerek anmak ne acı..
    bende seni seviyorum...teşekkürler ablacım..

  3. 3
    Nurdan Says:

    Nesrin yazdıkların güzel...
    Hüzün; çok az insana yakışan birşey... Kesinlikle sonradan kazanılan birşey değil, verilen, verilmiş bir şey... En yoğun olarak görebileceğimiz yer gözler ve bakışlardır... Görebilenlerin canı çok yanar, çok...!
    Yazdıklarından şöyle de diyebilirim; istenilse de istenilmese de mutlak yaşanilan ve aciyla birlikte tatlı ,sevilesi bir yani olan duygu da olabilir...(mi)...? Ya da; yalnızlığın bir diğer adı belki de, insanların bedenen olmasalar da ruhen yalnız olduklarında yoğun bir şekilde hissedebilmeleri mümkün olan bir duygu...
    Her zaman bahaneleri hazır olan bir olgu...
    Kalemine sağlık...

  4. 4
    Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN Says:

    Sevgili Nurdancım yorunmların için teşekkürler ama senin yazdıkların daha çok benim bundan 2 yazı önceki hüzne mektup yazıma çok uyardı. Affına sığınarak şunu söylemek istiyorum koparılan bağlar sevgiler, dostluklar, arkadaşlıklar bunları anlatmıştım yazımda, hüznü yalnızlığı değil di bitanem çok özür dileyerek söylüyorum seni seviorum yanlış anlamassın beni umarım..Ama yine de çok teşekkürler..

  5. 5
    ÖZNUR Says:

    Canım yazın çok çok güzel olmuş. Okurken inan gözlerim doldu...Arkadaşlığımızı,sevgi bağlarımızı çok güzel dile getirmişsin...Başarılar...

  6. 6
    Nurdan Says:

    Haklısın arkadaşım.
    1) Bu yazının içinde de takdir edileceği gibi gizli bir hüzün vardı
    2) Bir önce ki yazının etkisinde daha çok kalmışım demekki.))
    Ben yazılarını okumaya devam edeceğim.
    Sevgiler...

  7. 7
    SUZAN AY Says:

    CANIM BENİM.BEN SENİN KADAR GÜZEL YAZILAR YAZMAYI VE DUYGULARI DİLE GETİRMEYİ BECEREMİYORUM.BU BİR KABİLİYET MESELESİ BEN DE YOK SENDE VAR.YAZIN VE ANLATTIKLARIN ÇOK GÜZEL ARKADAŞLARINA 'SEVDİĞİN ARKADAŞLARINA'NE KADAR DEĞER VERDİĞİNİ ANLATMIŞSIN.
    BEN CE ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ.ELLERİNE VE YÜREĞİNE SAĞLIK SENİ SEVEN ARKADAŞIN.
    SEVGİLERİMLE

  8. 8
    Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN Says:

    Çok teşekkür ederim suzancım siz varsanız bende varım. Yazdıklarınla beni çok mutlu ettin ..sevgilerimle

  9. 9
    GÜLTEN YILMAZ Says:

    insan yaşadığı sürece hayat ona her türlü yüzünü gösteriyor(acı, tatlı, iyi, kötü... gibi)bizler iki sene önce dediğin gibi hüzünlü bir ayrılık yaşamıştık; fakat yine dediğin gibi hayat devam ediyor ve her kes kaldığı yerden devam ediyor. Biz insan oğlu her türlü güçlüğe karşı talimliyiz, artık saflıktan mı? umursamazlıktan mı? bilemem!... bırakın ayrılıkları en yakınlarımız bile ölür, bizler bir kaçgün sonra hiç bir şey olmamış gibi yaşamaya devam ederiz, devam etmeliyizde... tabiatın kanunu bu. önce sağlık olmalı, sonra sevgi bak ozaman uzaklar ne kadar yakın olur; yeter ki ölüm olmasın. bizim yaşadığımız ayrılık tatlı ayrılık; bir araya gelince yada telefon açınca yolda bir yerde karşılaşınca saatlerce konuşmaya doymuyoruz. yaşadığımız anlar aklımıza gelince ya duygulanıyor yada da kendi kendimize gülüyoruz. işte bunlar ayrılığın insana yaşattığı güzel taraflar
    işte senin yazında beni aldı ta o günlere götürdü.
    maşallah benim yaptığım yorum değil, köşe yazısı gibi oldu .:))

  10. 10
    Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN Says:

    Hatıralar anılar hiç bir zaman yok olmazmış, bizimde anılarımız aynen öyle kalacak hafızalarımızda yer etmiş olanları silemeyiz onlar bizim geçmişimiz, sevdiklerimizi hep özleyeceğiz o güzel günlerin bir daha gelmeyeceğini bile bile yaşayacağız..Güzel arkadaşlıklar uzaklaşınca bile devam edendir. Sygımla eğiliyorum Sevgili Gülten..

  11. 11
    Uğur ÖZALTIN Says:

    Yazdıklarınızı yaşadık hep
    Birileri gidiyor yenileri geliyor ve hayat devam ediyor
    Ayrılık kaçınılmaz yani
    Kavuşmanın zıddı ayrılık
    Lise yıllarım ahhh aahhh

  12. 12
    Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN Says:

    evet Uğur bey ayrılık kaçınılmaz ama ne mutlu ki o günleri gülümseyerek anıyoruz. Yorumunuz çin teşekkürler. Esenlikler.

  13. 13
    nilgün Says:

    nesrincim günde kaç kez geçmişteki günleri hasretle anıyorum.....bayramları,okul yıllarını,kaybettiklerimi.....malesef düne dönülmüyor,yarından kaçılmıyor.ayrılıklara rağmen gelecek güzel günlere....

  14. 14
    Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN Says:

    Sevgili Nilgün hasretlikler olmasa geçmişin önemi kalırmıydı. Özlemler olmasa geçmşin değeri nasıl anlaşılırdı değil mi? Sevgiyle kal..Teşekkürlerr.

  15. 15
    sibel Says:

    aradaki mesafe ne olursa olsun ,yakınımdaki çoğu insandan daha fazla şey paylaştığım,bi fikrimi söylerken beni yanlış anlarmı diye hiç düşünmeden tereddütsüz konuşabildiğim,her türlü yanımda olacağına emin olduğum canım arkadaşım,anılarımın başrol oyuncusu seni seviyorum...her zamanki gibi dostlukta senin kaleminden güzel dökülmüş.

  16. 16
    Nesrin ATEŞ ŞENGÜLEN Says:

    canım gönül bağım biliyorum ki ne kadar uzak olsakta yakınlığımız o kadar fazla..Seni seviyorum arkadaşım..

  17. 17
    hulya Says:

    Evet benim de var Nesrinim hatta onlardan biri bu güzel yazının,satırların ve bana göre olağanüstü kalemin sahibi SEN'sin canım arkadaşım. Seni takdir ediyorum iyi ki varsın ve bu işi çok iyi yapıyorsun günden güne daha iyi olacaksın.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank