content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

29 Oca

Kıyaslamayın!

HİÇ BU AÇIDAN BAKTINIZ MI?

Neden kıyaslayalım ki? Herkesin Tanrı tarafından bir ve benzersiz yaratıldığı şu evrende kıyaslamak neden? Herkesin eşsiz tasarlandığı şu doğada, hiçkimse bir diğerinden daha üstün değilken kimi neyle kıyaslayabiliriz ki? Hiçkimse patron ya da işçi değildir. Hepimiz birbirimize eşit ve her şey de birbirine eşittir.

Bazı zamanlar adım attığımız bir ortamda kendimizi inanılmaz bir eksiklik duygusuyla sarmalanmış buluveririz. Nedensiz yere yetersiz olduğumuzu düşünür, o ortamdaki diğer insanlardan daha aşağı olduğumuz hissine kapılırız. Kendimizi o ortama, duruma layık görmez, hiç hoş olmayan hislerle çalkalanır, aşağılık kompleksine teslim oluruz. Tüm bu tuhaf ve kendimizi kötü hissettiren düşüncelerin, hislerin dayandığı tek bir temel vardır: kendimizi kıyaslamış ve çevredekilerden daha düşük bir pozisyonda olduğumuza karar vermişizdir. Oysaki hiçbir zaman kendinizi kıyaslamamalısınız. Tanrı herkesi eşit yarattı. Davranışlarımız ve eylemlerimiz nedeniyle şu anda bulunduğunuz noktadayız. Ne ektiysek onu biçiyor olduğumuzu unutmayalız.

Hernekadar özde hepimiz eşit olsak da, dışarıda farklıyız. Doğada ağaçlara bir göz atalım. Hiç kendisini bir başka ağaçla kıyaslayan bir ağaç gördünüz mü? Kısa ve narin olan ağaçlara göre kendisini uzun, heybetli, güçlü hisseden bir ağaç var mı? Bu tür kıyaslamalara doğada ya da daha aşağı alemler olarak kabul ettiğimiz hayvanlar dünyasında rastlamak olanaksızdır. O zaman biz neden kendimizi başkalarıyla kıyaslamaktan hiç vazgeçmiyoruz ki? Herkesin kendine göre bir değeri vardır ve herkes kendine has özelliklere sahiptir. Tanrı hiçbir canlı varlığı bir diğerleriyle aynı yaratmamıştır. Hepimiz birer şaheseriz...

Dünyada, bir ağacın yaprağına ne kadar ihtiyaç. varsa büyük bir yıldıza da o kadar ihtiyaç vardır. Bu evrende bir işçi ne kadar gerekliyse, bir lider de o kadar gereklidir!

Kıyaslama ortadan kalktığında, alt ve üst kavramları da ortadan kalkar. O zaman sadece siz kalırsınız... Etrafınıza alıcı gözle bir bakın. Tıpkı gecenin gündüze, gündüzün geceye muhtaç olduğu ve birbirlerini takip ederek bütünü teşkil ettikleri gibi, her varlığın nasıl da birbirine muhtaç olduğunu  ve nasıl birlikte mükemmeli oluşturup birbirlerini tamamladığını farkedin.

Hiç kimse bir diğerinden üstün ya da aşağıda değildir, çünkü her şey mükemmel, kusursuz ve benzersiz bir şekilde yaratılmıştır. Eğer her gün karşınızda secde etsem, ve size ne kadar önemli olduğunuzu hatırlatsam, bir şey fark eder mi? Buna hiç gerek yoktur. Unutmayın, siz olmanız gereken yerdesiniz. Size saygı gösterildiğinde, ne yerinizden bir santimetre yükselir ne de ben yerimden bir santimetre alçalırım. Herkes mevcut olduğu haliyle, olduğu yerde durmaya devam eder.

Eğer bir kişi diğerlerinden üstün olmak isterse, o zaman doğa kurallarını alt etmeye niyetleniyor demektir. Kişi böyle bir yolda sürekli çatışma halinde olur ve durmadan enerji tüketir. Oysa kendisini bilen kişi, bu tür oyunlardan uzak durur ve kendini bu tür işlerle oyalamaz.

Kıyaslayıp enerji tüketmek yerine yapmamız gereken tek şey sözcüklerin içindeki sessizliğe dalmaktır. Sessizliğin derinlerinde aldığınız her nefesin arasındaki boşluğu deneyimlemelisiniz, ki bu pahabiçilmez bir hazinedir. Bu deneyim yeniden doğuştur: manevi bir doğuş... ve bu bilinç kutsaldır.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank