- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Kan – Gözyaşı – Petrol…

Ortadoğu’da akan kan ve gözyaşının, yaşanan acının tek sebebi petrol mü?
Bu konunun tahlilini yapabilmek için dünya petrol üretimine bir bakmak gerekiyor. 2013 yılı petrol üretimine baktığımızda, Venezüella %17,7. Suudi Arabistan % 15,8. Kanada % 10,3. İran % 9,4. Irak % 8,9. Kuveyt % 6. BAE % 5,8. Rusya % 5,5. Libya % 2,9. Nijerya % 2,2. ABD % 2,6. Kazakistan % 1,8. Katar% 1,5. Diğer % 9,8.

Tablo incelendiğinde Suriye’nin petrol üreten ülkeler arasında diğerleri denilen gruba girdiği görülmektedir. Doğrudan ya da dolaylı olarak ABD’nin güdümünde olan dünya petrol üretimi toplam üretimin % 60’ına yakın bir kısmını oluşturmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında ABD’nin sadece petrol ü yüzünden Suriye’ye ilgisini açıklamak zordur.

Bir başka görüşe göre ise ABD’nin Suriye’deki petrol varlığından çok petrol kavşağında olması ilgi nedenini oluşturmaktadır. Suriye üzerinden Akdeniz’e petrol verebilecek ülkeler ise sadece İran ve Irak’tır. Diğer yandan Irak petrollerinin taşınması için zaten Türkiye’de bir petrol boru hattı inşa edilmiş ve kullanılmaktadır. Peki, ABD, hükmedemediği Azeri petrolü için mi, hükmedemediği İran petrolü için mi Suriye’ye yakın ilgi duyar? Eğer olaya sadece petrol üretimi ve nakli yönünden bakarsanız birçok şeyi açıklamakta bir hayli zorlanırsınız.

Olay sadece petrol olsaydı eğer ABD’nin Suriye’den önce hemen yanı başında ve dünya petrol üretiminin % 18’ine yakınını karşılayan Venezüella ile ilgilenmesi gerekmez mi? Neden Petrol üretimi % 1,5 civarında olan Suriye ile ilgilensin ki?

Kaldı ki uzun zamandan bu yana Dünyadaki petrol rezervlerinin 100 yıldan daha erken bir zaman dilimi içinde tükeneceği ön görülmekte ve bunun için hemen bütün ülkeler alternatif enerji arayışlarına girişmiş ve bu konuda da bir hayli yol kat etmişlerdir.

Doğal ve yenilenebilir yeni enerji kaynaklarının doğayla dost olması da, fosil kökenli enerji kaynaklarına göre kamuoyunda daha çok ilgi görmektedir. Birçok ülke rüzgâr enerjisi veya solar enerji konusunda büyük adımlar atmıştır.

Bu hesapça petrol rezervleri daha tükenmeden, alternatif enerji kaynakları nedeniyle petrolün pek önemi kalmayacaktır. Zira petrol sadece akaryakıt olarak değil birçok alanda kullanılan bir hammaddedir ve yine belirtmek gerekirse Petrolun hammadde olarak girdiği her sektör alternatif arayışına girmiş ve son derece de başarılı olmuştur. Özetle petrol önemini ve değerini yitiren ya da yitirmeye mahkûm bir enerji kaynağıdır.

Evet, soru şuydu: Ortadoğu’da akan kan ve gözyaşının, çekilen acının tek sebebi petrol mü?
Böyle bir şeye inanmak için çok saf olmak gerekir. Bu olayın altında yatan çok daha farklı sebepler olduğunu düşünüyorum. Belki olayı Ezoterizm, İllimunati, kurukafa ve kemik tarikatı, Masonizm, Siyonizm gibi kavram ve terimlerle açıklayacağım düşünülmekte. Fakat öyle bir niyetim yok maalesef. Bu sorunun yanıtını bilseydim zaten sormazdım.