content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

19 Eyl

Kalp ve Kalbin Halleri (II) Bölüm

Sevgiyle kainatı yaratıp var eden Allah, sırasıyla önce kainata sonra kainatın özünü oluşturan insana (anaya, anadan dolayı da çocuğa) sevgi verir.

Kainattaki doğal hayat sevgiyle oluşur. Sevgiyle de hayat bulur. Sevgiyle hayat bulan kainat sevgiyle de yaşar.

Demek ki, kainattaki herşeyin özünü sevgi oluşturur. Çünkü kainatta iç içe bir hayat oluşumu söz konusudur.

İnsan kainat içinde, çocuk ana rahminde, kalp de insan içinde yaşar. Ancak kalp insana, insan da kainata hayat verir. Demek ki, kalp, bedeni içinde yaşayıp hayat verdiği insana, insan da içinde yaşayıp var olduğu kainata hayat verip yaşatırken, her ikisi de iç içe birlikte yaşarken, birbirine entegre olmuştur.

Dolayısıyla her ikisi de kainat içinde birbirinin hem koruyucusu hem de partneri olarak yaşamak zorundadırlar. Her ikisinin de yaşamı birbirine bağlı, birbirinin benzeri olduğundan, olgun bir kalbin sahibi olan insan, öncelikle kendi bedenini, sonra içinde barınıp yaşadığı kainat denilen mekanı kendi bedeni gibi bilmeli. Canı gibi de korumalıdır. Çünkü kainat ve içindekiler de tıpkı kendisi gibi canlı ve yaşıyor.

O halde insanoğlu da içinde yaşayıp var olduğu kainat denilen mekanı içindekilerle birlikte koruyup kollamak zorundadır.

Temiz tutulup, korunup kollanan kainatta, elbette içinde yaşattığı tüm varlıklarla birlikte insanı da koruyup kollayarak barış içinde yaşayıp, yaşatacaktır.

Dolayısıyla kainatın özünü oluşturup, onun adeta çekirdeği gibi olan insan doğa ile barışık olup, barış içinde yaşamak zorundadır. Çünkü kalp içinde insan, insan içinde de koskoca bir kainat mevcuttur.

Bu yüzden de insan kalbi içinde kainat denilen gizli, saklı koca bir alem yaratılıp var edilmiştir.

Bu yüzdenden de kalp, kendi içinde yaratılıp var edilmiş olan, kainat denilen (dünya ve ahret hayatından oluşan tüm maddi ve manevi alemlerin tümü) büyük aleme ait hayat içindeki tüm oluşumların kalp denilen bu hayat merkezinin içinde (yaşanılan) zaman ve mekana uygun olarak oluşturularak dış dünyaya yansımalarının dış dünyaya uyarlandığı ndan, insan denilen varlığa enerji üretirken aynı zamanda da birbirinden farklı duygu ve düşünceleri de üretip oluşturur.

Kalp kendi içinde hem birbirinin işlevini tamamlayan hem de birbirinin karşıtı olan iki ayrı görev ve sorumluluk taşır.

Bundan dolayı birbirinden farklı görev ve sorumlulukları olan iki odalı tek yürekte iki ayrı yönetim merkezi bulunmaktadır.

Bunlardan birisi bedene hizmet eden nefis.

Nefis; yaratılış gereği ruhtaki ben’liğe bağlı olarak kalpte meydana gelir. Rahmani veya şeytani yönde yaşarken oluşup gelişen, (kendinden öncesi olmayan) ezelde takdir edilmiş ilahi kader hükmünce mizaca uygun yönde zamanla oluşan, (çokluk aleminde meydana gelmesi gereken) duygu his ve düşüncelere yönelik cüzi iradenin tercihini yapma eğilimini gösteren eylem merkezinin adı. Yada mizaca uygun yönde oluşan duygu ve düşüncelere yönelik cüzi iradenin tercihini yapma eylemine ait gösterdiği olumlu, olumsuz hallerden herhangi birisine uyum sağlayan hareket veya eylem biçiminin çıkış merkezine nefis, eylemine de nefsin hali denir.

İnsanda önce nefis, sonra akıl oluşur.

Bu yüzden de insan daima nefis ağırlıklıdır. Bu yüzden sürekli o yöne doğru meyillidir. Ancak insan kötü olmak için çalışıp, çabalayıp uğraşmaz. Kendisini nefsin eline bırakması yeterlidir.

Nefis zaten olumsuzluğu, akıl iyiliği sever. Ancak iyi olmak için sürekli aklı kullanıp çalışıp, çabalamak, gayret göstermek gerekir.

Bir diğeri de ruha hizmet edip, insanın ruhi yönden olgunlaşmasını sağlayıp akla yol gösterip yön veren gönüldür.

./...

Cahit KARAÇ

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank