content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

05 Eki

Kadınları Dövün Gitsin…

Kadınları Dövün Gitsin… Korkmayın, Camii Duvarında Yazıyor!

Aralık 2007 yılında Gerçek TV’de ve gazetemizde Fatih Sultan Mehmet  Camii’nin imamı Hasan Hakyemez’in verdiği vaazda söylediği “Çalışan kadın kocasını aldatır” sözlerini gündeme getirmiştik. Bu sözler, Türkiye’nin gündemini uzun bir süre meşgul etmişti.

Yine geçen hafta Fatih Sultan Mehmet Camii’nin duvarında yer alan “Kadınların hafiften de olsa dövülmesine” icazet veren sözlerin yazılmasını gündeme taşımıştık.
***
Caminin imamı, çalışan kadınların kocalarını aldatabileceğini iddia edi-yor, caminin duvarında ise kadınların dövülmesi gerektiği yazıyordu. Anlayacağınız camimiz imamıyla, duvar yazılarıyla gündeme gelmeye devam edecek gibi…
İşin ilginci; bu caminin Dernek Başkanı CHP Milletvekili Süleyman Çelebi’nin kardeşi Hasan Çelebi.
Caminin duvarına hangi yazının yazılacağını, nelerin yazılabileceğine kimler karar verir? Diyanet ne iş yapar? Neden bugüne kadar bu yazılar gündeme gelmez, kimsenin dikkatini çekmez?
***

İyi ki, imam kifayetsiz sözler ediyor, iyi ki caminin duvarına kadının dövülebileceğine yönelik yazılar yazılabiliyor.

Caminin duvarında Nisa Suresi’nin 34. ayetinin meali bulunuyor. Ayet mealinde yer alan ifadeler ise, itaatsiz kadına yapılacak konusunda ‘öneri’de bulunuyor.

“Ey insanlar, kadınların haklarını gözeteniz ve bu hususta Allahtan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınların üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinde hakkı vradır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşmanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırsa Allah size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.”
***

Tabi ben bir din bilgini değilim. Kimileri hafifçe dövmenin yanlış tercüme edildiğini söyleyebilirler, kimileri bunu savunabilirler. Ancak günümüz dünyasında “..... Allah .... hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir” sözlerini anlatmak mümkün değildir.

Bu toplumda kadınların şiddete mağdur kalması, öldürülmesi sadece şiddetsever olmamızdan değil, aynı zamanda inançlarımızın da bunda çok büyük etkisi olduğunu  düşünüyorum.
Yüzyıllardır yukarıda yer alan cümlelerin Nisa Suresi’nde olduğu iddia ediliyorsa, hafifçe dövmenin toplumlara ve kişilere göre nasıl değişebileceğini isterseniz bir tasavvur edin.
***

İyi ki(!) Hakyemez gibi  imamlar vaazlarında “çalışan kadınların kocalarını aldatacağını” söylüyorlar…
İyi ki, camii duvarlarına, kadınların hafifçe dövülmelerinin caiz olduğuna yer veren sözler yazılıyor.
Ülkemizde muhafazakar ailelerin çocuklarını okutuyor, yurtdışı ile tanışıyor olmaları, master yapmaları, iş yaşamına katılmalarının bu tür inançları, zihniyetleri öyle ya da böyle değiştirdiğini ve değiştireceğini de görmek gerekiyor.
Tabi aynı zamanda kamuoyuna yansımayan ne kadar vaaz, ne kadar kitap ne kadar yazılar olduğunu da düşünmek gerekiyor.
***
Kızlarımızın türbanlı okula gitmelerine karşı çıkan zihniyetlerin, kadınların toplumsal yaşamın dışında kalmasını isteyen çağdışı zihniyetlerle bilerek ya da bilmeyerek işbirliği yaptığını düşünüyorum.

Dün de böyle düşündüm, bugün de böyle düşünüyorum.
Okuyan, okutan, kendini geliştiren, toplumsal yaşamın tüm alanlarında yer alan, iş yaşamında başarılı olan kadınlarımızın çocuklarını da eşlerini de geliştirdiğini kendi hayatımdan biliyorum.

Hakyemez gibi imamların, cami duvarına yazılan yazıların, zihinle-rimize kazınmış olan hurafe düşüncelerin ortadan kaldırılmasının, azaltılmasının ancak kadınların bi-linçlenmesiyle, kendilerini geliştirmesiyle, haklarına sahip çıkmasıyla mümkün olabileceğini de bilmek gerekiyor.

Kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için kampanyalar yapılsın, iktidar yeni düzenlemeler yapsın… Kim takar…
Cami duvarında kadınların dövülmesi gerektiğin yazıyorsa, çalışan kadınların kocalarını aldatacağına yönelik imamlar vaaz veriyorsa, kim takar yeni düzenlemeleri…
Kadınların dövün gitsin… Korkmayın, camii duvarında öyle yazıyor!
Kim korkar polisten, yasadan…
Son söz: Hakyemez gibi imamlara, camii duvarındaki yazılara önce kadınlar karşı çıkmalılar. Erkeklerin, hem Hakyemezlere hem de camii duvarındakine benzer yazılara, zihniyetlere her zaman destek vermeye ve yeniden beslemeye hazır olduklarını düşünüyorum.
Var olan ve sürekli beslenen erkek egemen zihniyet ancak, kadınların mücadelesi ile ortadan kaldırılabilir. Galiba demokrasinin gelişmesi de ancak böyle mümkün olabilir.

Ve ülkemizde demokratik bir zihniyet hayatın her alanında egemen olacaksa, bu ancak kadınlarla başarılabilir. Erkeklerin demokratik zihniyetlerinin, kadınlar olmadan her zaman eksik kalacağını görmek gerekiyor.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank