- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

İzmir Olayları 1

Geçtiğimiz pazar günü, özellikle İzmir'de yaşayan vatandaşlarımız için bir hayli zordu. Neden diye soracak olursanız, biliyorsunuz ki Dtp grubu Ege bölgesi genelinde destek turuna çıktı...

Havaalanında simgesel kıyafetlerle giydirilmiş çocukları gördük, bir de haliyle siyasi bir partinin destek turlarında vazgeçilmez bir unsur olan belirli renklerin flamalarını bulunduran arabalardan oluşan konvoyları. Herkes olan bitenden mutlu gözüküyordu; kornalarla, sloganlarla burada da varız mesajları verilmeye çalışılıyordu sanki, birilerine anlamsız yere.

Oysa bu şehir birden fazla rengi barındırdığını iyi biliyordu, iyi biliyordu Egenin incisi misafir ettiği insanların bir kısmının yanlış yollarda gezdiğini. Yanlış yollarda geziyordu evet, birilerine eşitlik naraları atanlar halkı provoke ediyordu ve şehir suskundu. Hani varya o sivil faşist ismini taktıkları halk, onların hiçbiri şehir merkezinde bulunan dtp binasını taşlamaya gitmediler, ya da dtp grubunu karşılamayı bekleyen kalabalığa neden buradasınız diye hesap sormadılar...

Ahmet Türk'ün bulunduğu parti otobüsü öncülüğünde, onlarca araba şehrin sokaklarında dolaşırken birden hiçbir İzmirlinin kavrayamadığı olay gerçekleşiyordu. Ulaşacakları daha zahmetsiz, daha kısa bir yol varken parti binalarına, şehrin merkezi noktalarından biri olarak sayılacak yerlerinden biri olan semtler arası bir nevi köprü niteliğinde olan Üçyol civarından geçmeyi istiyorlardı. Hala bunun neden böyle olduğunu anlayabilmiş değilim, diğer hemşehrilerim gibi. Üçyol; biraz önce bahsetmiş olduğum semtler arası geçişi sağlayan noktalardan biri olduğu için fiziki yapısı itibariyle meydanı andırıyor. Orada durarak propaganda yapma amacını güdüyor dtp grubu.

Yanlış yaptığını anladığında ise, işi kendi yanlışını Mhp Karabağlar İlçe Teşkilatına yükleyerek, masum pozisyonuna geçmeye çalışıyor. Oysa o civarda oturan bir vatandaş olarak belirtmeliyim ki, hiçbir görüş, parti gözetmeksizin halk tepkisini ortaya koydu. Elbette ki yapılan saldırı farklı boyutlara ulaşabilirdi fakat halkın ne kadar dolu olduğunu gösterdi bu tepki. Semt içinde Doğu kökenli vatandaşlarımızın işyerlerinin bulunduğunu göz önüne alırsak, neden hiçbirinin dükkanına tek bir zarar gelmediğini sorguladığımızda, sivil faşistlik kelimesini kullananların asıl faşist olduğunu görmemiz pek te zor olmaz kanımca.

Yazımın devamını yarına bırakarak şu yakıştırmayı İzmir'e yapanların, hainlik planlayan, senelerdir halkı birbirine düşürmeye çalışan insanlar olduğunu belirtmek istiyorum. Bu şehirde kimsenin birbiriyle bir sorunu yok, yeter ki halkın manevi değerlerine dokunacak bir hareket olmasın. Dışardan olayı izleyenlere şehri topyekün linç havasındaymış gibi göstermeye çalışan zihniyetler, aradan gün geçmeden doğudaki birkaç şehrimizi galeyana getirmeyi başarabiliyorlar, İzmir'de yapılanlara tepki maksadıyla olduğunu ima edercesine.

Halbuki İzmir'de hatrı sayılır bir kalabalıkla konuşma fırsatını buluyor grup başkanı, faşist bir engellemeyle karşılaşmıyor. Hatta gecesinde olayların gerçekleştiği cadde ve sokaklar polis kontrolünde tutuluyor, pkk yandaşları intikam almak isteyebilir düşüncesi ile... (Devamı Yarın)