Merhaba, değerli okurum.
Yeni bir haftaya sizlerle birlikte merhaba demenin mutluluğunu ne kadar anlatsam yinede az…
Bildiğiniz gibi ülkemiz uzun süredir Hidro Elektrik Santralli (HES) ile ilgili projeler yürütmektedir. Bu proje ülkemizin elektrik ihtiyacının tamamını karşılamayacaktır belki de ama en azından ülkemiz bir nebze de olsa kendi ürettiği enerjiyi kullanacaktır. Böylelikle dışarıdan satın aldığımız enerjiyi azaltmış olacağız ve zamanla yeni projeler çerçevesinde dışarıdan hiçbir enerji kaynağı almayacağız. Önceleri enerji için yurtdışına bıraktığımız sermaye, önümüzdeki senelerde ülkemize yeni yatırımlarla karşımıza çıkacaktır.
HES’e Hayır mı? Neden peki?
Her işte olduğu gibi bu projenin de epey bir karşıtı oldu. Özellikle HES’in yapılacağı bölgelerde eylemler ses getirmeye başladı. HES’i istemiyorlar. Tamam, kimisinin HES’e hayır demsinin mantıklı açıklamaları var, yok demiyorum. Fakat bence bunu bilinçsizce savunma aracı olarak kullanıyorlar.
Hayır diyenlerin gerekçelerinden bazıları:
- Derelerimiz yok oluyor.
- Doğamızı mahvediyorlar.
- Balıklarımız ölecek.
- Zehirli atıklar olacak.
- Çevreyi kirletiyorlar.
- Çok fazla bir enerji üretilmeyecek.
- Gereksiz bir proje, bize elektrik değil iş lazım.
Halkımızın belli kesiminin bu şekilde bir düşünceye sahip olduğunu görüyorum, görüyoruz. Böyle düşünenlerden biride beklide sizsiniz. Size yanıldığınızı söylemek isterim.
Yanılıyorsunuz, HES Önemli…
Derelerimizi yok oluyor diyenlere cevabım açık, “ Derelerimiz olduğu yerde duruyor, bir yere gittiği yok.”
Doğayı ve derelerimiz mahvediliyor muş? Neden mahvedilsin? Derelerimize ve derelerdeki balıklara çok mu sahip çıktınız?
Ben anlam veremiyorum bazen. Dereleri kirleten kişi bile kalkıp, “derelerimizi ve balıklarımızı mahvediyorsunuz” diyebiliyor.
Size uzaklardan örnekler vermeyeceğim, kendi tanık olduğum olaylardan örnekler vereceğim.
Benim çocukluğumun geçtiği yer, Rize’nin Çayeli ilçesine bağlı bir köy. Bu köyde de derelerin mahvolacağını öne süren büyüklerimiz var. Bunu diyen kişinin bir şikayetide HES’in balıklara zarar vereceği. Bu kişinin ise evinin lağımı dereye akıyor.Bunun gibi bir sürü evin atıkları derelerimize akıyor ve dereyi kirletiyor. Ama halkımız HES’in kirleteceğini destekliyor bilinçsizce.
Köyün çöpleri bazı vatandaşlar tarafında derelere atılıyor. Söylediğim gibi evin lağımlarını toprağı kazıp kuyu yapmaları gerekirken derelerimize akıtıyorlar. Bu konuda gerekli kişilerin denetleme eksikliği var sanırım.
Bazılarına sesleniyorum;
Sizler çevreyi temiz tutunuzda mı kirlenmesinden şikayetçisiniz yoksa sizlerde kulaktan duyma bilgilerle mi bu düşünceyi savunuyorsunuz.
Enerjimizin evet tamamı bu proje ile sağlanmayacak ve çok az bir elektrik üretecek olabiliriz ama en azından kendi elektriğimizi üretiyor olacağız. Birilerinin acaba elektriği ne zaman kesecek düşüncesinden kurtulmuş oluruz bir nebze. Hatırlatırım geçmiş senelerde Rusya doğalgazımızı kesmişti…
HES bazı işsiz vatandaşlarımıza iş imkanı sağlayacaktır. Belki 1 milyon insan işe giremeyecek ama bir çok vatandaşımız iş imkanı yakalayacak. Kimisi güvenlik, kimisi mühendis, kimisi işçi…
Benim bu konudaki düşüncem bu tabi herkes düşünmekte ve karar vermekte özgürdür ama iyi düşünüp mantıklı kararlar vermenizi dilerim.
Bazı konulardaki düşüncelerimizi değiştirmeliyiz. Örneğin bazıları arazilerinden yol geçmesini istemez ama unutmayın “Yol medeniyettir”. Arazinizden yol geçiyor ise daha çok insan görür ve talibi daha fazla olur, doğru orantılı olarak arazinizin değeri artar. Oraya yapılacak yatırımında yol ile taşınacağını eklemek isterim.
Hedeflerimizin büyük getiriler kazandırmasını isteriz. Ama sonucun ufak olduğunu düşünmek bizi üzer ve isteksizlik yaratır.
Cenap Şahabeddin’in de dediği gibi “ Daima ara. Bugün altın ararken bakır bulursun, yarın bakır ararken altın.”
Ufak projeler bazen çok büyük kazançlar getirebilir.
Düşüncenizde siyasi görüşünüzü devre dışı bırakıp, geleceğiniz için iyice düşünüp doğru kararlar vermeniz dileklerimle.
Saygılarımla
Hasan GÜÇLÜ