- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Her Tarafta İsraf…

Türkiye, Cenab-ı Hak'kın (CC) çok sayıda lütfuna sahip bir ülkedir. Ama, bir türlü fukaralık çemberini kıramamış, geri kalmaktan kurtulamamıştır.

Niçin? Kötü, başarısız, müsrif, dışa tam anlamı ile bağımlı, verimlilik kavramına değer vermeyen, yönetimler yüzünden.

Elbette, rüşvetler, yolsuzluklar, kayırmalar, işin ayrı bir cephesidir.

1-Son yıllarda, çok sayıda özelleştirme yapıldı. (Bu vesile ile yandaşlara peşkeşler çekildi.) Devlet, üretim ve ticari faaliyetlerden büyük ölçüde çıktı. On binlerce işçinin çalıştırıldığı, Etibank-Türkiye, Demir-Çelik İşletmeleri-SEKA- TEKEL- SEK- Sümerbank-Köy Hizmetleri-Tedaş vb. kurumlar tarihe karıştı.

Ayrıca, kamu kurumları, özel sektörden, başta sağlık olmak üzere büyük ölçüde hizmet almaya da başladılar.

Peki, kamudaki istihdamda azalma oldu mu? Aksine taşeron işçiler dahil nüfus artışının üzerinde bir artış oldu. Güya devlet küçülürken, istihdam sayısı şişirildi. Kamu kaynaklarının en büyük bölümü, personel giderlerine tahsis edildi. Bu arada, insan gücünün verimli kullanılması, konusunda ise hiçbir gayret gösterilmedi. Politik çıkarlar ön planda tutuldu.

2- Bu konuda T.C.D.D. en önde gelen örneklerinden biridir. Bu kurumun rehabilitasyonu için 1995-2010 yılları arasında, Dünya Bankası ve AB'nin mali desteği ile çok sayıda yabancı firmaya, (Booz-Allen-Hamilton/Canoc/WB Euromed/RH Railway Consultant vb.) 7 milyon dolar ödenerek, 5 ayrı rapor hazırlatıldı.

Raporlarda özellikle aşırı istihdama dikkat çekilmiş, maksimum 12 ila 14 bin personel öngörülmüştür. Peki sonuçta ne olmuştur? Bugün 35 binin üzerinde bir istihdama fırlamıştır. (Öngörülenlerin 3 katı)

Bir lokomotife 12 makinist düşmektedir. Yolcu ve yük gelirlerinin tamamı personel giderlerinin ancak yüzde 75'ini karşılayabilmektedir. Ve hala kurumun internet sitesinde, başta makinist olmak üzere, yeni işçi alım ilanları yayınlanmaktadır?

Ve ne yazık ki; bu kalabalık istihdam içinde; yabancı dil bilen, yüksek lisans veyaz doktora sahibi vasıflı eleman sayısı, yok denecek kadar azdır. Kurum, teknik yeterlilik ve organizasyon kabiliyeti olarak, nal toplamaktadır.

3- Sayıştay raporlarına göre, DHM bağlı 43 havaalanından 36’sı zarar etmektedir. Niçin? Aşırı istihdam olduğu için. Ve bunların içinde, gerekli vasıflara sahip kişiler bulunmadığı için.

a)Ankara Esenboğa havaalanında, uçak başına maliyet yükü 2011 yılına göre yüzde 37 artmıştır.

b)İstanbul Yeşilköy’den Gökçeada’ya uçuşun maliyeti 10-12 bin TL arasındadır. Gökçeada’ya inen ve kalkan her uçak için havaalanındaki harcama ise 29 bin 500 TL’dir. Yani yer hizmetleri uçuş maliyetinin iki katıdır.

4- Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nda 2013 yılında üretilen her ton kömürün zararı 408 TL’dir. (Geçen yıla göre artış yüzde 12’dir.)

Satış tutarı, personel maliyetlerinin, ancak üçte birini karşılamaktadır. Ve hala yeni alınacak işçi sayısı, üç bin mi olsun, beş bin mi olsun tartışması yapılmaktadır.

5-Türkiye su fakiridir. Sık sık da kuraklık yaşanmaktadır. Su kaynaklarımız hızla kirlenmektedir ve azalmaktadır. Bu konuda politikalar oluşturmak üzere, Türkiye Su Enstitüsü kurulmuştur. Ve kurumun 2014 bütçesi 4 milyon 591 bin TL’dir.

DSİ’nin İstanbul’da hiçbir projesi yoktur. (Konu ile yetkili kılınan İSKİ’dir.) Ancak DSİ 14.Bölge Müdürlüğü’nde tam 430 kişi çalışmaktadır. Ve bu personel harcamalarının tutarı, Türkiye Su Enstitüsü bütçesinin 10 katıdır.

Bu arada DSİ’nin sosyal tesis ve misafirhane sayısı 89’dur. Burada çalışanların sayısı ve maliyeti Ar – Ge ve yatırım harcamalarından fazladır.

6-Karayolları’nda çalışan sayısı 8 binin üzerindedir. Halbuki bu kurumun ciddi bir fonksiyonu kalmamıştır. Kardan kapanan yolları açmak, buzlanma olunca da tuz dökmek gibi işler kalmıştır. İnşaat, bakım, proje vb. tüm hizmetler dışarıdan sağlanmaktadır.

Son günlerde, tüm kaynaklar ücretlere gittiği için yatırımlar yavaşlatılmıştır. Ancak oy avcılığı adına hiçbir zaman ihtiyaç duymayacakları, zaten vasıfsız 9 bin taşeron işçinin de kadroya alınması çalışmaları bitmek üzeredir. Bu tam anlamı ile sorumsuzluktur.

Velhasıl, her tarafı dökülen bir devlet mekanizması. İsraf edilen kaynaklar. Saçıp savrulan, yandaşlara peşkeş çekilen, saçı bitmemiş yetim hakları. Ve bunları umursamayan, sadece kendi çıkarlarını düşünen, uyuşturulmuş kitleler…

 

Not: Soma'da maden faciasında şehit düşen kardeşlerimize Cenab-ı Hak'kın rahmetini diliyorum. Mekanları cennet olsun, ailelerinin, tüm milletimizin başı sağ olsun.

Copyright © 2014 Dr. Burhan ÖZFATURA. Tüm Hakları Saklıdır.