- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Halk Neden Tepkisini Büyüttü ve Ayağa Kalktı?

Milyonlar neden sokağa çıktı? Neden gecenin ayazında ayakta sabahlıyorlar? Neden; copa, biber gazına, tazyikli suya, plâstik mermiye, sopaya, küfüre, tekmeye katlanıyorlar?
untitledSadece gezi parkında 8-10 ağaç kesildi diye mi? Hayır! Bu bir sivil itiaatsizliktir. Bir organize kalkışma değil, bir tepkidir, bir halk hareketidir.

Milyonlar neye, kime ve niçin tepki duymuştur? Aklımıza gelenleri sayalım:
-Ergenekon, Balyoz, tertipleri…
– Genel Kurmay eski Başkanının çete kurduğu saçma gerekçesiyle içeri atılması.
– Ordu komutanları, kuvvet komutanlarının hapiste olması.
– Hukuk yıkılmıştır, yargı bitirilmiştir, düşüncesinin tüm halkta oluşması.
– Hak, adalet ortadan kalkmıştır, duygusunun yer etmesi.
– Patronlar korkutulmuş, çalışanlar sindirilmiştir.
– Satın alınan gazete ve gazeteciler, türeyen yandaşlar.
-T.C’nin devlet kuruluşlarının başından kaldırılmak istenmesi.
– Milli iradenin Meclise yansımaması, bazı seçilmiş milletvekillerinin hapiste olması.
-Adaletsiz seçim sistemi ve seçim barajının yüksekliği.
-Sahte demokrat, sahte milliyetçi, sahte Atatürkçü, sahte Türkçü, sahte Kürtçülerin; liboşların,

döneklerin ve cemaatlerin; dinlerarası diyalogcuların, emparyalistlerle işbiliği yapanların ve Soroscuların güç ve yetki sahibi olması.
-İhanetin serbest olması.
-Komşularla sıfır sorun diye yola çıkıp yüzdeyüz sorunlu hale gelinmesi.
-Bebek katili ile masaya oturup anlaşma.
-Muhalefetle anlaşmak ve yan yana gelip ülke sorunlarını birlikte çözmek yerine, onları dışlamak, suçlamak, bağırmak, küfretmek.
-Televizyonların ve medyanın yalakalaştırılması, yağdanlık aracı olması.
-Cumhuriyet kuruluşlarının birer birer tepelenmesi.
-Devletin milli ilkelerinin kırılması, yok sayılması.
-Ne kadar kahraman varsa kötülenmesi ve cumhuriyet düşmanlarının yüceltilmesi.
-Şanlı Türk bayrağının adının Türk bayrağı değil, resmi bayrak olmasının istenmesi.
-Akil adamların halkın sinirini bozması, yalan-yanlış sözlerle alay edilmesi.
-Toplumun yarısının hiçe sayılması, yok kabul edilmesi, aşağılanması, hâkir görülmesi.
– Büyüklenme, gurur ve megalomanlılıkla diğerlerinin ötekileştirilmesi.
-“Nedir bu 10.Yıl Marşı, Mehter Marşı neyimize yetmiyor”? denilmesi
-“Biz böyle karar verdik, yapacağız”, denilmesi.
-“Türk milleti diye bir şey yok, Ümmet var, Türkiyeli var.” zırvasının dayatılması.
-PKK ile mücadeleden vazgeçerek onların aktivist olarak tescil ettirilmesi.
-Suriye ile savaş haline gelmemize sebeb olunması.
– Reyhanlı’daki 52 vatandaşın ölümüne sebeb olan kanlı bomba saldırıları ve bu olaya haber yasağı konulması.

“Taksime cami de yaparım, AVM de yaparım” inadı..
-“İki tane ayyaşın yaptığı yasa, sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği bir gerçek, bir vaka niçin reddedilmesi gereken olay haline geliyor” denilmesi.
-“Yahu bu milletin bütünlüğü, Ne Mutlu Türküm Diyene ifadesiyle sağlanır mı”?
sözleri.
-“Hem lâik ve hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın ya lâik” inadının devam etmesi.
-Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Devlet Türk Halk ve Türk Sanat Müziği Koro Sanatçılarının kadrolarının; “Devletin sanatçısı olmaz” gerekçesiyle iptal edilmek istenmesi.
-Ordumuzun, devletin vesayet kurumu olarak gösterilmesi.
– Uludere’de 33 vatandaşın kimin emri ve talimatıyla öldürüldüklerinin halâ bir sır gibi saklanması.
-Deniz Feneri yolsuzluğuna arka çıkarak aklanmaları teşebbüsleri.
-“Geçmiş hep kötüydü, sadece biz iyiyiz” duygusunun topluma şırıngalanması.
-Anayasa’nın değişmez 1-2-3 ve 4. maddelerinin ortadan kaldırılmak istenmesi.
-Başkanlık sisteminin topluma dayatılması.
-“Onlar yüzbin kişi toplarsa, ben milyon toplarım” tehditleri.
-Atatürk ilke ve devrimlerinin yok sayılmak istenmesi.
-23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Agustos, 29 Ekim törenlerinin ortadan kaldırılmak istenmesi.
-Çözüm süreci, açılım süreçleri ile teröristlerin masum hale getirilmesi…
Daha onlarca hatta yüzlerce sebeb; milyonlarca halkın sokağa çıkarak demokratik tepkisinin oluşmasını körüklemiştir. Bardağı taşıran damla tek değil ki. Damlalar göl oldu. Türk halkı tepkisini; dürüstçe, namusluca, gururla ve edeplice gösteriyor. Yıkmadan, yakmadan, öldürmeden, yaralamadan, sükunetle ve demokratik kurallar içinde bu tepki zaman zaman ortaya çıkacaktır. Ben Türk halkının sağduyusuna inanıyorum.