- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Gülen İçin ne Diyorlar?

Gülen'e en yakın isimden çarpıcı açıklamalar. Cemaatin içinden gelen Gülen'e en yakın isimlerden olan yazar Latif Erdoğan'dan çarpıcı açıklamalar. Gülen'e en yakın isimden çarpıcı açıklamalar. Yazar Latif Erdoğan, "Gülen, bana 'Allah ile konuştuğunu söyledi. Kainatı Hz.Muhammed için yarattım senin için de devam ettiriyorum' dedi" diye konuştu.
Cemaatin içinde 40 yıl bulunan Yazar Latif Erdoğan'dan çarpıcı açıklama. Erdoğan A Haber'de yayınlanan Deşifre programına katıldı. Bir dönem Gülen'in halefi olarak görülen Latif Erdoğan "bugün gelinen bir noktada ciddi bir proje var Bediüzzaman ve Risale-i Nur devre dışı bırakılıyor" diye konuştu.
Fetullah Gülen'in Risale-i Nur'un kutsiyetini kullandığını işaret eden Latif Doğan bu sayede geniş kitlelere hakim olduğunu söyledi. Doğan eğer Gülen'in Risale-i Nur ile hitap etmeseydi cami cemaatinin dışına asla çıkamayacağını kaydetti. Latif Doğan "Gülen cemaat oluşumun ekseninde Risale-i Nur var. Eğer Gülen o metodu kullanmasaydı cami cemaatinin dışına çıkamazdı. Ondan daha iyi hatiplerde vardı" diye konuştu.
Latif Erdoğan çarpıcı açıklamaların Gülen'in çelişkileri ile sürdürdü. Doğan Ecevit ve Demirel ile ilgili söylem ve fikir değişikliklerine şu şekilde anlattı Doğan " Gülen Ecevit ve Demirel için Deccal dedi. Sonra Demirel'e söz sultanı dedi, diğerine şefaat edeceğim dedi"
Cemaatin içyüzünü yazar Latif Erdoğan koydu. Erdoğan "Gülen, bana 'Allah ile konuştuğunu söyledi. Kainatı  Hz.Muhammed (SAV) için yarattım senin için de devam ettiriyorum' dedi" diye konuştu.
Erdoğan, Gülen'in bir bilinmeyenini de kendi ağzından anlattı. Erdoğan "Fetullah Gülen sıraya girerek İsmet İnönü'nün elini öptüğünü açıkladığını söyledi. Bu ciğerleri sızlatan bir tablo. Demek ki CHP sevgisi eskiden geliyormuş" şeklinde konuştu.

Tayyip Erdoğan kadar ülkemize faydalı olan bir lider gelmediğini söyleyen Erdoğan, cemaate karşı uyarılarda bulunduğunu kaydetti. Erdoğan şu cümleyi söylediğini anlattı: "Hoca efendi bir verdiği yerden bin alır".
Cemaatten ayrılmadan önce camianın sevilen abilerinden olan Latif Erdoğan, A Haber'de Mehmet Ali Önel'in sunduğu 'Deşifre' programına konuk oldu.  Erdoğan, Gülen'in bugüne kadar bilinmeyen Türkeş iddiasını canlı yayında açıkladı. İşte o sözler:
"Hocaefendi beni odasına çağırdı ayaktayız. Üzüntülü bir halde. 'Biliyor musun Alparslan Türkeş, benim öldürülmem için infaz kararı çıkarı vermiş' dedi. Çok sevdiğin bir insan. Birden şaşırdım. Hafif benim bir milliyetçilik tarafım da olduğu için acaba bana niye söyledi. Acaba Alparslan Türkeş ile ayrı bir irtibat kurup da ona bir şey dememi mi istedi gibi şeylerle o arayışa girdiğimde o hafta vefat etti Alparslan Türkeş.

Ama ben çok üzüldüm, ölüm kararı veriliyor. Hadise şu. Öldürülmesi için karar verdiği emir verdiği kişi hoca efendiye geliyor. 'Alparslan Türkeş bana bunu dedi ama ben sizi çok seviyorum. Ben sizi öldüremem dedi boynuma sarıldı' dedi. İslamoğlu'na göre öncelikleri ümmet değil kendileri. Asıl tehdit paralel din anlayışı.
Yazar Mustafa İslamoğlu, "Hocaefendi'ye 'Cemaat kardeşlerine bakacağı yerde onların paylarını da alıyor' dedim.

Başıma gelmeyen kalmadı." dedi. 'Selam Terör Örgütü' bahanesiyle ailesi ve yakın dostlarını teknik ve fiziki takibe aldığı İlahiyatçı Yazar Mustafa İslamoğlu, Gülen'e ve cemaate veryansın etti. Star gazetesine konuşan İslamoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
Asıl tehdit paralel din "İslam; kitabı Kur'an olan bir din ve kuralları bellidir. Bu dinin en temel kuralı tevhittir. 'Aracısız kulluk' Kur'an sürekli muhatabının aklını kullanmasını ister, iradesini güçlendirir, onu bir kişilik olarak bir sahsiyet olarak görmek ister. Paralel dinden korkuyorum ben paralel devletten değil! Paralel devletten korkması gereken devlet olsun onun çaresi var. Ben bir ilim adamı olarak paralel dinden korkuyorum. Bu paralele din meselesi sadece adı gecen yapı ile ilgili bir şey değil maalesef  bu toplumda. Düşünün ki Sevgili Peygamberimiz'le birilerinin görüştüğü, gece gündüz hem de bunların onun emri olduğu gibi garabet bir durumla karşılaşıyoruz."