- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Göz Odur ki Doğru Göre!..

         Değerli Okur! 

“Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen yaşamından lezzet alır.”  diyor Üstat Bediüzzaman. Bence bu özellik, mükemmele doğru gitmek isteyen her insan için elzem ve önemlidir.

Güzel görmek için güzel bakmak, güzel algılamak ve güzel yorumlamak gerekir.

İnsan, nasıl görmek isterse öyle görür.

 

Kısaca her şey niyete bağlıdır…

“Güzelliğin On Para Etmez/Şu bendeki aşk olmasa/Eğlenecek yer bulaman/ Gönlümdeki köşk olmasa…” derken Koca Veysel bir bakış açısı kazandırmıyor mu?

Değerli okurlarım!

Güzel duygu ve güzel düşünceler ruh güzelliğinin ürünleridir. “Saplantısız, ön yargısız ve iyi niyetli yaklaşımlar güzel bakmayı sağlar.” Burada “fiziki” güzellik değil, “ruhi “ güzellik söz konusudur.

Elbet bakmakla görmek arasındaki nüansı hepimiz iyi biliriz.

 

Her bakan göremeyebilir; bir başka deyişle, görmek için muhakkak bakmak gerekir.

Genel olarak üç yolla bakabildiğimizi, bunlardan birisiyle, diğerlerine kıyasla, görmede çok daha başarılı olduğumuzu idrak ederiz. 1-Fizikî gözle bakınca “şeklen” görebiliriz. 2-Kalp gözüyle bakınca ”mânen” görebiliriz. 3-Beyin gözüyle bakınca “zihnen” görebiliriz.

Her şeyi sınırlı insanlar olarak, hangi yolla olursa olsun, ilk bakışta gördüğümüzü ya da gördüğümüzü sandığımızı hemen yorumlamaya kalkışırsak, yanılabiliriz. 

 

Bir diğer husus ise, bardağın yarısını dolu veya boş görmemizle ilgilidir.

Bu noktada iyimser, ya da karamsar hissetmemiz son derece önem arz eder.

O anki eğilimimiz veya niyetimiz kendiliğinden olgunlaşarak ortaya çıkar.

Fizyolojik, psikolojik, ruhî olumsuzluklarımız varsa, bunların tesirinde kalmaksızın bakış açımızı ve perspektifimizi daha sağlıklı kılarak görmeye çalışmalıyız.

 

Sonuç olarak telkin ve tavsiyem odur ki özellikle aç, susuz, uykusuz, yorgun, sinirli, stresli iken ne sağlıklı bakabilir ne de sağlıklı görebiliriz! Göz bedenin penceresidir. Pencere bazen puslu, bazen buğulu bazen de aşırı derecede berrak olabilir. 

Bu nedenle kendimizi ve değerlendirmelerimizi zamanın akışına bırakmak en kestirme çözüm olsa gerektir diye düşünüyorum herekse sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.

 

ATATÜRK KÖŞESİ

Yüksel, Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur….

 

DÜŞÜN TAŞIN

Doğru yolda olsanız bile eğer orda öylece beklerseniz ezilirsiniz…

 

GÖNDERMELER

-Adana Büyükşehir Belediyesi Ortak Akıl projeleri kapsamında ; ABD’nin Houston Kentinde düzenlenen İpekyolu Festivali’nde Amerikalılara Kentimizi tanıtan İngilizce binlerce broşürün yanında cezerye, çiğköfte hatta şalgam bile ikram ettiklerinden haberiniz var mı? 

-Demirspor ve Adanaspor’lu futbolculardan muhteşem bir rekabet karşılaşmazı izleyen Türkiye spor camiasının bazı olumsuzluklar bir yana göz ve gönüllerinin futbola doyduğunu biliyor musunuz? 

-Irk, renk, dil, din ayırt etmeksizin vatan haini olmayan herkse ve herkesime Akdeniz TV’nin ve Mertçe SÖLEŞİ programının kapısının sonuna kadar açık olduğunu bilmeyen, duymayan var mı?

-CHP İl Başkanı Orhan Sümer ve MHP İL Başkanı Mustafa İZGİOĞLU’nun Mertçe Söyleşi’ye konuk olduklarını gören bazı siyasilerin yoğun program taleplerinden çoğu zaman cep telefonumu kapatmak zorunda olduğumu duydunuz mu? 

-Adana’da yapılan yerel gazetecilerin eğitimiyle ilgili toplantılara Ekspres Gazetesi yazarlarının sorularıyla damgasını vurduğunu bilmeyen duymayan var mı?

-Reklamın insan yaşamındaki yerini canlı yayında anlatan Yeliz Coşkuner’in reklam veren müşterilerimiz tarafından takdirle karşılandığını biliyor musunuz? 

-Adana Şehremini v Zihni Aldırmaz’ın havada, karada, denizde ve dahi fırsat bulduğu her zaman ve zeminde Adana’nın proplemlerini  canlı canlı gündemde tuttuğunu bilmeyen var mı? 

-Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan’ın özellikle kültür ve temizlik konularında Yüreğirlilerden yıldızlı pekiyi aldığından haberiniz var mı? 

-Gazetemizin Köşe yazarlarından, sevgili hocamız Yardımcı Doçent Dr. Gözde Ramazanoğlu’nun, Doçent’lik titrinin dün itibarıyla onaylandığını biliyor musunuz?  

-Adana’nın bazı sokaklarında araba camı silen yoksul ve yoksun insanlarımızın emir vaki para taleplerinin özellikle hanımefendi sürücüleri tedirgin ettiğini biliyor musunuz?