content

24 Nis

Gıda Takviyesi Değil Gıda Takiyesi Yapılıyor

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun’ un Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamaları “Gıda takviyesi reklâmlarına kim dur diyecek?” başlığı altında sitemde okuyabilirsiniz (1).untitledRTÜK Başkanı, aşağıdaki sözleriyle “ot-çöp tüccarları karşısında çaresiz kaldıklarını” itiraf ediyor:

 “Bu sorunun çözümü sadece RTÜK’ün yayın kuruluşları tarafından yapılan reklâm veya tanıtım türü programlara uygulayacağı cezalarla çözümlenebilecek gibi gözükmüyor.

Bu konunun Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Reklam Kurulu ve RTÜK tarafı var. Dolayısıyla birkaç ayrı tarafı olduğundan koordinasyonda bazı problemler yaşanıyor.”

Koordinasyon problemlerini halkın çözmesi mi bekleniyor?

Halkımızın senelerdir “ot-çöp tüccarları tarafından göz göre göre soyulduğunu, ilgili kurum ve kuruluşların derhâl harekete geçmesi gerektiğini” bildiren pek çok yazı yazdım.

Sağlık Bakanlığı, Gıda-Tarım-Hayvancılık Bakanlığı, RTÜK, Gazeteciler Cemiyeti, Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacılar Birliği, üniversiteler, doktor ve gazeteci meslekdaşlarım neyi bekliyorlar, ne zaman uyanacak ne zaman faaliyete geçecekler bilmiyorum.

Doğrusu, bu mevzuda ümitli de değilim.

Sizlere geçen sene yayınladığım “Ot-çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var” başlıklı yazımdan bir bölümü tekrar sunuyorum (2).

Şu sorular aklımı kurcalayıp duruyor

Acaba Sağlık Bakanlığı “Millet ilaç yerine ot-çöp kullanır da ilaca yaptığımız harcamalar azalır” diye düşünüyor olabilir mi?

Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı “besin” oldukları için ruhsat verdiği ürünlerin “hastalıkları önleyici ve tedavi edici” iddialarıyla reklâmlarının ve satışlarının yapıldığını bilmiyor mu, biliyor da sesini mi çıkarmıyor?

Türk Eczacılar Birliği bu mevzuda dünyayı ayağa kaldırmayacaksa “melisa çayı içsin” keyfine baksın, öyle değil mi?

Bu medyanın “âkil adamları” nerededirler, neden konuşmaz, yazmazlar ya da bunlar zaten yok mudurlar?

RTÜK neden sadece “zavallı sigara firmalarının” ensesindedir?

Üniversiteler, hele de Eczacılık Fakültelerinin Fitoterapi ve Farmakognozi ve Tıp Fakültelerinin Halk Sağlığı, Farmakoloji bölümlerinin üzerine ölü toprağı mı serilmiştir?

Tam güne karşı “tam bir birlik” olan, “tam kadro” yürüyüşler yapan, gazetelere “tam sayfa” ilanlar veren Hocalarımız neden sus-puslar?

Herkesin akıllısı ben miyim?

Gelelim neticeye

Bu sorulara makul ve mantıklı cevaplar bulamayınca da ot-çöp satarak paraya para demeyenlere söyleyecek sözüm kalmıyor, hatta onları takdir bile ediyorum.

BİR: Birçok kişinin ilaç almamasına sebep olarak onları ilaçların aksi tesirlerinden korumuş oluyorlar.

İKİ: İlaçlara ödenecek paralara mâni olarak devlet bütçesine katkıda bulunuyorlar. Döviz kaybını önleyerek cari açığın kapanmasına da yardımcı oluyorlar.

ÜÇ: Modern tıp ulemasına ‘ömür boyu ilaç kullanılmasını şart koştuğu şikâyet ve hastalıkların otla-çöple geçtiğini’ göstererek iyi bir ders veriyorlar.

DÖRT: Reklâm piyasasına iş çıkarıyorlar, vergi veriyorlar, istihdam ve katma değer yaratıyorlar.

BEŞ: Televizyonlara ‘bedavadan’ reyting, gazetelere tiraj kazandırıyorlar.

ALTI: Ot-çöp satarak da çok iyi para kazanılabileceğini göstererek ekonomi dünyasına örnek oluyorlar.

KAYNAKLAR

1.http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2013/04/23/haftanin-haberi/gida-takviyesi-degil-gida-takiyyesi-yapiliyor/

2.http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2012/06/13/yazilar/elestirel-yazilar/bitkisel-tedaviler/ot-cop-tuccrlarindan-herkesin-alacagimiz-dersler-var/

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank