content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

25 Ağu

Gezi Yazıları (X) Samsun

Gezimiz son durağına geliyoruz. Tabi, sonrasında Çorum, Çankırı ve Ankara var ama oraları gezmiş kabul etmiyorum. Mola verilmemişse, görülmesi gereken kimi yerleri görülmemiş, yemeği yenilmemiş, konaklanmamışsa kendimi kalmış saymıyorum.
Ordu'dan Samsun'a doğru yola çıktığımızda ve kente yaklaştığımızda Elçin Alptekin arkadaşımız arıyoruz. Samsun'a gelmişken kendisini de görmek istiyoruz. Uzun dönemdir görmediğimiz arkadaşımızla hasbıhal etmek istiyoruz.
Samsun'a girdiğimizde gecenin karanlığında kentte hayran kalıyoruz. Cıvıl cıvıl caddeleri. Şuna karar veri-yoruz.
 
Karadeniz'in 'Paris'i' kesinlikle Samsun. Zaten nüfus yoğunluğu ile de bunu kanıtlıyor. Kenttin belediye başkanının da ne kadar başarılı bir belediye başkanı olduğunu, gecenin karanlığında bile hissetmek mümkün.
 
Arabanın camını açtığımızda Samsun yanıyor. Arabadan indiğimizde cehennem sıcaklığı yüzümüze çarpıyor. Arabamızdan inmek istemiyoruz. Ancak kalacağımız otelin içine kendimizi atmak istiyoruz. Ne de olsa klimalı odamızda rahat edeceğiz.
Rezervasyon yaptırdığımız Öğretmen Evi'ni soruyor ve buluyoruz. Girişte bizi büyük serinlik karşılıyor ve rahatlıyoruz. Odamızın anahtarını alıyor ve odamıza çıkıyoruz. Aman allahım odamız yanıyor. Kılimayı arı-yoruz. O da ne, odamızda kılima yok. Eşyalarımızı bırakıyor ve resepsiyona inmek için asansöre biniyoruz. Bir kişi, bavulunu toplamış, sinirli bir şekilde oteli terk ediyor. "Allah aşkına odalarda kılima yok. Öleceğim. Başka bir otel aramaya gidiyorum" diyor. Aynur'la şaşkın bir şekilde birbirimizin suratına bakıyoruz. Odalarda klima yok mu? diyoruz, olmadığını söylüyor.

Rezervasyon görevlisine odalarda neden kılima olmadığını soruyoruz. Yanıtı sadece 'yok' oluyor. Otelin girişinde neden kılima olduğunu soruyo-ruz. Yönetimin böyle karar aldığını söylüyor. Onbinlerce öğretmenin maaşından küçük oranlarda paylar kesiliyor. Ancak onlara hizmet veren Öğretmen Evleri'nde ise kılima yok. Bugün milli eğitimin katkıları ile değil döner sermaye ile dönen Öğretmen Evleri'nin durumu içler açısı. İçimizden kocaman bir yazık diyoruz.

Neyse sabahın erken saatinde Ankara'daki randevumuza yetişmek için erken yola çıkacağız. Gece de geç yatacağımız için, çok dert etmiyoruz. Samsun merkezine doğru yola çıkıyoruz. Doğru sahile iniyoruz. Büyük bir alışveriş merkezine giriyoruz. Tüm kadınların yaptığı gibi, Aynur doğruca incik boncuk satan yere giriyor. Bir saate yakın içeride kalıyoruz. bir şeyler alıp çıkıyoruz.

Atatürk'ün Samsun'a çıktığı yere doğru yürüyoruz. Samsun'a çıktığı geminin maketi ve silah arkadaşları ve onlara karşılayanların balmumundan yapılmış heykellerinin karşısında büyüleniyoruz. Fotoğraflar çektiriyo-ruz. Gecenin karanlığında daha muhteşem gözüküyor. Atatürk'le Samsun'a beraber çıkanların isimlerini ve sonrasında ne yaptıklarına yönelik bilgileri okuyoruz. Aslında okurken şu merakımı yenmek istiyorum. Yola çıktıkları arkadaşları daha sonra tasfiye edilmişler mi, yoksa yönetimde bulunmuşlar mı?
 
Yanıtımı buluyorum, Cumhuriyet yönetiminin kadroları içinde bulunmuşlar. Bu beni şaşırtmıyor. 'Doğrusu da bu' diyorum.

Çok güzel bir ses dinliyoruz

Eğlence merkezinin neresi olduğunu soruyoruz. Tarif ediyorlar. Yola çıkıyo-ruz. Ve Samsun'un eğlence merkezini buluyoruz. Barlar sokağında dolaşıyo-ruz. Barda çok güzel bir bayan sesini duyuyoruz ve oraya giriyoruz. İğne atsanız yere düşmez, arkalarda bir yerde yer buluyoruz.
 
Neden bu sesin Türkiye'de fark edilmediğini düşünü-yoruz. Bu muhteşem sesin şimdi adını hatırlayamıyoruz ve adını not etmediğimiz içinde şuanda hayıflanıyoruz. Sabahın erken saatinde kendimizi arabamıza atıyor ve Klimayı sonuna kadar açıyoruz. Serinliğin gözünü seveyim. Gündüz gözüyle Samsun başka bir güzel.
 
"6 yıl Samsun'da Karayolları  7. Bölge Müdürlüğü görevi yaptıktan sonra, 1998'de İstanbul Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü'ne atanan, 1999 yılında Samsun'a hizmet için 23 yıllık görevinden ayrılarak, ilk kez 18 Nisan 1999 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Yusuf Ziya Yılmaz, 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde ikinci, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde de üçüncü kez Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına seçilmiş. Gerçekten üç dönemdir kenti baştan aşağı değiştirmiş. 'Ne zaman kendi isteği ile bırakırsa o zamana kadar belediye başkanı seçilir' diyorum.

1999 yılında Anavatan'dan seçilmiş. iki dönemdir AK Parti'den belediye başkanlığını kazanıyor. Yüzde 28'le kazandığı ilk seçimden son seçimine kadar oylarını yüzde yaklaşık yüzde 50'ye çıkarmış. Ve dediğim gibi, kim ne derse desin modern bir Samsun yaratmış. Halkta bunu son 15 yıldır hep takdir etmiş. Helal olsun.

Eğlencenin noktalandığı saatte bardan çıkıyor ve bir taksi bularak otelimize dönüyoruz. Pardon cehennem sıcaklığına…

Camları sonuna kadar açıyor birazcık olsun serinlemek istiyoruz. Ne mümkün. Samsun deyince aklımıza gelecek tek şey. Cehennem sıcaklığı olacak.

15 yıldır Samsun'u değiştiren
adam Yusuf Ziya Yılmaz

Sonra öğreniyoruz ki, oranın sanatçısı değilmiş söyleyen misafirmiş. Meğerse oranın sanatçısı   bir gay. Sonrasında bunu da açıkça itiraf edi-yor. Misafir sanatçısına büyük övgüler düzüyor. Biz de bu övgüleri hak ettiğini düşünüyoruz.

Aynur, Elçin'i arıyor. Hatır ve selamlar yapıldıktan sonra, yanına geldiğimizi anlatıyor. Ve bir yemek yiyelim diyor. Telefonda 'yapma ya' sesi. 'Ne oldu' diyorum. Meğerse Elçin, Samsun'da değil, Ordu'da kalıyormuş. Hadi canım sen de, bir saat önce mola verdiğimiz ve gezdiğimiz, gerçekten çok beğendiğimiz kentte yaşadığını öğrendiğimizde, orada aramadığımız için büyük bir pişmanlık duyuyoruz.

Karadeniz'in Paris'i Samsun

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank