- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Gelişme İstemiyorsanız

Uygar ve medeni bir düzeye ulaşmak için prangalardan kurtulmak gerekir.

Düşüncelere saygı ve hoşgörü penceresinden bakılmalıdır.

Hele de gereksiz korkularından mümkün olduğunca arınmalıdır insanoğlu…

Her hangi bir toplum, korkularla çevrili bir yönetim kadrosuyla idare olunuyorsa gelişmeyi unutmalıdır. Otorite kaygısı güden idareler, idare etmekten bile yoksundur.

Ne kadar özgürlük, o kadar gelişme…

Mesela siz, bir toplumun idaresine getirildiniz ve o toplumun ilerlemesini asla istemiyorsunuz.

İşiniz o kadar kolay ki…

Öncelikle sınırlarınızı, küçük bir hava boşluğu bile bırakmayacak biçimde kapatacaksınız. 

Vesvese denen olayı hemen devreye sokacaksınız. Çünkü vesvese, sevgiyi azaltır. Zaten sevgiyi nefrete ve kine dönüştürdüğünüzde işiniz çok kolaydır. Bunu yaptığınızda geçin karşıya ve kıs kıs gülün. Tadını çıkarın yani…

Sonracığıma sırça köşklerinizden çıkıp da “Yahu bizim bir halkımız vardı. Acaba ne yapıyorlar?” demeyin. Zira alışkın olmadıkları için bu ani ilgi karşısında şımarırlar ve sarsıntı geçirebilirler. Aman dikkat!

Ayrıca her hangi bir düşünceyi veya oluşumu halka dayatabilirsiniz. Bu dayatma bıktırıncaya kadar sürmelidir. Ta ki; vatandaş “Hay sizin…” diye başlayan o güzel cümleyi naftalinli tahta sandıklardan çıkarıncaya kadar…

Kesinlikle ilerleme düşünmüyorsanız lütfen şunu da unutmayın. Kültür-sanatı rafa kaldıracaksınız. Sanatı da, sanatçıyı da sürüm sürüm süründüreceksiniz. Halk sanatçıyı görünce yedi mahalle öteye kaçmalıdır. Tıpkı bir cüzzamlı görmüş gibi…

Bilimi ve tekniği unutun… Ucunu bile göstermeyin… Bilim, bir toplumu füze gibi şahlandıracağı için, söz konusu projenize önemli ölçüde zarar verecektir.

Halkı, mutlaka gruplara veya sınıflara ayıracaksınız. Bu formül gelişmeyi durdurmak için bire birdir.

Siz istemeseniz bile, birileri toplumun ayrışması adına bazı girişimlerde bulunacaktır. Bu durumda elinizi kolunuzu oynatmayın. Böylece en büyük desteği vermiş olursunuz.

Bu arada bireylerin düşünmesini ve sorgulamasını kesinlikle engellemelisiniz. Hatta ortada “birey” diye bir şey bırakmamalısınız. Çünkü birey, haklarını arayan ve çevreye karşı duyarlı olan kişidir. Böyle bir insan formatı sanmıyorum ki işinize yarasın.

Bireyi etkisiz hale getirmek ve hatta imha etmek için ne yapacaksınız? Size bir iyilik yapayım ve hemen söyleyeyim: Öncelikle kafasındaki pozitif yapıdan onu kurtaracaksınız. Olumsuz ve karamsar düşünmeli… Tabi buna “düşünmek” denirse…

Onu tabuların, hurafelerin, tutuculuğun, düşmanca hislerin, kısır döngülerin kucağına atacaksınız. Negatif veya olumsuz ne varsa üzerine salacaksınız. Onun yerine siz düşünüp, konserve düşünce paketleri dayatacaksınız. Elbette paketin içinde işe yarayan hiç bir şey olmayacak.

Bütün buna benzer işleri art arda sıraladığınızda kesinlikle başarıya ulaşacaksınız.

Hiçbir şey bilmiyorsanız, önünüze devletler haritasını alıp bakacaksınız. Bakarken de şu iki soruyu asla unutmayacaksınız: “Gelişme gösteremeyen ülkeler hangileri?” ve “Neden gelişememişler?”

Zaten bu soruları sorarak haritaya baktığınızda, benim tavsiyelerimin çok cılız kaldığını göreceksiniz. Zira istemediğiniz kadar cevaplara ve sonuçlara ulaşacaksınız.

Tersini yaptığınızdaysa gelişimin ve değişimin açık olduğunu göreceksiniz.

HOŞÇAKALIN

Comments Disabled (Open | Close)

Comments Disabled To "Gelişme İstemiyorsanız"

#1 Comment By Ahmet AY On 06 Aralık 2009 @ 12:22

Yüreğinize sağlık,
Ülkemin bir zamanlarını ne güzel anlatmışsınız.