- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Gaflet, Dalâlet ve Hıyanet (III)

Türksolu’nun yıllardır yaptığı uyarıların da ne kadar haklı olduğu bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bölücülüğün tavizler vererek durdurulamayacağını defalarca kez söyledik. Ancak özellikle AKP iktidarı, taviz üstüne taviz verdi ve görüldüğü gibi BDP'liler artık açıkça özerklik isteyecek noktaya geldiler. Taviz vermeye devam edilirse bir adım daha atıp "referandum" isteyecekleri, Kürtlere ayrı devlet kurma hakkı tanınması gerektiğini söyleyecekleri ortada.
Zaten fikir babaları Perinçek de yıllar önce öyle buyurmuş...

PERİNÇEK: "ATATÜRK MİLLİYETÇİSİ DEĞİLİM"

İlginç olan bir başka nokta ise Perinçek'in bu program nedeniyle açılan kapatma davasında Anayasa Mahkemesinde verdiği savunma. BDP'lilerin bugün söylediklerine çok benziyor. Şöyle demiş Perinçek: "Biz bastırmanın karşısındayız. Açık söyleyeyim, bastırarak bu sorunların çözülmeyeceğini bir kere daha göreceğiz. Bastırarak bu sorunlar ertelenir. Beş sene ertelersiniz, 10 sene ertelersiniz, bakın erteleyememiştir. Dersim isyanı bastırıldı, 1925'te Şeyh Sait isyanı bastırıldı, Ağrı-Zilan isyanları bastırıldı, çözüldü mü? Biz de diyoruz ki, başka bir yoldan çözelim." Ve o dönemki Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden’in “Türk milliyetçiliğine karşı mısınız?" sorusunu şöyle yanıtlıyor: "Türk milliyetçiliğine de karşıyız. Mecbur değilim Atatürk milliyetçisi olmaya... Partimiz milliyetçiliği bir ideoloji olarak benimsemiyor ve Türkiye'nin ihtiyaçlarına da uygun görmüyor... Atatürk milliyetçiliği bir kısmını dışlayacaktır." İşte Perinçek gerçeği. 20 yıl önce savunduklarıyla bugün BDP'nin yolunu aydınlatıyor! BDP’nin savunduğu özerkliği yıllar önce ilk Perinçek dile getirmişti:


DEMOKRATİK FEDERAL

 

PERİNÇEK'İN ÖZERKLİK PROGRAMI

EMEKÇİ CUMHURİYETİ

Perinçek'in dergisi 2000'e Doğru'da defalarca yayınlanan bu metin, Sosyalist Parti'nin de programında yer alıyordu. İlk olarak 1991 genel seçimleri öncesi, 15 Eylül 1991 tarihli 2000'e Doğru'da yayınlandı.

1- Kürt milleti, kendi kaderini tayin hakkına kayıtsız şartsız sahiptir. Eğer isterse ayrı bir devlet kurabilir. Emekçilerin çıkarı, tam hak eşitliği ve özgürlük temelinde, gönüllü birliği gerçekleştirmededir. Ayrılma hakkı gönüllü birliğin her zaman vazgeçilmez koşuludur.

2- Birlikte veya ayrı yaşamak milletlerin özgür iradelerine bağlıdır. Bu özgür iradenin ortaya konabilmesi için, Kürt illerinde referandum yapılmalıdır. Referandumda ayrılmayı savunanlar da özgürce propaganda yapabilmelidir.

3- Bugünkü tarihsel koşullarda, iki milletin emekçilerinin yararına olan çözüm, iki federe devletin eşit olarak katıldığı, demokratik federal bir cumhuriyettir. Bu federasyonda iktidar köylerden ve mahallelerden başlayarak, ilçelerde, illerde federe ve federal düzeyde demokratik seçimlerle belirlenen halk meclisleri aracılığıyla kullanılır. İlçe ve il yönetimleriyle, federal hükümetler, bu meclislerin yürütme organlarıdır meclislere karşı sorumludurlar.

4- Federal Halk Meclisi iki meclisten oluşur; Temsilciler Meclisi ve Milletler Meclisi.

Temsilciler Meclisi, belli sayıda yurttaşa bir milletvekili olmak üzere bütün yurt çapında yapılan seçimlerle belirlenir. Milletler Meclisi, her federe devletten eşit sayıda seçilmiş üyenin katılımıyla oluşur. Yasalar her iki mecliste çoğunluk oylarıyla kabul edilir. Meclislerden birinin reddettiği yasa yürürlüğe girmez. Çalışma Yasası, Ceza Yasası, Medeni Yasa, Yargı Usülleri yasaları bütün ülkede yürürlüktedir, federal organlarca kabul edilir.

5- Her federe devlette azınlıkların çoğunlukta olduğu ilçe ve illerde halk isterse bölgesel özerklik uygulanır.

6- Federal Anayasa, iki milletin ortak anayasasıdır. Her iki milletin ayrı ayrı çoğunluğu tarafından referandumla kabul edilerek yürürlüğe girer. Federe devletlerin arıca kendi anayasaları vardır. Federal Anayasa, federe cumhuriyetler tarafından benimsendiği ölçüde giderek artan unsurları kapsar.