content Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
21 Ağu

Fırsatçılık Genlerimize İşlemiş!..

Her ramazan ayında yaşananlar ne yazık ki, birkaç gün sonra hep birlikte yaşamaya başlayacağımız ramazan ayında da tekrarlanmaya hazırlanıyor!..
Nedir bu yaşananlar derseniz, başta gıda ürünleri olmak üzere, ramazan ayında en çok tüketilen tüm ürünlere, neredeyse yüzde yüze ulaşan zamlar, tabii ki... Başka ne olabilir ki?
Malum, Ramazan ayı bizim için, yani İslam alemi için en kutsal aydır. Bu ayda tüm İslam alemi, İslam’ın şartlarından biri olan oruç tutmayla mükellef olduğu için de, sahur ve iftar vakitlerinde herkes kesesine göre en güzel yemekleri yemeye büyük özen gösterir.

Böylesine kutsal bir ayda, yardımlaşma en üst boyutlara da ulaşır. Olan, olmayana vermek için adeta bir yarış halindedir. Bu ayda, fakir fukara, garip guraba gözetilir, başta gıda ve yiyecek olmak üzere her türlü yardımda bulunmak için herkes özel bir gayret sarfeder.

Ramazan ayının özelliğinden dolayı, bu ayda gıda ürünlerinin satışı da artar. Herkes eskiden kalma bir alışkanlıktan kaynaklanan bir içgüdüsel refleksle, ramazan öncesi evine toptan gıda almaya özen gösterir.
Yine bu ayda yukarıda da belirttiğimiz gibi başta yardım kuruluşları, belediyeler olmak üzere hayırsever vatandaşlar, ihtiyaç sahiplerine yine gıda yardımı yaptığı için, satışlarda bir patlama yaşanır.

Keza yine, başta belediyeler olmak üzere, bir takım yardım kuruluşları da, bu ayda iftar çadırları kurup, iftar yemekleri verdikleri için, gıda ürünleri kilo ile değil artık, çuval ya da teneke ile alınmaktadır.
İşte, böylesine kutsal bir ayda, gıda ürünlerinin satışları birkaç misli artmaktadır ve bu ayı fırsat bilen toptancısından perakendecisine kadar, bu ürünleri satanlar, her ramazan ayı öncesi sattıkları ürünlere yüzde yüze yakın zam yapmayı da ihmal etmezler.

Nerede olmaktadır bu fırsatçılık?
Nüfusunun yüzde 99,9’u Müslüman olan, yüzde 99,9’u da Türk vatandaşı olan ülkemizde... Yani cennet vatanımız Türkiye’de...
Müslümanlığı, Allah’a inanmak, sadece O’na ibadet etmek ve O’nun koyduğu kurallarla yaşamak olarak kabul edenlerin ülkesinde!..
Ki, yardımlaşmanın en başta gelen bir dinin mensupları olan gıda toptancısından perakendecisine kadar olan bir kesim, kendi dininden, kendi ırkından, kendi dilinden olan insanları kazıklamak, onların sırtından haksız kazançlar elde etmek ve böylesine kutsal bir ayda servetlerine servet katmak için fırsatçılık yapıyor!..
Eminim ki, böylesine adi, böylesine şerefsiz, böylesine namussuz, böylesine alçak olan bu fırsatçılar, ramazan ayı boyunca oruç tutup, belki beş vakit namaz kılıyor, belki de her akşam teravih namazlarına gidiyorlardır...
Ve, bu adi şerefsizler, haksız yere elde ettikleri kazançlarını da göbeklerini kaşıya kaşıya ya kasalarında, ya da bankalarda istifliyorlardır.

Şimdi, bunların müslüman olduğunu, bunların Türk olduğunu, bunların inançlı olduğunu, bunların geleneklerine bağlı bir milletten olduğunu kim iddia edebilir ki?
Böylesine bir fırsatçılık, ne yazık ki sadece bizim ve bizim gibi olan ülkelerde oluyor!..
Hem de mübarek Ramazan ayında!..
Haa tabii, şu da var ki, normal zamanda 200 YTL’ye aldığınız küçük baş bir kurbanlık da, Kurban Bayramı’nda 400-500 liraya çıkıyor.

Bu da yine bizim gibi bir müslüman ülkede yaşanıyor, değil mi?
Desenize, biz çok değişmişiz!.. Yardımlaşma yerine kazık atmayı, birbirimizi kandırmayı, fırsatçılığı daha ön plana almışız!..
Ve bunları yapanların büyük çoğunluğu da, emin olun ki, Müslümanlığı kimseye bırakmayanlardır...
..................................
Sadece gıda ürünleri satışında mı yaşıyoruz bu fırsatçılığı sanki?
Emin olun, yediden yetmişe, erkekden kadına, artık genlerimize işlemiş hepimizin.
Her türlü olayı, kendi menfaatimize yönelik bir fırsatçılık anlayışı içerisinde değerlendirmeye büyük özen gösteren bir toplum olmuşuz.

Hiç kimse de kalkıp, kendimizi methetmeye kalkmasın. Yaşadıklarımız ortada işte.
Üstelik, camilerde verilen vaazları da dinleyen bir toplumuz güya!.. Orada vaaz edilenlerin tersini uygulamaya ne kadar özen gösteriyormuşuz meğer!.
Bakın, İstanbul’a gittiğimde, Yenikapı’da hızlı feribottan inip de, elimde valiz ya da bavul varsa, bindiğim taksinin şoförü, gideceğim yere en uzak yollardan götürmeye büyük özen gösteriyor.

Genellikle Şişli tarafına giderim ve her zaman, en kısa güzergahtan en fazla 15 YTL tutar. En kestirme güzergah yerine en uzak güzergahtan götürdüğünde ise bu 25-30 YTL’ye çıkmaktadır. Ben de bazen hiç sesimi çıkarmam ve ineceğim zaman çıkarır 15 YTL veririm. Doğal olarak da şoför itiraz eder. Kendisine “Bak kardeşim, şu güzergahtan gelseydin, ki ben her zaman o güzergahtan gelirim, buraya kadar 15 YTL tutar. Ama senin canın beni gezdirmek istediyse, bunun bedelini de ben ödeyecek değilim... Bu güzergahın hakkı bu kadardır. Almak istemiyorsan, hadi birlikte polise gidelim, sorunu polisin önünde çözelim...” derim.

Kimisi hiç sesini çıkarmadan 15 YTL’yi alır, kimisi de biraz söylenir, bakar ki üstü gelmeyecek, istemeye istemeye durumu kabullenmek zorunda kalır.

Söylemek istediğim şu aslında, bu şoförlerin hemen hemen tamamın İstanbul’un dışından gelip, bu büyük kente yerleşenler... Ve, doğma büyüme bir İstanbullu olan bana da kazık atmayı kendilerinde bir hak olarak görüyorlar.
Zaman zaman yolda sohbet ederek geliyorum bu şoförlerle... Maşallah hepsi de dürüstlük, fazilet ve namus abidesi... En küçük ödün vermiyorlar!.. Anlattıklarından gurur duyuyorsunuz!.. Ama iş hesaplaşmaya, yani para ödemeye gelince, ne mal oldukları meydana çıkıyor.

Düşünün, kendi canından, kendi kanından, kendi dininden, kendi ırkından olan birine böylesine bir namussuzluk, böylesine bir adilik ve şerefsizlik içerisinde olan insanlar, yabancıya neler yapmaz?
Turisti yolunacak kaz gibi gören böylesine bir zihniyet, kendi üç-beş kuruş avantasına bakarken, ülkeye verdiği zararın ne kadar büyük boyutlarda olduğunu anlayamazlar bile... Anlasalar ne olacak ki!
Almanlar, ülkemize bir Türk ile bir Alman’ı gönderip peşlerine gizli kamera takmışlar... Aynı şeyleri her ikisi de farklı zamanlarda almış, sonunda Türk olana 5 lira olan Alman’a 5 euroya satılmış!..
Ne yazık ki, biz böyle bir millet olmuşuz iyi mi?!!

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank