Eurobasket 2009’da Türkiye ve Panathinaikos Maçı
İlk üç maçı 'İki Maç... Milli Heyecan... Uluslararası Zevk...' adlı yazımda, serinin ikinci yarısında değerlendirmiştim bildiğiniz üzere. Daha sonra A Milli Basketbol takımımız İspanya ve Sırbistan'ı gibi iki devi muteşem bir oyunla devirdi. Nihayetinde Slovenya'yı geriden geldiğimiz maçta elimizden kaçırdık. Üç sayılık yerine son topta iki sayılık kullanmayı tercih etseydik belki de maçı uzatacaktık ama sanırım Bogdan Tanjevıc takımı yıpratmamayı, çeyrek final için yormamayı tercih ettiğinden böyle bir uygulamaya gitti. Takımın koçu odur, elbet bizden daha iyisini biliyordur. Yunanistan maçını yarın değerlendireceğim, hiç bugün benden beklemeyin yorumu, öyle ki bu yazı o maçtan önce yazılıyor şahsım tarafından.
Panathinaikos-Galatasaray maçına, Galatasaray'ın Avrupa Ligi gruplarındaki ilk ve en zor maçına gelince zoru kolaya çevirdiğini, teknik heyetin rakibini çok iyi analiz ettiğini görüyoruz ve mutlu oluyoruz. Her türlü şanssızlığa, sakatlığa rağmen Atina'dan, Olimpiyat Stadı'ndan üç golle üç puan almak hem de PAO'dan hiç mi hiç kolay değil emin olunuz. Galatasaray'ı tebrik, takdir her türlü güzel söylemlerle kutluyoruz. Fenerbahçe'ye ise Twente karşısında hem de Başbakan önünde aldığı mağlubiyetten dolayı geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Ve son söz olarak ne diyoruz biliyor musunuz?:
Esen kalın...
