- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Eski Egemen Sınıf Tasfiye Oluyor… Kavga Bundan

A be Hüseyin abi, tamam anladım. Ben sana şakayla 'ihtiyar' diye sesleniyorum ama yazdıklarını görünce gerçekten ihtiyarladığını görüyorum. Hani ihtiyarlar yeniyi hatırlamakta zorluk çekerlermiş, eskiyi ise sürekli tekrar ederlermiş ya.. Sende öylesin... Tüm demokratlığına rağmen, bazen yaptığın eleştirilerle eski devletin tasfiye edilenleri ile aynı yerden bakıyor ve aynı yerden olayları okuyorsun...
Ben söylediklerimi yaklaşık 30 yıldır söylüyorum... Yeni bir şey değil.. Yeni zamanın ruhunu Osmanlıcıkla bağdaştırmak için, AK Parti karşıtlığı üzerinden okumakla, ayrıca da beni hiç okumamış olman gerekiyor.
****
“Tarakçı, Türkiye’yi okuyamıyorsun ki, bir de kalkmış ‘yeni zamanın ruhu’ diyerek dünyayı okuyasın!” diyorsun ya haklısın. Türkiye'yi okumak ne mümkün... Kim okumuş ki, ben okuyayım... Şaka tabi...
Bir köşe yazısı yazarken, sürekli temcit pilavı gibi daha önce yazdıklarına göndermelerde bulunmazsın... Sonuçta günlük köşe yazıyorum.
****
Türkiye'de 80 yıldır (AK Parti'nin iktidar olduğu 2002'ye kadar) iktidar olan egemen devlet ve onun sahibi sınıf iktidarı el değiştiriyor son 10 yıldır. İşte bunun için kıyamet kopuyor. Bunun için AK Parti'ye ve milletin egemenliğine yönelik darbe girişimlerinde bulunuldu. Hemde onlarca... Üç darbe girişimini yapanlar bugün yargılanıyor. Bu bile tek başına bir devrim.
Başbakan Erdoğan'a yönelik yapılan suikast sayısı ise kamuoyu tarafından bilinmiyor.
Millet iradesi tek başına hiçbir şeydir deniliyor ya... Burası Türkiye a be Hüseyin abi... Bu söz eski devletin egemen dili... Demokratik bir dil filan değil.
Darbelerin meşruiyetini oluşturan bir zihniyetin dili... Demokratik bir ülkede tabi ki, millet iradesi tek başına demokrasinin meşruiyeti değildir. Ancak bizde ise en önemli ayağıdır.
****
Siyasi partiler yasası değişmemiş, seçim yasası değişmemiş bunlar inan tefarruat. Asıl olan Anayasa... Çünkü Türkiye'de ki tüm yasaların ve mevzuatların babası da anası da 82 Anayasası... İşte onu değiştirmeden, son 10 yıllık devrim sürecide tamamlanamayacak. O değiştiğinde Türkiye'nin yönetim biçim değişecek.
Doğal olarak seçim yasaları da, siyasi partiler yasası da ve diğer yasalarda otomatik olarak değişecek. Ayın AB uyum yasaları, mevzuatının hazırlanması gib olacak herşey...
Aynı zamanda Kürt sorunu... Alevi sorunu... Ve diğer sorunlar çözülmeye başlayacak. Farkında mısın bilmiyorum ama Alevi sorunu da bu iktidar çözecek.
****
Hüseyin abi, bir sistem değişirken onun adı demokratik devrimdir. Tabi bu senin benim bildiğim anlamda bir devrim değil. Sol jargonu unut... 80 yıllık egemen sınıf el değiştiriyor.
Devrimler artık bildiğimiz anlamda devrimler değil... Yeni çağın devrimleri bunlar...
80 yıllık oligarşik iktidar, egemen sınıflar bugün yer değiştiriyorlar. Ve zannediyoruz ki, hemencecik bugünden yarına demokratik bir devleti, cumhuriyeti kuracağız.
Bu sürekli bir devrim, bu sürekli bir değişim...

Taksim Gezi Parkı üzerinden, Lice olayları üzerinden eski egemen sınıf; onun silahlı güçleri, işbirlikçi örgütleri, merkez medyası, bürokrasi ile demokratik devrim sürecini geri çevirmeye çalışıyorlar. Engellemeye çalışıyorlar...
Bakma şimdilik açık açık darbe isteyemiyorlar. Ama inan bir darbe olsa ilk sokağa çıkıp alkışlayacak olanlar onlar.. Ve en çok acı çekecek olanlar başta Kürtler, islamcılar, demokratlar ve liberaller olacaklar...
****
Eski devletin egemen sınıfı direne direne, dövüşe dövüşe çekiliyor. Yeniler ise hata yapa yapa ilerliyorlar. Ve bu devrimi yapan siyasal olarak AK Parti.
Benim gibi demokratlarda AK Parti'yi bunun için destekliyoruz. Bu desteği, AK Parti'nin eksiklerini, hatalarını da eleştirerek ancak aynı zamanda da desteğini çekmeden, tasfiye olan egemen sınıfla buluşmamaya dikkat ederek yapıyoruz.
AK Parti iktidarına “diktatörlük, faşizm, Başbakan Erdoğan'a da faşist diktatör” diyerek, AK Parti karşıtlığı üzerinden kimin yanında durulduğuna da dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum.
****
Neyse bir köşe yazısında bunlar yetmez ama anlayabileceğin kadar yeter de artar bile...
Vaktin olursa, ihtiyarlığına rağmen tartışmak için dinç hissedersen kendini beklerim.. Tabi ki, misafir edersen de gelirim. Gözlerinden öperim ihtiyar.

Gezi Parkı 8 bin metre büyümüş!

Aman dikkat et, Başbakan Erdoğan üzerinden yürütülen kampanya demokaratik devrim süreci, simgesel ismi üzerinden çözülmeye çalışılıyor. Aynı Mısır gibi... Başbakan Erdoğan çözüldüğünde, tasfiye edildiğinde biliniyor ki, AK Parti daha kolay çözülür, süreç geriletilir. Eski yeniden egemen olur. Demokratlar bu oyuna, zihin bulanıklığına düşmemek zorundadır.
Çözüm sürecinde barışın yanında ısrarla durmak zorundayız. Kemalistlerin, ulusalcıların, ergenekoncu artıklarının Lice'nin yanında olmaları ise sadece AK Parti karşıtlığı üzerindendir.. Yaptıkları sadece timsah gözyaşlarıdır. (Samimi olanlar herşeye rağmen onlarca yıldır söylüyorlar söyleyeceklerini onlara sözüm yoktur.)
****
İhtiyar olduğun için hatırlaman zor olur diye hatırlatayım. Başbakan Erdoğan'ın en sert dili, üslübü kullandığı anlar çözüme en yakın olduğu anlardır diyorum ya.
Taksim Gezi Parkı'nın 8 bin metre daha büyütülmesi haberini okudun mu? İşte bu haber Kışla Parkı'ndan vazgeçildiğinin ve Gezi Parkı'nın kurtarıldığının fotoğrafı. Demek ki, tüm o konuşmalara ve eleştirdiğimiz diline rağmen AK Parti ve Başbakan Erdoğan sonunda doğruyu buluyor. Demokratik devrimde ilerlemeye devam ediyor.
Yaptığımız olumlu eleştiriler doğru adresi buluyor ve karşılığını alıyor.

Son söz: Lice olayları gibi olaylara rağmen, uzun ve zorlu çözüm sürecinde daha farklı şeyler yaşayabileceğiz. Ve demokratlar olarak yine bileceğiz ki, savaşan taraflar masada sorunu çözerler. Ve hep çözümün destekçisi olmaya, süreç aksatılmaya başlandığında ise yine ortaya çıkıp “yetmez ama evet” diyerek AK Parti iktidarının yanlışlıklarını söylemeye ama destek olmaya da devam edeceğiz.