- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Erdem’in Yaptığı Bir Nefret Suçu, Çatalca’da ki Karmaşa ve Gürültü

AK Parti Beylikdüze İlçe Yöneticisi Aytekin Erdem Çarşamba akşamı facebook sayfasında başı açık kadınlarla ilgili ahlaksız bir yazı paylaştı.
"Örtülü bir kadın mektuptur, kime yazılmışsa o okur. Cahiliye kadını ise bir kartpostaldır! Ona herkes bakar, herkes okur." Bu yazı çok uzun süredir kimilerinin sayfalarında paylaşılıyor.
Ayrıştırmanın, ötekileştirmenin ahlaksız bir bakışı, zihniyeti... Kısacası ahlaksız bir bakış, ahlaksız bir yazı.
Bakar mısın çarpıklığa örtülü kadını mektup, başı açık kadını ise kartpostal yap... Her ikisi de hakaret aslında. Bakar mısın Erdem efendiye; herkes bakar, herkes okurmuş başı açık kadını. İçindeki irinlere bak sen...
****
2009 yılında Saadet Parti Beylikdüzü İlçe Başkanı Erdem.
Ve o gün seçimlerde Yusuf Uzun’un seçimleri kazanmaması için kampanya yürüttü.
Sonra Has Parti kurulduktan sonra Beylikdüzü HAS Parti İlçe Başkanlığını üstlendi.
İki siyasi partide bulunurken, AK Partililer için söylenenler, söyledikleri arşivlerde duruyor.
Numan Kurtulmuş, AK Parti'ye katıldıktan sonra AK Parti'ye katıldı.
İnsanlar siyasi düşüncelerini değiştirebilirler.
Dünkünden daha farklı bakabilirler. Bu anlaşılabilir bir şey...
Değişebilir çizgisine bakınca, başı açık kadınlarımız için başka birine ait bir söylemi paylaşması zihniyetini ortaya koyuyor.
Bu zihniyet; çarpık, ötekileştirici, aşağılayıcı ve bir nefret biçimi...
****
Dünya görüşünüzü, siyasi partinizi değiştirebilirsiniz tamam.
Ancak, insanlarımız arasında cinsiyetlerinden, etnik yapısından, dilinden, giyiminden, inancından, dünya görüşünden dolayı ötekileştirme aşağılama yapılarsa bu yasalarımıza göre bir nefret suçu.
Hem de ağır bir suç.

****
Erdem gibi adamların yaptığı bir nefreti ortaya çıkarma, ötekine hangi inancı nedeniyle olursa olsun  aşağılama...
Bunu kim yapıyorsa yanlış yapıyor.
Ve nerede bulunursa bulunsun aşağılama ve nefret söylemini kim yapıyorsa; önce o'na karşı çıkması gerekenler, o'nunla aynı dünya görüşünü paylaşalanlar ve yol arkadaşlığı yapanlar olmalıdır.
Ancak böyle bir demokratik toplum kurabiliriz.
Farklılıklarımız zenginlik sayıldığında, bizden farklı olanı aşağılamadığımızda, nefret söylemi geliştirmediğimizde, ötekiyle zenginleşe-bildiğimizde daha çok insan oluruz.
****
Aytekin Erdem beye hatırlatırız. Nefret ve aşağılama suçunu işlerken Erdem Bey, ötekinin yerine koyarak kendine bakabilirse sorun aşılmış olur. Ancak bu kafaya bunu anlatmakta zor olacak galiba.
Başı açık olanlar bilmem ne, başı kapalı olanlar bilmem ne diye bakan herkese söylenmesi gereken şu: Silkinin ve kendinize gelin. İçinizdeki irinlerden kurtulun.
Kimsenin namusuna, kimsenin onuruna, kimsenin yaşam biçimine hakaret etme hakkınız yok. Kimsiniz siz, bu hakkı nereden alıyorsunuz? Yeter be...

Çatalça Kaymakamı neredesin?

Dün Çatalca Meydanı'ndayız.
TBMM Meclisi Başkanvekili Meral Akşener meydanda ve yanında MHP Çatalca Belediye Başkan Adayı İsmail İp.
Diğer tarafta CHP'liler.
Ve Belediye Başkanı Cem Kara, meclis üyesi adayları ve partililer...
Hemen karşı taraflarında AK Partililer, başlarında eski ilçe başkanı Selim Güçbilmez ve partililer.
Güçbilmez, CHP'lileri doğru yöneliyor ve herkesin elini sıkıyor.
****
Seçim otobüslerinden bangır bangır parti marşları...
AK Parti'nin büyük bilboardundan görüntülü propoganda yapılıyor.
Ortalık tam bir kesmekeş...
Hani MHP'nin Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Başkanvekili Meral Akşener gelmiş. Bari 10 dakikalığına seçim marşlarına bir ara verseler...
Kim takar Akşener'i...
Herkes kimin sesi daha çok çıkacak derdinde...
Centilmenlik o ne ki...

****
Çatalca'nın Kaymakamı ne işe yarar?
Çağır siyasi partilerin ilçe başkanlarını, belediye başkan adaylarını meydan ile ilgili bir protokol yap.
Filan parti şu saatlerde, filan parti şu saatlerde kullansın...
Yada meydanda ortak bulunulduğu zamanlarda filan parti 10 dakika, filan parti 10 dakika marşları çalsın.. Sırayla...
Karmaşaya ve gürültü kirliliğine gerek yok.
Aday adaylığı süreci bitti, hadi görevine dön kaymakam bey, haydi... Yoksa, önümüzdeki günlerde dünkü yaşananlar büyük bir olayın habercisi bizden söylemesi.
****
O gürültüyü yapan siyasilerin çocukları belki de hemen meydanda bulunan dershanelerde ders görüyorlar.
Belkide bir yakınları...
Ayıp, insanın hastası, yorgun olanı, uyuyan çocuğu vardır be...

****
Sesi çok açtığınızda, birbirinizin kulaklarını sağır ettinizde, vatandaş gürültüden 'Allah belanızı versin' dediğinde daha çok oy mu alacağınızı düşünüyorsunuz.
Hadi yapın bir centilmenlik, aynı yerlerde, meydanlarda olduğunuz saatlerde susturun müzikleri yada sesini kısın... Olmuyorsa sırayla çalın be...
****
Alana bakarsınız AK Parti yalnızları oynuyor.
CHP gürül gürül...
MHP'de ise Akşener fırtınası...
Yazın bir kenara CHP fark atarak seçimleri alır.
****
CHP meclis üyesi listelerinde yaşadığı fırtına önemsiz..
Sıralamada arkada yer alanların istifası 16 ve 22. sıra gibi...
AK Parti'de ise kontenjan bir, 9., 13. ve 18. sırada bulunanlar istifa ediyor.
AK Parti seçimleri kazandığında kontenjan 1, 9 ve 13. yeri garanti. Buna rağmen istifa ediyorlar. Çünkü seçimleri kazanacağına inanmıyorlar.

AK Parti'nin seçimleri kaybedeceğinin göstergesi, meclis üyeleri listesinde ilk 5'den sonrakiler kendilerini garanti görmüyorlar. Ve tüm kavga ilk beşte yer alabilmek için... Şimdi beşin dışında kalanlar, ümitlerini yitirmiş durumdalar. Bu havayla, bu ruhla seçim alınır mı, kazanılır mı?