Memleketimizde yok yok. Çalışmak isteyene hangi alanda isterse iş de var aşda var.Yeterki insanımız birilerine el açmadan, üreterek tüketmek istesin.Allah her yöreye ve bölgeye ayrı ayrı özellikler ve güzellikler vermiş.Biz karadeniz bölgesinde doğmuş büyümüş ve halen bu bölgede yaşamını idame ettirenler için hakikaten yok yok.Toprağımız o kadar zengin ki ne ekersen bin mislini hasat edersin.
Genelde baktığımızdaÜlkemizin her köşesi bir başka özel ve bir başka güzel. Her yörenin ve bölgenin kendine ve iklimine has önemi ve özelliği var.Her yöre ve insanlar için dünyaya gözlerini açtıkları topraklar bir başka özel ve güzeldir.
Karadeniz bölgesi de burada doğmuş burada yaşamaya devam eden yöere insanları için doğal olarak bir başka özel vebir başka güzeldir.Doğrususda budur.Karadeniz Bölgesi olarak deniz muhteşem,doğa harika,arazisi,dağı taşı ormanı olağanüstü.Allah,Tarım yapmak isteyene düz,turizm işiyle işitgal etmek isteyen müteşebbislere doğal güzelliklerle ve özelliklerle donatılmış bo bol alanlar vermiş.
Bölgemiz ve yöremiz her bakımdan,özellikle tarım alanında en büyük gereksinim duyulan su deryası dereler,ırmaklar ve göller bolluğu açısından bir numara.Ama yöre insanı olarak bunca olumlu yönleriyle bölgemizi ve insanımızı özeleştiri yaparak değerlendirmemiz gerekirse son 30 yıldır ve halen geçmişe oranla halkımız çalışmaktan koparıldı.Köyede yaşamasına nrağmen insanlar yumurtayı şehirden alıyorsa bu insanlara denecek söz kalmamıştır.
Üzülerek ifade etmeliyiz ki ülke genelinde olduğu gibi yaşadığımız yerleşim yerindeki idarecilerimizde insanlarımızı yattıkları yerden bedava yaşamaya ve geçinmeye alıştırdıkları için çalışacak adam bırakmadılar.size bir yada birkaç çalışacak insan lazım kişi yapacağı işi sormadan ne vereceksin diye söze başlıyor.sonrada bu paraya olmaz diyerek işe gitmiyor.Çünkü hepsi bir yolunu bulmuş ve devletten yardım ve destek alıyor.
Böylece Devlet baba sağ olsun,nasıl olsa veriyor diyen insanlarımız,ekmek elden, su gölden yan gelip yatmaya devam ediyorlar.Nereye kadar böyle devam eder, orası bize karanlık.. Ancak toprak ana eksinler,biçsinler ve bol bol yeyip içsinler diye insanların gözünün içine bakıyor.
Ama çalışkan olarak bilinen bizim insanlarımız idarecilerimiz tarafından bilerek ve isteyerek yatmaya alıştırıldılar.Bu nedenle çalışacak insan sayımız her geçen gün biraz daha azalmaktadır.Mevcut gidişat böyle devam ettikçe, çalışarak kazanacak insan sayısı yok denecek kadar azalacaktır.
Bu gidişata dur denmez ise, önce ülkemizde sonrada yaşadığımız şehrimizde çalışacak iş yaptıracak insan bulamayacağız.İdarecilerimiz kendilerine iş başvurusunda bulunan insanları,özellikle sağlığı yerinde olan insanları yaptıracakları yetenek araştırmaları sonucuna göre serbest iş kurmaya yada bir kurumda çalışmaya yönlendirerek mutlak surette üreterek tüketmeye özendirmelidirler.Aksi halde ülke ve insanlar olarak sonumuz çok kötü olacaktır diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Ekmek Elden,Su Göl’den..!