- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Egemenliğimize Bir Darbe Daha: Türk Petrol Kanunu

Önce Alkol Satışını Düzenleme Kanunu’nu ortaya attılar. Toplumu bununla meşgul ettiler. Halkın aklını; “yasak”dı, “satış düzenlemesi”ydi, derken karıştırdılar. TV’lerde tartışmalar, gazetelerde yazılar-yorumlar. Toplum, alkol yasası denilen pek de önemi olmayan bu düzenlemelere odaklandırıldı.

Toplumu meşgul etmenin sebebi şuydu: TBMM’den Türk Petrol Kanunu’nu çıkarmak. Gerçekten aynı anda bu kanun Meclis’ten AKP oylarıyla geçti. Çünkü biliyorlardı ki petrol kanunu ile uluslararası petrol lobisine alan açmak, emperyalistlere petrol ve doğalgaz arama, satma ayrıcalıkları tanımak, Türk halkında infiallere sebeb olur. Böyle düşünülüyordu. Hiç de öyle olmadı. Taksim Gezi Parkı olayları, alkol tartışmaları toplumu oyalarken; Türk Petrol Kanunu, kaş-göz arasında meclisten çıkıverdi.

Adının Türk Petrol Kanunu olduğuna bakmayın. “Türk” kelimesi eski kanundan kalan bir kelime. Bu çıkan, yeni düzenleme (?) içeren kanunun, Türk ve Türklükle hiçbir ilgisi bulunmuyor.

1926 yılında Büyük Atatürk’ün zamanında çıkan Türk Petrol Kanununda yapılan değişiklikTürkiye’nin aleyhinde maddeler içeriyor. İnanır mısınız? Bu kanun değişikliği alkol yasasıyla birlikte onaylayarak yürürlüğe girdi.

Söz konusu kanunla, eski kanunda yer alan “mili menfaatler” bölümü tamamen kaldırılarak ülke  menfaatinin gözetilmesi şartı yok sayıldı.

Gerçi kanunun amaç maddesinde bir ufak ibare olarak milli menfaatlerin korunacağı varsa da kanun maddelerinde “milli menfaat” hiç gözetilmedi.

Kanun metnini internetten okudum. Benim branşım olmadığı için teknik kısımlarını yorumlayamayacağım ama bir aydın olarak bu kanunun milli çıkarlarımıza aykırı bir kanun olduğunu görebiliyorum.

Eski kanunda yer alan; yabancı devletlerin ve şirketlerin doğrudan petrol faaliyetlerinde bulunmayacakları, mülk edinemeyecekleri, işletme kuramayacakları hükümleri, yeni kanunla tamamen ortadan kaldırılıyor. Ne geliyor? “Bu konundaki esaslara uygun olmak şartıyla, sermaye şirketlerine veya yabancı devletler mevzuatına göre sermaye şirketi niteliğinde bulunan özel hukuk tüzel kişilerine araştırma izni; arama ruhsatı ve işletme ruhsatı verilir.” cümlesi getiriliyor. Böylece doğalgaz alanları da yabancılara peşkeş çekilmiş oluyor. Hattâ, çok çok geniş imtiyazlar veriliyor. Şöyle diyor kanun maddesi:

“Doğalgaz üretimi yapan petrol hakkı sahibi yerli ve yabancı şirketler ile yabancı şirketlerin Türkiye’deki şubelerine, ürettikleri doğalgazı; toptan şatış şirketlerine, ihracatçı şirketlere, dağıtım şirketlerine veya serbest tüketicilere pazarlamak ve ihraç etmek üzere depolama koşulu aranmaksızın toptan satış lisansı verilebilir.”

İşte, böylece petrolde,  doğalgaz da bile, bu milli, ürün yabancının oluyor. Okudunuz değil mi? Bakınız; petrol kanununda Türkiye’nin aleyhine olacak en önemli husus şu: “Arazi ister şahsın, ister devletin olsun, imtiyaz verilen yabancı şirket, bu toprakları kendine maledebilecek. Yani kendisi için kamulaştırabilecek.”

Şimdiye kadar hangi özel ve yabancı şirket; özel bir alana veya devlet topraklarına kendisi için zoralım yoluyla sahiplenebilir? Bu kanunla bu da gerçekleşiyor. Diyelim ki sizin bir araziniz var. Orada petrol olup olmadığını bilmiyorsunuz, veya biliyorsunuz. Ama, petrol arama ruhsatı olan bir yabancı şirket; sizin ne olduğunu bilmediğiniz bu topraklarınızda petrol veya doğalgaz olduğunu biliyor. Geliyor, size “Bu toprakları bana sat” diyor. Veya, “Gel bu arazinin kullanma hakkını şu kadar yıl için bana ver” diyor. Siz “hayır” dediniz. Öyle mi? Yabancı şirket ne ediyor, ne etmiyor, sizin toprağınızı kendi lehine kamulaştırıyor yani toprağınızı elinizden alıyor. Bu arazi hazineye aitse; işi daha kolay. Hazine arazisini kiralayabiliyor, rahatlıkla kullanma izni alabiliyor. Bunu süreli de alabiliyor. Ya da devletin malını kamulaştırıyor. Bunları bu kanunla yapabiliyor.

Hayırlı olsun! Tabi ki yabancılara. Gezi Parkı olayları, alkol yasası derken; petrolümüzü, doğalgazımızı emperyalistlere pazarladık ve peşkeş çektik. Biz halâ, Gezi Parkı olaylarına ve alkol yasaklarına odaklanmışız. Gözümüzün önünden sürmeyi bile çekip aldılar.

İşte milli devlet (?) milli menfaat (?) işte küresel sermaye (!)