content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

24 Ağu

Düşler Gerçekleştirilmek İçindir !

Dışarıda kar yağıyor ve hayat tüm hızıyla devam ediyor. Yollar tıkandı. Kimi belediyeler müthiş yoğunlukla çalışıyorlar. Onları kutluyorum. Ancak kimileri de var ki, belediye olduklarını unutmuşlar.Marmara Belediyeler Birliği ve Üç Göl Havzası Belediyeler Birliği üyesi olan belediyeler afetlerde, kar yağışlarında neden ortak hareket edebilmeleri için bir koordinasyon merkezi kurmazlar? Neden güçlerini birleştirmezler? Neden kara yollarına ait olan yollara müdahale etmezler? Neden, neden?

“İkinci muhtar skandalı” başlıklı haberimiz Silivri ilçesinde bomba gibi düştü. Silivri Belediye Başkanı Selami Değirmenci, binaları kendisinin mühürlettiğini ve muhtarın makbuz karşılığında bu binalara izin verdiğini bizzat kendisi söyledi. Haberin üst ve manşet başlığı ise bana aittir. Alipaşa Muhtarı Metin Gürsu, kendisine yargısız infaz yaptığımızı söylüyor. Kendisine de söyledim. Belediyenin binaların yapılmasına müdahale etme hakkı yoksa, nasıl mühürledi? Belediyenin mühürleme yetkisi olabiliyorsa, Silivri Belediye Başkanı Değirmenci söylediklerinde haklı değil mi?

Yasa, köy yerinde muhtara nasıl bina yapma yetkisi verir? 17 Ağustos felaketini yaşayan ülkemizde, Bayındırlık Bakanlığı mücavir alanlarda, köylerde binaların yapımında belediyeleri nasıl yetkisiz bırakacak bir düzenleme yapabilir?

Bu ülkenin topraklarında ve bulunduğumuz coğrafyada başarılı olmak isteyenler, ülkesine hizmet etmek isteyenler çok büyük bedeller ödediler. Yaşadığımız topraklar bunun sayısız örneği ile dolu. Bilirim, düşlerin gerçekleştirilmek için olduğunu ve bilirim düşlerinde bile yapılanları düşünemeyenlerin; üretenlere, yaratanlara, hizmet yapanlara, nasıl düşman olduklarını.

Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan’ın birgün bu topraklar üzerinde neler yaptığını ve yapmak istediğini tarih yazacaktır.

Ne olurdu; tarih yazmadan, haklılıklarını tarihe bırakmadan, hizmet üretenlere, yaratanlara, ülkesini sevenlere yaşarken değer verseydik? Yalanlarla, linç ve karalama politikaları ile çürütmeseydik. Ülkemiz bugün bulunduğu yerden daha ileride olmaz mıydı?

Dışarıda kar yağıyor ve hayat tüm hızıyla devam ediyor. Yollar tıkandı. Kimi belediyeler müthiş yoğunlukla çalışıyorlar. Onları kutluyorum. Ancak kimileri de var ki, belediye olduklarını unutmuşlar.

Marmara Belediyeler Birliği ve Üç Göl Havzası Belediyeler Birliği üyesi olan belediyeler afetlerde, kar yağışlarında neden ortak hareket edebilmeleri için bir koordinasyon merkezi kurmazlar? Neden güçlerini birleştirmezler? Neden kara yollarına ait olan yollara müdahale etmezler? Neden, neden?

“İkinci muhtar skandalı” başlıklı haberimiz Silivri ilçesinde bomba gibi düştü. Silivri Belediye Başkanı Selami Değirmenci, binaları kendisinin mühürlettiğini ve muhtarın makbuz karşılığında bu binalara izin verdiğini bizzat kendisi söyledi. Haberin üst ve manşet başlığı ise bana aittir. Alipaşa Muhtarı Metin Gürsu, kendisine yargısız infaz yaptığımızı söylüyor. Kendisine de söyledim. Belediyenin binaların yapılmasına müdahale etme hakkı yoksa, nasıl mühürledi? Belediyenin mühürleme yetkisi olabiliyorsa, Silivri Belediye Başkanı Değirmenci söylediklerinde haklı değil mi?

Yasa, köy yerinde muhtara nasıl bina yapma yetkisi verir? 17 Ağustos felaketini yaşayan ülkemizde, Bayındırlık Bakanlığı mücavir alanlarda, köylerde binaların yapımında belediyeleri nasıl yetkisiz bırakacak bir düzenleme yapabilir?

Bu ülkenin topraklarında ve bulunduğumuz coğrafyada başarılı olmak isteyenler, ülkesine hizmet etmek isteyenler çok büyük bedeller ödediler. Yaşadığımız topraklar bunun sayısız örneği ile dolu. Bilirim, düşlerin gerçekleştirilmek için olduğunu ve bilirim düşlerinde bile yapılanları düşünemeyenlerin; üretenlere, yaratanlara, hizmet yapanlara, nasıl düşman olduklarını.

Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan’ın birgün bu topraklar üzerinde neler yaptığını ve yapmak istediğini tarih yazacaktır.

Ne olurdu; tarih yazmadan, haklılıklarını tarihe bırakmadan, hizmet üretenlere, yaratanlara, ülkesini sevenlere yaşarken değer verseydik? Yalanlarla, linç ve karalama politikaları ile çürütmeseydik. Ülkemiz bugün bulunduğu yerden daha ileride olmaz mıydı?

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank