- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Dönülmez Akşamın Ufkunda Sorgulama!

Sevgili dostlar! Türkiye gündemi, referandum tartışmaları, terör eylemleri, tam gün yasası gibi konulara sahne olmaktadır. Bu popüler gündem konularını bir tarafa koyarak, bugün her canlının kaçınılmaz sonucu ve evrensel bir tema olan ölüm kavramı hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Doğum ile insan dünyaya merhaba der. İnsan dünyaya geldiği anda hayat mücadelesi başlar. Daha çok yaşamsal savaşımlara konu olan ilk yıllarda insan hayatta kalmaya, varolmaya çalışır. Hayatta kalan birçok insan, çocukluk, gençlik, orta yaşlılık ve yaşlılık gibi yaşam evrelerinin tamamını yaşayabilir. Ancak, her canlı gibi insanın doğumla başlayan serüveni ölümle son bulur.

İnsanın hayatı ölümle son bulması nedeniyle, ölüm olayının iyi anlaşılması gerekir.

Ben, ölümü üç şekilde tanımlıyorum.

Birincisi, insanının biyolojik ölümü: İnsanın yaşamsal fonksiyonlarının sona ermesi olmakla birlikte, bu husus daha çok tıp bilimini ve tıp doktorlarını ilgilendirmektedir.

İkincisi, insanın sosyal ölümü: Her insanın toplumda annesi, babası, kardeşleri, akrabaları, arkadaşları, dostları, sevgilisi vardır. İnsan öldükten sonra bu bahsedilen şahıslar, ölen şahıstan söz ederler. Dolayısıyla, bu şahıslar ölen şahıs hakkında konuştukları sürece, o şahısın sosyal ölümü gerçekleşmez. Ne zaman ki, ölen şahıs hakkında konuşacak insan dünyada kalmaz ise sosyal ölüm gerçekleşir.

Sosyal ölümsüzlüğü kazanmak isteği, toplumun bilinçaltındaki sonsuzluk duygusunda kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, padişahlar saray, cami, medrese gibi eserler yaptırarak sosyal ölümsüzlük kazanmaya çalışırlardı.

Günümüzde de, sosyal ölümsüzlük kazanma arzusu devam etmektedir. Birçok sanatçı, işadamı, okul, cami gibi eserler yaptırarak sosyal ölümsüzlük kazanmaya çalışmaktadır.

Üçüncüsü, insanın gerçek ölümü: İnsan, inançlarını, değerlerini, ilkelerini, yaşam biçimini, dürüstlüğünü, erdemliliğini v.s. sürekli sorgulayabilir.

Yahya Kemal Beyatlı’nın, Dönülmez Akşamın Ufkundayız şiirindeki;

“Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç”  mısraları ile ifade edilen bir durumda insana sorgulama yapmanın çok faydası olmayabilir.

Bana göre, dönülmez akşamın ufkunda yapılan sorgulama gerçek ölümle bağlantısı nedeniyle çok değerli ve önemlidir.

1-►►►)İnsan, dönülmez akşamın ufkunda yapılan sorgulamada; yanlış yapmışım, bir kez daha dünyaya gelsem, değerlerimi, ilkelerimi, davranışlarımı vs. değiştirirdim derse, işte o insan gerçekten ölmüştür. Çünkü artık vakit çok geç…

2-►►►)İnsan, dönülmez akşamın ufkunda yapılan sorgulamada; ilkelerimi, değerlerimi, davranışlarımı vs. dünyaya bir kez daha gelsem yine değiştirmezdim derse veya diyebilirse gerçekten ölümsüzleşir.

Sevgili dostlar, dönülmez akşamın ufkuna ulaşmadan sürekli sorgulama yapıp gerekli revizyonları yaparsak, dönülmez akşamın ufkunda ölümsüzleşebiliriz.

Comments Disabled (Open | Close)

Comments Disabled To "Dönülmez Akşamın Ufkunda Sorgulama!"

#1 Comment By Çapar Kanat On 27 Temmuz 2010 @ 12:27

Sayın Mustafa Atmaca
Yazınızı beğendim.
Saygılarımla
Çapar Kanat
Çiftçi-Çiğ Süt Üreticisi

#2 Comment By ilhan On 27 Temmuz 2010 @ 14:01

sözleri Yahya Kemal Beyatlı'ya ait olan ve notalarla da akıllara kazınan şarkının bu anlamlı sözleriyle birleşen ve bence, öncelikle insanı insan yapan değerlerini, ilkelerini koruyarak belki de en azından ve öncelikle kendisine karşı ölümsüzlüğünü belirleyen, keşkelerden yakınmayı engellemeye yönelik değerlendirmen çok güzel .... kalemine sağlık.

#3 Comment By Mustafa KARAATMACA On 28 Temmuz 2010 @ 08:39

Sayın Çapar KANAT beye ve üstadım sayın İlhan AKAYA'a değerli yorumları nedeniyle teşekkür ediyorum....