content Aynur Avcı memur bir ailenin tek çocuğu olarak 1942 yılında İstanbul' da doğdu.Memuriyet ve ticaret hayatına emeklilikle nokta koydu.Emeklilik hayatını sosyal faaliyetlerle doldurarak, görme engelliler için İzmir' de bulunan bir dernekte sesli cd hazırlayarak paylaşımlarda bulundu.Münih Atatürk Düşünce Derneği Üyesidir. Bodrum yerel gazetesi "Çağdaş" Ve "Nokta" da "Kalemin Sesinden" adı ile köşe yazarlığı yapmıştır. Karşıyaka Sevgi Şairleri, İzmir Şiir Kütüpanesi toplulukları katılımcısıdır. Çeşitli korolar da yer aldı. Dağcılık, Fotografcılık, amatör radyo programı ilgi alanlarındadır. Duygularını dizelerde dile getiren yazar,."Külsüz Aşklar"- "Susan Dilin Çığılığı" adlı iki şiir kitabı yayımladı. Halen http://www.siirimindili.com/ Edebiyat -Kültür Ve Sanat sitesi Radyosu, yayın koordinatörü olarak görev yapmaktadır.Aynı zaman da bu radyo da her Cuma ve www.dostbahcemiz.com radyosunda her Pazartesi günleri yayın yapmakta ve şiirleri seslendirerek paylaşımlarına devam etmektedir
24 Mar

Devrik Cümlemdeki Kelime Arasından Bakışlarım!

Akşam olduğunda ne zaman kalemi elime alsam buzlu oluyor şarj bitiyor, yudumunda kelimeler titriyor.

Ama sabah olduğunda dinlenmiş bir dimağla paylaşmak adına susmadan her şeyi yazmak istiyorum.

Yaşanmışlığın suskunluğunda şöyle gezinirken barda, sazda diskoda, yemekte, son model arabada aldığımız yaşam keyfinden sonra bir de dönüp diğer yaşam zorluğuna bakınca, bir yudum lokmanın mücadelesinde ayakta kalmak adına karda kışta, dağda, at üstünde, odun çuvalı omzunda sadık köpeği korumada ve seyrettikçe sanki hayatın filminde ben de oynayabilirliyim diye düşündüğüm oluyor.

Neden biz kadınlar; neden istediğimiz zaman Atlar kadar özgür değiliz içimizde nara, sevgimizde yara olsa da kimseye cesaret edip gösteremeyiz, anlatamayız, dertleşemeyiz içimize dolan sessizlik duvarlara vurur. Yine de yaralı ve sevgi yüklü suskun yüreğimizde, kedi gibi oluruz, istenen dizlere baş koyarız bir yudum vahşiliğinde karşı koyamadığımız kırılası kalkan ellere direnemeyip sabrederiz. Ama ama nereye kadar.?

Karabasan çıkmazında, Karanlığın içine doğmasını beklediğimiz damlayan gözlerde bir ışık görene kadar belki, ya da cilalı yalan yüzlerde bir gülümseme beklerken hiçbir hakkın eşit olmadığını görüyorum.

Gezdiğim, gördüğüm ve dertlerini dinlediğim yüreklerin ne kadar savunmasız olduğu kırsal kesim yaşamındaki el uzatılması gereken yerlerde yalnız kaldıkları ve tek elin sesiyle kendilerini ifade edemedikleri kadınlarımız benim yüreğimi acıttı desem de, yazmaktan başka yapabileceğim bir şey olmadığından bu çaresizliğin çıkmazında üzülüyorum. Hayatın gerçeğine döndüğümde yaşananlar canımı acıtıyor. Fakat tek seslenişim yazarak ömrümden bir gün daha fazla zaman almaktır. o zaman okunduğunda hak kazanacaktır. Sanırım.

Buralarda sabah erken oluyor. Dağlardan inen kurtlar uluyor uykunun tedirginliğinde. Dinledikçe bir devrik cümle gibi dağılıyorum. Sonra tekrar düşünüyorum yaşamın neresinden tutunabilirim diye.

Tarlalarımızda yüreğiyle çalışan kadınlarımızın söylemek istediklerini dinlediğimde, ibriği tası alıp ellerine su döke sim geliyor.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank