content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

02 Eki

Demokratikleşme Paketi (I)

Sevgili okuyucular, 2003 başından beri çeşitli gazetelerin sütunlarında sizlerle beraber oldum ve binlerce köşe yazısı yazdım. Bu yazılarımın herhangi birinde milliyetçiliğe, vatanseverliğe ve demokrasiye aykırı tek bir cümle gösterebilir misiniz?... Benim milliyetçilik anlayışım da bir avuç ırkçıbölücünün dışında bütün Türk milleti gibi İslâmî ve insanî ölçülere uygundur ve asla ırkçı ve ayrımcı değildir.

Daima hangi etnik kimliğe mensup olursa olsun vatanımızda yaşayan herkesin ırk, dil, din ve cins ayrımı yapılmadan büyük Türk Milleti'nin bir parçası olduğuna inandım; ayrılığı değil, hep birliği ve bütünlüğü savundum. Bu girizgâhı yapmamın sebebi, vatansever bir aydının penceresinden dün Başbakan Erdoğan tarafından ilân edilen son demokratikleşme paketi hakkındaki değerlendirmeyi objektif bir şekilde yaptığımı anlatabilmektir. 'Görüşme Süreci' çerçevesinde hâlâ haklılığına inandığım ve haklı çıktığım tenkitlerimin, görüşlerine çok değer verdiğim Başbakan Erdoğan'ı üzdüğünü biliyorum. Ancak, milletimizin birlik ve bütünlüğü benim için her şeyden daha önemlidir.

***

Demokratikleşme Paketi üzerinde ayrı ayrı görüşlerimi belirtmeden önce genel olarak şu tespiti yapmak istiyorum: Demokratikleşme Paketi fevkalâde dikkatle ve özenle hazırlanmış, her türlü ayrıntısı düşünülmüş, son yarım asrın en radikal reformlarını ihtiva etmektedir ve son derece olumlu bir pakettir. Öyle ki, bazı konuların ihmal edildiği veya pakette yeterince ele alınmadığı şeklindeki ağızdan dolma eleştiriler incelendiğinde, aslında meselenin gerisinde bir anayasal ya da uluslararası gerekçenin bulunduğu görülecektir. Esasen, muhalefetin ve bazı dış çevrelerin aksine iddialarına rağmen, AK Parti Hükûmetleri, son on bir yıllık iktidarları dönemi zarfında her zaman demokrasi, insan hak ve hürriyetleri istikametinde yol almış; aslâ otoriter bir yönetim sergilememiş ve her türlü vesayete karşı çıkmıştır. 'Gezi Olayları'nı bahane ederek -Başbakan'ın haksızlığa uğramanın tepkisiyle sarf ettiği bazı sert sözleri istismar edip- hiç utanıp sıkılmadan Erdoğan'diktatör', AK Parti İktidarı'nı da 'dikta yönetimi' olarak takdim edenler, bu paket karşısında acaba ne söyleyeceklerdir?!...

***

Başbakan'ın basın toplantısı ve paket incelendiğinde şu temel özellikler görülecektir: 1. Başbakan Erdoğan, her konuda ve özellikle Demokratikleşme Paketi konusunda, 'Halkın istemediği bir konuda karar verilemez' ilkesini koymuştur. Esasen, demokratik bir rejimde siyasî ve sosyal talebin dışına çıkılarak değişim yapmak da mümkün değildir. Başbakan, sadece belirli kesimleri değil, 76 milyonu ilgilendiren bir demokratikleşme paketi hazırladığının şuurundadır. Muhalefet nasıl istismar ederse etsin, Başbakan Erdoğan, 'Bu paket bir dayatmanın eseri değildir. Bu paket, bir müzakerenin, bir pazarlığın eseri aslâ değildir' demiştir. Gerçekten de iddia edildiği gibi bu paket, bir pazarlığın sonucunda ortaya çıkmış olsaydı, PKK-KCK-BDP çevreleri hiç bu kadar tepki gösterir miydi? 2. Bu pakette millî birlik ve bütünlüğümüze aykırı hiçbir tâviz yoktur.

Başlangıçtan beri yazıp duruyorum, benim tanıdığım Başbakan Erdoğan hem bir vatansever hem de bir siyaset adamı olarak böyle bir temel yanlışa düşmez. Nitekim ana dilde özel okul uygulamasını doğru bulmamakla beraber yabancı dillerdeki özel okul uygulaması varken bu konuda bir imkânın tanınması, resmî eğitim dilinin Türkçe olmasına bir istisna teşkil etmeyecek ve ana dilde eğitim yapılması anlamına gelmeyecektir (Gene de bu konudaki uygulamayı dikkatle değerlendirmek lazımdır). 3. Demokratikleşme Paketi, Gezi Olayları Komplosu ile Erdoğan ve AK Parti İktidarı hakkındaki haksız ve tamamen yanlış dış intibaları büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır.

***

Başbakan Erdoğan'ı yeni Demokratikleşme Paketi konusunda tebrik ediyorum

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank