- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Darbe Günlükleri – La yörü! Darbe Yapacağz!

Çok düşünüyorum; şu La Yörü! sözü kadar beni güldüren başka bir şey var mı, diye. Kalbimi kazanmak isteyen herkes bana “La yörü!” diyebilir. Ne bir demet çiçek ne bir PC ne de başka bir şeye-hediyeye gerek yok.

Çeşitli söyleme şekilleri var. La'yı geriden-genizden söyleyince örneğin... veya tam tersi, la belirgin fakat “yörü” biraz kısık-genizden. Lağuuu! Gibi şeyler çıkabiliyor.

Devlet kurumlarında istihbarat elemanı olarak genelde hizmetlileri kullanırlar. Çünkü bir onlar her yere rahat rahat girer çıkarlar. Rahat rahat insanların arasında dolanırlar. İşte bu yüzden devlet kurumlarındaki hizmetlilerin, hemen hemen hepsi, o kurumun veya daha üst kurumların istihbarat elemanıdır.

Doğal yalaka öğretmenler veya diğer memurlar ise her zaman vardır.

Özellikle şu son 4-5 yıldır gördüğüm hizmetli sınıfından kişilerin öylesine pişkin, pervasız, arkamda biri var o yüzden çalışmıyorum, türünde davranışları da, onlara verilen ajanik işlerin kendilerine ayrı bir hava-güven vermesindendir.

...

Boşanmaların önemli bir yüzdesi burun karıştırmaktan kaynaklanıyormuş. Bu bir hastalık olsa gerek.

Hiç unutmam, bir gün Berlin'den geliyorum, uçağa bindim. Uçaktakilerin çoğu Türk tabii. Koridor tarafı oturuyorum. Orta koltuk boş. Bir pencere kenarı lavuğu; orta yaşa yakın, zayıfça biri. Başladı burnunu karıştırmaya. Ben arada bir pencereye de bakıyorum ki dışarıyı görem. Yan gözle de görülüyor. Adam istisnasız 2 saat boyunca burnunu karıştırdı. Ben o yana dönünce elini çeker gibi ediyor, sonra yine... Diğer koltuklara bakıyorum.. Biri daha var; parmağının ucunda kafasını oynatıyor. Biri daha, biri daha...

Yani milletçe, kadınlı erkekli bir burun karıştırma hastalığı var. Ulu orta yerde, etrafta kimse var mı yok mu; vecd ile bir kendinden geçiş; gözleri de kısılıyor ibnelerin. Beyne mi ulaşmaya çalışıyorlar, nedir!... Burun mikseri. Tok tok tok!

...

Tecavüz... bu bizim ülkemizin bir gerçeği. Homoseksüellik de çok arttı. Arada bir, işler güçler sebebiyle koşturmalarımın ardından, bahçeli kahvehanelere oturuyorum. Oralarda fark ediyorum. Özellikle ihtiyar kesimin homoseksüellikleri biraz ilginç...

Adamların öyle gözü dönmüş ki beni bile götürecekler yani. Bir kaş etmeler, bir göz etmeler, bir imalar... Bir dötün tutmalar, bir çükün tutmalar; her şekle her şekle.

Kaçıyorum tabii ben. Aynada kendime bakıyorum... yanii, böyle kıllı kılçıklı bir adam...Allah allah!

... işte bu yazının bu noktasına kadar yazdığım şeylerden de anlayacağınız üzere şu millete La yörü! Diyesim geliyor. İşte bu noktada gülemiyorum.