content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

21 Kas

Cumhuriyeti Taçlandırmak Gerek

CUMHURİYETİN 84. yılını görkemli ve acılı kutluyoruz. Cumhuriyetin ilk kuruluşundan bugüne kadar ne çok bedel ödedik ve ödemeye devam ediyoruz. Daha ne kadar çok bedel ödeyeceğiz? Cumhuriyeti seviyoruz. Niçin sevdiğimizi bilmeden. Cumhuriyet için ölüyoruz, neden öldüğümüzü bilmeden.
Çanakkale'de ölen şehitlerimizi anıyoruz her yıl. Çanakkale ile onur duyuyoruz. 7 düvele karşı kazandığımız eşsiz zafer, tarihimizin onurlu sayfasından geleceğe ışık tutuyor, tutma-sına da; Çanakkale Savaşının komutanı kimdi diye sormuyoruz? Ölenler kimlerdi diye sormuyoruz? Kimin için ölmüşler di diye sormuyoruz?
Cumhuriyet için ölen şehitlerimizi de anıyoruz, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında kazanılan Çanakkale Zaferi'nde ölen şehitlerimizi de anıyoruz. Arasındaki farkı biliyor muyuz? Cumhuriyeti seviyoruz ve onun için ölüyoruz. Dünde ölüyorduk, bugünde ölüyoruz, yarında öleceğiz.

TBMM ne zaman kuruldu?

Cumhuriyetin kuruluşu, tam 84 yıl önce… Ya 19 Mayıs 1919 tarihi bize neyi anımsatıyor? Ya 1920, Ankara'da kurulan ve ilk açılan TBMM'nin tarihi bize neyi anımsatıyor? 1920'de TBMM'de bulunanlar kimlerdi? Cumhuriyet olma-dan da TBMM'nin ne anlama geldiğini sormuyoruz?
Sormuyoruz, düşünmüyoruz, konuşmuyoruz. Öğrendiğimiz iki üç cümlelik sözlerle hamaset yaparak topraklarımızda farklılıklarımızı düşmanlık olarak görüyoruz. Tarihimiz üze-rine düşünmüyoruz, düşünmeyen toprağın çocukları farklı-lıklarımızı ve birbirini düşman olarak görmeye devam ediyorlar.
23 yıldır süren savaş sonunda, çocuklarımız birbirlerine öyle düşmanlar ki, görmemezlikten geliyoruz. İnternette yazılan-lara bir bakın ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Bu topraklarda iyilik ve güzellik adına ne varsa lanet ediyorsunuz. Türk ve Kürt faşistleri nasıl küfür ediyorlar birbirle-rine…  En kutsal değerlere nasılda küfrediliyor… Analar nasıl sinkaf ediliyor. Ölülere bile nasıl açık küfürler ediliyor. Nasıl Kürtleri ve Türkleri aşağılayıcı hakaretler yapılıyor.
Ellerinde fırsat olsa kesecekler birbirlerini… Gencecik çocuklar küfürleri ve hakaretleri yazanlar, düşmanlığın en büyü-ğünü yaşıyorlar. Dış güçler dediklerimiz bunları görmezler mi? Bu düşmanlığı kullanmazlar mı?

Konuşmayacak ve susacak mıyız?

Geleceğimiz düşmanlık üzerine şekillendiriliyor. İki toplu-mun arasına derin uçurumlar kazılıyor. Şiddet ve terör daha da büyütüyor bu uçurumu. Cumhuriyetin 84. yılında, eksikliği konuşmuyoruz. Dün Cum-huriyete küfür edenler bugün hızlı Cumhuriyet savunucuları olmuşlar. Dün Cumhuriyeti görmemezlikten gelenler, onu yıkma yeminleri edenler bugün Cumhuriyetin en hızlı savunu-cuları olmuşlar.
Olumluluk olarak görebilirsiniz bunu. Ben bunu olumluluk olarak değerlendirmiyorum. Aksine bu durumu koşullardan kaynaklanan bir ilkesizlik olarak değerlendiriyorum. Kork-madan, üzerine basa basa her yerde konuşmak, yazmak gerekiyor. 84 yıllık Cumhuriyetin demokrasi ayağı eksik diye…
Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıramazsak, elimizde neyin kalacağı bile belli değil. Bu topraklarda bir kez daha kanlı senaryolar yapıldığını görmemezlikten mi geleceğiz?
Konuşmayacak mıyız, yazmayacak mıyız, tartışmayacak mıyız? Sinecek miyiz, satacak mıyız kişiliklerimizi, onurlarımızı, vicdanlarımızı?

Yeni cehennemlere hazırlanıyor!

84 yılda birbirine düşman insanlar yetiştiriyoruz. Farklılıkları içine kapatıyoruz. Farklılıklardan beslenen düşmanlıkları büyütüyoruz. Kendi çocuklarımıza karşı seferberlik başlatıyoruz. Kendi çocuklarımızı düşman gören bir zihniyetin yeşermesine ve kalıcı olmasına katkılar sunuyoruz.
Faşizm büyüyor. Irkçılığın kuşatması altındayız. Birbirini sevmeyen, birbirinin farklığı üzerinden düşmanlık üreten ve beslenen bir sistemi kalıcı bir hale getiriyoruz. Aynen 1900'-lerin başında olduğu gibi…
Osmanlı'yı Osmanlı yapan değerleri unutunca, onu düşman görünce başımıza neler geldiğini görmüyoruz. Osmanlı'yı (devleti) korumak için nasıl çeteler kurduğumuzu, egemenlik sı-nırlarımız içinde kendi ahalimize neler yaptığımızı unutuyo- ruz. Aynı yöntemleri, Cumhuriyeti kurmamıza rağmen neden 84 yıldır tekrarladığımızı sormuyoruz. Neden Cumhuriyeti kurmak zorunda olduğumuzu, sonra Cumhuriyetin içini nasıl boşalttığımızı ve dolduramadığımızı konuşmuyoruz.
Geçmişten ders çıkarmadan, bugünü anlamadan, geleceğin nereye doğru gittiğini görmeden hamaset üzerine yeniden Cumhuriyeti korumak adına yaklaşık 90 yıl önce yaptığımız şeyleri yeniden yapıyoruz.
Zaptiye güçleri ile sorunları ortadan kaldıracağımızı zanne-diyoruz. Şiddetle sorunlar yok olmuyor, yok ol deyince kaybolmuyor. Sorun çözme yeteneğimizi, bilgimizi yükseltmemiz gerekirken, sorunları görmemezlikten gelerek çözdüğümüz zannediyoruz. Zannettiğimiz her şeyle yeniden karşılaştığı-mızda şaşkınlığa uğruyoruz. Şaşkınlığımız bizi korkutuyor. Geçmişin birikimini bugüne taşımadığımız için belleksiz zihinlerimizle yeniden aynı refleksleri veriyoruz.
Sorunu önce görmemezlikten geliyoruz. Sorun büyüdükçe görmemezlikten gelmek mümkün değil bu defada sorun olmadığını dış güçlerin oyunu olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Sorunun üzerine şiddetle ve inkar politikası ile gidiyoruz, yendiğimiz zannediyoruz, sonra bir bakıyoruz yine önümüzde.

Bizi, büyük acılar bekiyor!

Cumhuriyetin 84. yılında Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak gerek. Yapamazsak bunu bizi cehennem bekliyor. Orada herkes yanacak. Hem de ayrımsız. Görmüyor muyuz? Kendi cehenneminizi yaratmak için dört nala koşuyoruz.
Türk ve Kürt halkı içersinde düşmanlık öylesine büyüyor ki, bunu anlamak için girin internete, Yooutube'ye, Gogol'a, chat sitelerine, faşist Kürt ve Türk sitelerine ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Öldürerek ve görmemezlikten gelinerek sorunlar çözülseydi, bugün dünya sorunsuz olurdu. Dış güçler mi? Onlar her zaman vardı. Sorunlarınızı çözmezsiniz, hayat asla boşluk kabul etmiyor. Geliyor birileri o sorunları sizin adınıza değil, kendi adına ve çıkarları adına çözüyorlar. Bu her zaman böyle oldu, bundan sonra da böyle olacak.

Son söz: Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak gerek. Yoksa, hepimize çok büyük acılar düşecek.
* 6 yıl önce Cumhuriyet üzerine yazılmış yazım...

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank