content Kendisi için şu cümleleri kullanmış: 01,01,1965 Yozgat ili Akdağmadeni ilçesinde doğdum. 1987 yılında ,A.Ü ,D.T.C.F Fransız Dili ve Edebiyatı'nı bitirdim.Şu anda ticaretle uğraşıyorum. Kitap okumayı severim. Başta edebiyat olmak üzere ,bilimsel yazıları okumaktan büyük haz alırım. Bütün güzel sanat dallarını sever ayırt etmem;zira kendimi Yaratıcının evinin bahçesinde oyuncaklarıyla oynayan bir çocuk gibi hissediyorum.Özellikle şiir dilinin çocukça olduğunu düşünüyorum."Yaratıcı evreni yedi yaşındaki bir çocuğun gözüyle yaratmış" der bir yazar.Evrenin büyüsü beni çekip götürüyor iç alemine.Bunun için yaratılışın sırrına yaklaşmayı istiyorum.Hem hayata güzel bi "katma değer" katmak amacım... Şiir için şöyle demiş: "Şiir Çocuğun dilidir"diyorum... "Suyla topraktan mana zuhur etsin diye cana ait adlar, harf ve nefes peçesiyle yüzlerini örttüler. Söz, gerçi bir bakımdan manayı açar ama on bakımdan da örtüp gizler." diyor Mevlana... Şiir manayı açmak için yazılır;şiir ortaya çıkınca bir de görürüsünüz ki,manayı gizlemiş. Çacuk konuşmaz ancak dilini anlarsınız.
30 Tem

Cumhuriyet ve Demokrasi

İyilik Mektupları - I

Sevgili Elif,

"Yasak Mümkün mü?" hakkındaki makaleni, yaratılmışların çoğulculuğundan hareketle, ülkemdeki hem totaliter, hem siyasi yasakçılığa bağlaman beni fazlasıyla sevindirdi. Cumhuriyet ve demokrasi gibi, aslı fazilete ve vicdana dayanması gereken yönetim şeklini tam anlatabilmek için, önce şu hüküm cümlesiyle başlamalıyım:

İslam ilim geleneğine mensup biri (bu yönetim–rejim–hükümet ve kişi de olabilir) asla "tek çeşitçi" olamaz, totaliter bir söylem tutturamaz. Bunu bizzat İslam’ın kurucu öznesi olan vahiy reddeder.

Bu sadece "iman dışındaki tercihlere izin verme" düzeyinde kalmaz. Vahiy "varlık tasavvurumuzu inşa ederken" alttan alta, her bir ayetinde " varlığın çift kutupluluğu" yasasına açık ya da örtülü atıflar yapar.

Sevgili Elif,

Akidede (inançta) tevhit (Allah’ın tek olması hali) ne kadar temel bir hakikatse, mahlukatta (yaratılmışlarda) kesret (çokluk) de öyledir. Her ne ki Yaratandır; o "tek"tir, her ne ki yaratılandır; o "çok"tur.

-Adeta Halik’in tekliğini anlamanın olmazsa olmaz şartı, mahlukun çokluğunu anlamaktır.-

Üzülme Elif, İman gibi küfrün de hep var olacağını unutma . Bu gece ve gündüzün, kara ve denizin, sıcak ve soğuğun varlığı kadar doğal ve gereklidir.

Varlıktaki bu ihtişamlı "zıtların" anlamını kavramakta zorlanan akla, vahiy (sen de aynı şeylere dikkat çekmişsin) harika bir misal verir:

"Allah gökten kaynağı tek olan suyu indirmiş, onunla renkleri, kokuları, tatları, şekilleri çok farklı bitkiler yaratmıştır."

"Tamamlanmak" için, Allah’ın yaratış sünnetinde zıtlar ve çiftler var, zıttımız veya benzerimiz olmadan yaşamı asla sürdüremeyiz. Zira birinde olmayan ötekinde gizlenmiştir

Sevgili Elif, siz kadınlar bile dişil yaratılmanız hasebiyle çoğulu,erkekler tevhidi –tekili temsil ederler; o yüzdendir sana hitaben bu mektubu yazmamdaki amacım.

Sevgili Elif, aklı böyle inşa olmuş bir müminden nasıl "totaliter" bir duruş beklenebilir ki?

Bakarsan görürsün ki , totaliter tipler ve yönettikleri rejimler hep vahyin inşa etmediği ve edemediği "nasipsiz" tipler ve rejimlerdir.

Hoşgörü mü dedin Elif ?

Hoş görü önce insanın temelinde olacak;

Sen de iyi bilirsin ki, ilahi rahmet güneşinin altında kurtlarda, kuzular da güneşlenecek.

Yeryüzündeki bütün insanları bir araya toplasan küçük bir şehrin alanı kadar yer kaplar.

Kendi iktidarlarını kuran ve bunu kaybetmek istemeyen totaliter-militarist hasta ruhlar hukuklarını da kendi lehlerine göre düzenlemiştir. Bu kazanımdan hoş görümü bekliyorsun?

Temellerinde evrensel hukuk yok ki!

Bize özel söyleyecek olursam, Anadolu halkıyla elitist-militarist kesim, aralarında iktidarlarını paylaşamıyorlar ve bu masum halka eziyet ediyorlar. Neyle mi? Fazilet rejimi olan Cumhuriyetle, Demokles’in kılıcı gibi bu halkın üzerinde tutuyorlar kendi totaliter arzulu güçlerini . Onlar ne kadar verirlerse o kadar alırsın. Ne kadar ekmek o kadar köfte yani.

Bu mafyavari hasta ruhların bugünki "yarım Avrupa Medeniyeti" ne de katılmak istemediklerini görürsün.

Kendinde Müslüman sıfatı taşıyanlarda da bu totaliter tutkusu yok değil. Kendinden gayrısına yaşama hakkı tanımayan yobaz ruhlar bunlar.

Sevgili Elif, yeri gelmişken, kamusal alan diyerek, evcilik oyununda arkadaşlarını oyun dışında tutan, hem ateist ,hem yobaz ve hem hasta ruhlara şu hatırlatmayı yapalım :

Hz.Muhammed (selam ona),622 yılında bir gurup Müslüman, Yahudi ve Müşriklerin katılımıyla Medine Site Devleti’nin ilk anayasasını açıkladı.

Bu ilk anayasada, müşrikler ve Yahudiler Müslümanlarla eşit haklara sahip olacaklar. Her türlü yaşantılarında özgür olacaklar. İnanıp inanmakakta serbest olacaklar.Her hangi bir suç işlediklerinde "kendi hukuk kurallarıyla" yargılanacaklar.(bu Anayasanın bazı maddelerini aşağıya not olarak aldım)

Müslümanlar Tevhit inancına titredikleri kadar, varlığın kesretine (çok olması hali) de titremeliler ki, yaratıcının tekilliğini ve O’nun yasalarındaki muradını anlayabilsinler.

Eşyanın varlık aleminde yerini bilmeden Allah’ın yeri bilinemez öyle değil mi?

Şu tespiti iyi oku lütfen :

Batılı (yanlışı) kuşananlar çoğulculuğu istemezler ; ama ne hazindir ki, yine aynı kişiler Allah’ın tek olabileceğine de inanmayanlardır. O halde , "bunlar ne ister? " diye sorma.

Onlar "aç gözlülerdir",cimrilerdir. Yetimi-öksüzü (fakir halk yığınlarını) itip kakan,"iktidarını ve ekmeğini paylaşmayan", Rabb’in mülkünde Rabb’e kafa tutan , hem Ahirete(yeni bir hayatın sorumluluğuna) inanmayan ,hem dünyayı kimselere vermeyen garip zalim yaratıklardır bunlar.

Oysa Rabbe iman etmeyenlerin,"yaratılış"ı kabul etmeyenlerin , mülk Allah’ın değil diyenlerin, "intihar" etmeleri gerekmez miydi?

Yoksa ateistlerin sonu zaten bu mu diyorsun?

Bak, yönetim şeklinden nerelere geldik,"aç gözlülüğe ve inançsızlığa".

Oysa ,"adam" olanın benimseyeceği en güzel yönetim şekli çoğulculuk, yani Cumhuriyet olmalı. Tek elden yönetmek sadece Allaha ‘a ait bir yetkidir. Hiç bir kimsenin hakkı kısıtlanmamalı ve her inançtan insanlara özgürlük alanı bırakılmalı.

Sevili Elif, yaratılışın gizemini anlamadan,hayata dair tek bir söz bile etmemeli.

Her şeyi ("yönetim"den "paraya", oradan "ekolojik denge"ye , çevreye ve "dua"ya kadar) "paylaşmak" ise İslam’ın emridir.

"Kamusal" alan değil; "özgürlük" alanı olmalı.

O halde, sevgili Elif, yeryüzünde tek elde kalan şu değil mi : Hakk mücadelesi?

Güzel insanlar güzel rejimler kurarlar unutma!

Cumhuriyet çoğulculuksa, demokrasi bireyciliktir.Hukukun görevi ise azınlığın ve mazlumun "varlığını" bu iki sistem içinde adaletle yerli yerine yerleştirmektir.

Aşağıdaki evrensel mesaj (Kur’an) demokrasiyi ne güzel tarif ediyor değil mi?

"İyilik Mektupları" devam edecek , baki selam ederim...

Turan Yoldaş - İyilik Mektupları-1

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

6 Kere Cevaplanmış to “Cumhuriyet ve Demokrasi”

  1. 1
    Aynur AVCI Says:

    Merhaba Turan Yoldaş

    Size katılıyorum efendim
    Tüm yazılanlar özgürlüğün seslenişinde okunmalıdır.
    Hoş geldiniz.özgürlük mektuplarınızı bekliyoruz.Sevgimle efendim.

  2. 2
    Şerife ÇINAR Says:

    Yazınızı dün gece ve bu sabah iki kere okudum. Belki birkaç defa daha okuyacağım. İkinci bölümünü de sabırsızlıkla bekliyorum.

    Yazar ailemize hoş geldiniz diyor, geniş ufkunuzu bizlere açtığınız için teşekkür ediyorum.
    Selamlarımla.

  3. 3
    Turan YOLDAŞ Says:

    Not= Yazının sonuda ayet yazılması gerekiyordu,o ayet aşağıya alınmıştır.

    "Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin tümü, topluca iman ederdi. Öyleyse, onlar mü’min oluncaya kadar insanları sen mi zorlayacaksın?" Kuran ,Yunus:99

  4. 4
    Turan YOLDAŞ Says:

    Sayın Aynur Avcı,
    Sizin takdiriniz beni onurlandır.sevgimle

  5. 5
    Turan YOLDAŞ Says:

    Sayın Şerife Çınar,
    Sizin gibi kıymetli bir kalemle aynı ortamda olmaktan çok mutluyum.Takdirlerniz beni mutlu ediyor.
    Sevgimle

  6. 6
    Seher ŞAHİN Says:

    Cevabını bulduğum sorular aklımdan usulca çekilirken ,bulamadıklarımın ısrarı bu kadar mı? Dedi.Bencilce.Yazmak bu şekilde anlamlı sanırım... Anlatılmak isteneni gerçekten kavratabildiğinde ve akıcı üslübu sahipelenebildiğinde...
    Tebriklerimle...



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank