Bugün medyada, içecek devi Coca-Cola’ nın “devrim gibi kararlar” aldığını bildiren haberler yer aldı (1).
Buna göre Coca-Cola, tüm dünyada düşük ve sıfır kalorili içecek seçenekleri sunacak, aktif yaşama destek verecek, paketlerin üzerinde besin değerlerine yer verecek ve çocuklara yönelik reklâm ve pazarlama yapmayacakmış.
Okurken güldüm.
Bir salgın hastalık gibi tüm dünyayı tehdit eden obezitenin sebeplerinin başında “hazır yiyecekler” ve “gazlı içecekler” geliyor.
Bunların bir kısmında tat verici olarak yüksek miktarda früktoz ihtiva eden “mısır şurubu”; bir kısmında ise “suni tatlandırıcılar” bulunuyor.
Früktozun karaciğer yağlanmasına, ensülin direncine ve obeziteye sebep olduğu çok iyi biliniyor.
Obezite de, başta diyabet, kalp-damar hastalıkları, kanserler olmak üzere birçok hastalığın ilk safhasını oluşturuyor.
Sıfır kalorili diye sunulan suni tatlandırıcılara gelince; bunların da früktozdan bir farkı olmadığı her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.
Daha birkaç ay önce The Amerikan Journal of Clinical Nutrition isimli tıp dergisinde yayınlanan bir araştırmada suni tatlandırıcıları fazla tüketenlerde diyabet riskinin yüksek olduğu gösterildi (1).
Tatlandırıcılardaki gizli tehlike
Obeziteyi önlemek gayesiyle birçok yiyecek ve içeceğe ‘şeker’ yerine aspartam gibi ‘suni tatlandırıcılar’ konuyor.
‘Light’ veya ‘diyet’ veya ‘zero’ isimleriyle sunulan bu ürünler gıda endüstrisinin can dostu modern tıp tarafından da hararetle tavsiye ediliyor.
Gıda endüstrisini en çok kar ettiği ürünlerin başında da bu ‘light meşrubatlar’ geliyor.
İnsanlar bunları, “Nasıl olsa kalorisi yok” diye gönül rahatlığıyla bol bol içiyorlar.
Zaten bu araştırma da bunu doğruluyor: Şekerle tatlandırılmış meşrubatı tercih edenlerin ortalama olarak haftada 328 mililitre; suni tatlandırıcılar ile tatlandırılmış meşrubatı tercih edenlerin ise 568 mililitre içtikleri tespit edildi.
Coca-Cola’ nın timsah gözyaşları
Coca-Cola’ nın devrim gibi kararlarının samimiyetine, yani asıl amacın insan sağlığı olduğuna inanmıyorum.
Bu “devrim gibi kararlar” bence “müthiş bir pazarlama oyunu” dur ve başka da bir şey değildir.
Obezitenin başta gelen sebeplerinden olan meşrubatların en büyük üreticisi kendileri değilmiş gibi ‘üste çıkma’ gayreti dünya devine pek yakışıyor doğrusu.
Bu kararların ardında yatan temel sebepler şunlardır:
BİR: Öncelikle kârı değil tüketicilerin sağlığını düşündükleri imajını yaratmak
İKİ: Düşük kalorili ve sıfır kalorili içeceklerin sağlığa zararı olmayan masum içecekler olduğu algısını yaratmak.
ÜÇ: Diğer üreticilerden erken davranarak asıl suçlunun onlar olduğu algısını yaratmak
DÖRT: Bu kampanya vesilesiyle şirketin ve ürünlerinin adının ve logolarının medyada defalarca tekrarlanması, bedava reklâmlarının yapılması.
Gelelim neticeye
Coca-Cola gerçekten halkın sağlığını düşünüyor olsaydı, sağlığa hiçbir faydası olmayan bu içecekleri tamamen üretimden kaldırdığını, bundan böyle sadece su ve ayran satacağını ilan ederdi.
KAYNAK
1. http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2013/05/10/bir-tavsiye/19783/ [1]