Çatalca AK Parti sürprizlere gebe... 14 belediye başkan aday adayı...Yüzden fazla meclis üyesi aday adayı... Partinin kuruluşundan beri yaşanan çekişmeler... 2004 ve 2009 seçimlerinde yaşanan çekişmelerin, seçim sonuçlarına yansıması... Yaklaşık 4 yıldır ilçe başkanlığı yapan Selim Güçbilmez'in, ilçe başkanı olarak atandığı günden itibaren yüksek perforsmanlı ilçe başkanlığı. 2001 yılından beri en aktif ilçe başkanlığını Güçbilmez yaptı, Çatalca'da... Ancak AK Parti'nin ilçe baronları asla Güçbilmez'i içlerine sindirmediler. İçlerine sindirmediklerini her koşulda ifade ettiler.
Güçbilmez ise hiçbir maddi fedakarlıktan kaçınmadan, partiyi istifa ettiği güne kadar taşımış. İşini de bir kenara bırakmış. Bir sanayici olarak siyasette ki dönemi aslında kendisine kaybettirmiş. Buna rağmen, Çatalca'da İlçe Başkanlığı döneminde (aşağıdaki seçim sonuçlarına bakınca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız) en yüksek oy oranına ulaştırmış bir ilçe başkanı. CHP ile farkı yüzde 3.25 oran ile 1 bin 318 oya indirmiş.
Yüzde 18.1'den yüzde 38.3'e... 2002 genel seçimlerinde AK Parti yüzde 18.1 ile 7 bin 534 oy, 2004 yerel seçimlerinde yüzde 27 ile 2 bin 745 oy (sadece Çatalca merkez), 2007 genel seçimlerinde AK Parti yüzde 30 ile 14 bin 861 oy, 2009 yerel seçimlerinde yüzde 28.6 oran ile 6 bin 95 oy, 2010 refarandumda evet oyu yüzde 38.8, 2011 seçimlerinde AK Parti yüzde 38.3 ile 15 bin 497 oy almış.
****
Özellikle aşağıda yazacağım iddialardan sonra, İsmail İP'in neden MHP'den aday olduğunu ve hesabını daha iyi anlayacaksınız. 2011 genel seçimlerinde MHP'nin yüzde 15.34 oran ile 6 bin 209 oyu var. İsmail İp'in adaylığını bu seçim sonuçları üzerinden okuduğunuzda, CHP'nin teşkilat ve kimi isimleri tarafından tercih edilmeyen adayı olur ise, AK Parti'nin de kabul edilmeyen adayı olduğunda, İP'in şansını oldukça yükselecektir.
Önce küskünler buluşturuldu, Ardından yeniden küskünler oluşturuldu Çatalca'da kurban bayramından 1 hafta önce, AK Parti ilçe binasında İstanbul Milletvekili, Çatalca'dan sorumlu Tülay KAYNARCA'nın girişimiyle, eski ilçe başkanlarını ve küskünleri biraya getirir.
Amaç, yerel seçimler öncesinde Çatalca'da AK Parti'de birliğe yönelik engelleri ortadan kaldırmaktır.İlçe binasında yapılacak toplantı öncesinde eski ilçe başkanları; Savaş Barutçu ve Ramazan Gül'e küskünleri ve partilileri biraraya getirme görevi verilir. Toplantının yapılacağı, AK Parti üyeleri ve teşkilat içersinde büyük bir heyacan uyandırır. Bayramlaşma ve esnaf ziyaretleri sonrasında, ortaya konulan birlik ve beraberlik havası ilçede büyük bir ses getirir. Tülay Kaynarca, konuşmasında “öncelikle teşkilatın toparlanması gerekir. Bunu sağladıktan sonra tüm aday adaylarını biraraya getirir, değerlendirme yaparız” der.
****
[/b] Birlik ve beraberlik görüntülerinin ardından, son bir haftadır Kaymakam Nevzat Taşdan'ın Belediye Başkan Adayı olacağı ve partinin de o'nu aday yapacağı söylentileri, yeni ilçe başkanın atanması ve kimsenin görüşünün alınmaması; sağlandığı düşünülen birlik ve beraberliğin yerini yeniden kaos almış görünüyor.
****
Özellikle AK Parti kamuoyunda Tellioğulları diye adlandırılan iki ismin iki yerel seçimde de partinin kaybetmesine neden olduğu ifade edilerek, 14 aday adayının olduğu ilçede Kaymakam Nevzat Taşdan'ın pazarlanmak istenmesinin ve bir kez daha AK Parti'nin kazanabileceği bir seçimleri kaybedebileceği söylentileri parti teşkilatının moralini bozduğu iddiaları ortalıkta dolaşıyor. **** Dün, Çatalca AK Parti'nin etkili isimlerinden biriyle yaptığım konuşmada şunları söyledi: “Bizlere daha önce iki seçim kaybettiren ve Sağlık Bakanımız Dr. Mehmet MÜEZZİNOĞLU'nu yanıltan Tellioğulları, 'biz yine nasıl ayakta kalırız' hesabı yaparak, partimize ve Çatalcalılar'a ihanet ihanet ediyorlar.
Partimize gönül vermiş olanlar derin bir şokta. Son iki yerel seçimde yapılan yanlış tercihlerden dolayı; Çatalca'mıza yazık oluyor, onurumuz ve gururumuz kırılıyor. Biz ilçemizin kalkınması için çabalıyoruz, onlar kendi işleri için Ak Parti’yi kullanıyorlar, çok üzgünüz, seçim başlamadan seçimi kaybedi-yoruz.” Son söz: Çatalca'da AK Parti'nin en büyük zaafı bence son 11 yıldır yaşanan parti içi kavgalardan dolayı birliğini sağlayamamasıdır. Görülen o ki, köprülerin altından daha çok sular akar. Ve birlik ve beraberlik başka bir seçime kalır.