Bir Aşk Masalı
Yaz tatilim tamamlayıp İstanbul' a dönerken, uçaktan bulutlara daldım, göz gezdirdim, saf bembeyaz duygular uyandıran pamuk parçalarına ve şeker gibi tatlı duygular anımsatan bulutlara... Taa gökyüzüne doğru uçsuz bucaksız kanatlanıp uçarken, bir niyet tutmak geldi içimden. Sanki bulutlar benimle konuşuyormuşcasına karşımda şekillerini gösterirken, bana neyi haber verir diye hemen baktım onlara ; İlk Kalp şekli çıktı karşıma... Sevgimizi simgeleyen bir kalpti adeta. Anlatıyordu bulutlar bile, birbirimiz için atan kalplerimizi ve tam olarak bütünleşmiş, bir olmuş aşkımızı. Kalbim, içim huzurla doldu buluttan kalplerle donatılmış etrafım. Kalbim sana kavuşma heyecanıyla küt küt atıyordu...
Sonraki şekle baktım, yine içim aşk niyetiyle doluydu ; Karşımda bir melek şekli gülümsüyordu, başında halesiyle. Haber veriyordu değerimizi anlayalım ne kadar saf ve tertemiz bir aşkımız varmış diye. Bir anlaşmaya varır gibi melek tokalaşıyordu, sorunlar çözümlenmiş hiç bir mutsuzluk yaşamayalım diye anlaşıyordu, sorun yaratan nedenlere... İki şey söyler gibi, iki bulutlu daire şeklinde, konuşma diliyle birşeyler yazılıydı, güzel şeyler yapıyordu bütün eksiklik ve sorunları çözmek için...
Ve sonraki şekle baktım ister istemez.. Kalple mühürlü bir mektup vardı karşımda. Anlamı da, demekki aşkımızı, mektuplara, destanlara ve şiirlere konu olacak kadar değerli, önemliymiş. Kalple mühürlenmiş, sadece aşkımızın, sevgimizin açacağı bir mühürdü. Aşkımız kilit, anahtarı da birbirimize duyduğumuz aşktı...
Bir niyet daha tuttum, bu seferde aşkımızla ilgiliydi yine ; Bulutların inşa ettiği bir ada gördüm, anlamı da öyle değerli, önemli bir aşka sahiptik ki, kimsenin engellemeyeceği, ulaşamayacağı, sahip olamayacağı bir aşktı. Kendimize özel, kendimize ait bir dünyamızın olduğunu gösteriyordu. İyiliklere, güzelliklere açık ama kötülüklere, bitmeye ve aşksızlığa kapalı, korunmaya alınmış, korunan, korunacak bir ada kadar değerli bir aşktı...
Ve yine ilerleyen vakitte, uçak gökyüzünde yine bulutların üzerinde dans edercesine ilerlerken, aşkımızın geleceği ne olucak diye sordum ; Upuzun, sonsuzluğa doğru uzanan bir yol gördüm. Upuzun, pürüzsüz bir yol var önümüzde, bir aile kurar gibi, kendimize ait dünyamız da kusursuz, dümdüz ve net bir yol var. Sonsuzca sürecek bir aşka sahibiz demek ki...
Aşk bulutlarımızın niyetimden;
Aşkımızın kusursuz bir aşka sahip olabileceğini, birbirimizin yüreğini yine birbirimizin yüreğinin açabileceğinin, melekler kadar saf, tertemiz bir aşkın olacağını,
Sözlerimizin, aşk konuşmalarımızın imkansızı dahi açabileceğini, başaracağını,
Kimsenin etkisinde kalmadan kendimize ait bir dünyamızın olabileceğini, zaman, aşk hırsızı bir dünya da, aşkımızın korunabileceğini endişe etmeden, aşkımızın sonsuzca süreceğini,
Ve önümüzdeki yolun, geleceğimizin ne kadar uzun kusursuz, engelsiz olduğunu, sonsuzluğa doğru uzanabileceğini, koruyup inanırsak aşkımız sayesinde başarmayacağımız hiçbir şeyin olmayacağını gördüm.
Bulutlarım güzel mesajlar verip, o saf bembeyaz pamuk yumuşaklığı ve köpük gibi tatlı bir tad bırakan halleriyle aşkımıza şahit olmuşlardı. Ortaklaşa çalışmış gibi, yardımcı oldular nadide aşkımıza sevindiler benim sana yakınlaşıp kavuşma heyecanıyla içime mutluluk, huzur, dinginlik ve gerçek aşk inancı serptiler...
Uçağımız inişe geçerken öyle bir pamuk bulutu deryasına daldı ki, bu bana müthiş bir insanlık aşkı duygusu yükledi hayata dönmek, gerçeğe dönmek böylesi bir bahtiyarlıkla ne güzel bir rüya gibiydi.