- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Bisfenola Astım Riskini de Artırıyor

Kısaca BPA adıyla bilinen bisfenol A’ nın çocuklarda astım riskini de artırdığını ortaya koydu (1).

BPA, daha çok ‘hormon bozucu’ bir madde olarak biliniyor. Kadın seks hormonlarının etkilerini artırıyor, erkek seks ve tiroit hormonlarının etkilerini ise azaltıyor. Kız çocuklarında erken buluğ, erkeklerde sertleşme, erken boşalma ve kısırlık gibi problemlere yol açıyor.

BPA’ nın öğrenme ve davranış üzerine de olumsuz etkileri var, saldırganlığı artırdığı ve öğrenmeyi güçleştirdiği iddia ediliyor.

untitled ve böbrek hastalıkları, kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanseri BPA ile ilişkilendirilen hastalıklardan bazıları.

En korkutucu olan ise BPA’ nın genler üzerine olan etkilerinin sonraki nesilde daha belirgin ortaya çıkması ihtimali.

Bu sebeple üç sene kadar önce bebek biberonları ve mama kutularının iç yüzeyinde BPA kullanılması yasaklanmıştı.

BPA astım riskini artırıyor

Kolombiya Üniversitesi uzmanları tarafından gerçekleştirilen ileriye dönük araştırmada 568 kadının gebeliklerinin son üç ayı içinde, bunlardan doğan çocukların ise 3, 5 ve 7 yaşlarında idrar BPA seviyeleri ölçüldü.

Bir doktor tarafından 5 ve 12 yaşlar arasındaki çocuklara semptomlarına, solunum fonksiyon testlerine ve tıbbi hikâyelerine dayanılarak astım teşhisi kondu.

Çocuklar 5, 6 ve 7 yaşlarına geldiklerinde bir anket formu ile son 12 ayda hırıltılı solunum varlığı belirlendi.

Journal of Allergy and Clinical Immunology’ de yayınlanan araştırmada, çocukların yüzde 90’ dan fazlasının idrarında BPA bulunduğu, BPA seviyesi ile astım ve hırıltılı solunumun ilişkili olduğu belirlendi.

3, 5 ve 7 yaşlarında en yüksek BPA seviyelerine sahip olan çocuklarda ‘astım riskinin yüzde 40 fazla olduğu’ hesaplandı.

Astımın sebebi BPA mı?

Bu risk artışı elbette BPA’ nın astıma yol açtığını ispat etmiyor.

Sigara dumanına maruz kalma, annenin astımlı olması, etnik köken gibi astımı etkileyen bazı faktörler dikkate alınmış olmakla beraber beslenme alışkanlıkları, obezite, anne sütü gibi etkenlerin hesaba katılmamış olması bu araştırmanın kusurlu taraflarından biri.

Mesela, fazla miktarda tuz ve şeker ihtiva eden kutuda satılan yiyecekleri çok tüketen çocuklarda BPA seviyeleri yüksek bulunabilir ama bunlar daha az işlenmiş yiyecekleri tüketen çocuklara göre daha fazla kilolu ve daha sağlıksız da olabilirler.

Daha önceki çalışmalarda gebeliklerinde idrarlarında fazla miktarda BPA tespit edilen annelerin çocuklarında astım riski yüksek bulunurken bu çalışmada 5 yaşında hırıltılı solunum riskinin daha düşük çıkması şaşırtıcı oldu.

Araştırmacılar, bunu biyolojik olarak açıklamanın mümkün olmadığını, gebeliğin son üç ayının astım riskini belirlemede önemli olmayabileceğini, çünkü havayolları ve bağışıklık sisteminin gebeliğin ikinci üç ayında geliştiğini söylüyorlar.

Araştırmanın başı olan Kathleen Donohue  “Astım prevalansı son 30 senede çok fazla arttı. Bu bize çevre faktörlerinin önemini gösteriyor. BPA bunlardan biri olabilir” diyor.

Anne ve babalara tavsiyeler

Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü’ nün daha az BPA’ ya maruz kalınması için bazı tavsiyeleri var:

Polikarbonat plastikten yapılmış yiyecek kaparlını mikrodalga fırında kullanmayın; çünkü yüksek ısılarda BPA kaptaki yiyeceğe sızabilir.

3 ve 7 numaralı geri dönüşüm işareti taşıyan kaplarda bulunan besinlerden uzak durun.

Kutuda satılan yiyecekleri tercih etmeyin

Özellikle sıcak yiyecekler için mümkün olduğu kadar cam, porselen veya paslanmaz çelikten yapılmış olanları kullanın.

Gelelim neticeye

Bu araştırmanın sadece BPA’ nın astım riskini artırdığını göstermesi ve BPA’ nın astıma yol açtığını ispat etmemesi çok da önemli değil.

Kimya sanayicilerinin haklı olarak araştırmanın birçok tenkit edilecek hususları olduğunu söylemeleri de benim için fazla bir şey ifade etmiyor.

BPA, kanımızda, idrarımızda ‘tabii olarak bulunmayan’ ve ‘vücudumuzda hiçbir işlevi olmayan’ bir kimyasal madde.

Ben ‘hormon bozucu’ etkileri olan bu maddenin zerresinin bile vücuduma girmesini sakıncalı buluyor ve istemiyorum. O kadar!

KAYNAKLAR

1. http://www.jacionline.org/article/S0091-6749(13)00060-2/abstract [1]