- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

“Birkilerde de Hayat Var,

"Birkilerde de Hayat Var, O Zaman Neden Onları Öldürüyorsunuz?"

HİÇ BU AÇIDAN BAKTINIZ MI?

“Bitkilerde de hayat yok mu? O zaman neden onları öldürüyorsunuz?” Vejetaryen beslenme biçimini benimseyen kişilerin sıklıkla karşılaştıkları sorulardan birisi de bu oluyor. Birkaç gün önce vejetaryen bir okuyucumdan gelen bir mektup da, aşağı yukarı aynı şeyleri ifade ediyordu. Aslında bugün anlatacaklarımın sadece vejetaryen olanların değil, vejetaryen olmayanların da ilgisini çekeceğine inanıyorum. Bu sorunun cevabını ararken, yüzlerce gerçek arasından sadece bu ikisi üzerinde duracağım: (1) İnsanın yapısı eti sindirmeye uygun değildir. (2) Evrensel kurallar, insana etle beslenmesini yasaklar.

1. İnsanın Yapısı Eti Sindirmek İçin Uygun Değildir.

Beslenme biçimlerine göre canlı varlıkları ikiye ayırmak mümkündür; otla beslenenler ve etle beslenenler. Etobur (etle beslenenler) grubuna giren hayvanları zaten biliyorsunuz: aslan, kaplan, vs. Otla beslenen [1]hayvanlar da bellidir. İnsan anatomisini göz önünde bulundurduğumuzda, yapı olarak insanlar otla beslenenler grubuna girer. Tırnak, diş ve bağırsak yapısı etle beslenenlerinkine hiç benzemez. Keskin, sivri dişler / tırnaklar ve kısa bağırsaklar etoburlara özgüdür. İnsanın diş ve tırnak yapısı eti parçalamak için, uzun bağırsak sistemi ise eti sindirmek için hiç uygun değildir. Ayrıca insandaki sindirim enzimleri de daha çok tohum, meyve ve sebzeleri sindirmeye yatkındır.

[2]Kısaca, fiziksel yapımıza baktığımızda, bizler otla beslenenler grubuna gireriz. Her canlı varlık kendi anatomik yapısına uygun biçimde beslenirken (bir aslan gidip ot yemez, bir fil de et) sadece insan bunu değiştirerek doğanın dengesini bozmakta ve bu şekilde bazı evrensel kuralları çiğnemektedir.

2. Evrensel kurallar, insana etle beslenmesini yasaklar.

Bu evrensel kurallardan bir tanesi etki-tepki, yani karma kuralıdır. Bu karma kuralı öldürme konusunda ne der? Aslan avını öldürdüğünde, suç ya da günah işlemez, yani karma almaz. Aç olduğundan dolayı, onun diğer bir canlı varlığı öldürmeye izni vardır. Tanrı ona bu hakkı vermiştir. Dikkat ederseniz, etle beslenen hayvanlar asla zevk için öldürmezler; sadece aç olduklarında öldürürler. İnsanların ise sadece bitkileri kullanma ya da öldürmeye izni vardır. Tanrı bize sadece bu hakkı vermiştir. Dolayısıyla nasıl ki aslan canlı bir varlığı öldürdüğünde karma almaz (suç ya da günah işlemiş olmaz), insan da ot, bitki ve meyveleri kullandığında (canlarını aldığında) suçlu sayılmaz ya da karma almaz. Onların yaşamları, bizlerin yaşantımızı devam ettirebilmemiz için feda edilmiştir. Ama insanın canlı bir hayvanı öldürmesi onu suçlu pozisyonuna sokar. Kişi, evrensel kurallara karşı çıkmış olur, çünkü kendi hayatının devamlılığını sağlaması için bir hayvanı öldürmesine hiç de gerek yoktur. Tanrı beslenmemiz için bunca çeşitlilikte besin yaratırken, kendi keyif ve damak zevkimiz için bir hayvanı öldürmek caiz değildir. Ne anatomik yapımız ne de evrensel kurallar buna izin verir. Bitki ve ağaçlar da canlı olmalarına, onların içinde de ruh olmasına rağmen, onları kullanmak ya da canlarını almak suç sayılmaz. Çünkü Tanrı tarafından konulan evrensel kurallar bize bu izni verir.

Size kutsal yazıtlarda geçen bazı gerçekleri aktarmış bulunuyorum. Umarım bu bilgiler, bu tür sorularla karşılaştığınızda size yardımcı olur. Unutmayın, bilgi, uygulamanın temellerini oluşturur. Bilgiyle donatılmış bir uygulama, inancınızı arttırır ve yolunuza emin adımlarla devam etmenizi mümkün kılar.

Biliyorum ki bu konuda karşı çıkanlar olacaktır. Görüşlerinize saygı duyuyorum. Sonuçta herkes kendi hayat görüşü doğrultusunda istediğini yapmakta özgürdür.

[3]