Bir Yolsuzluk Hikâyesi!
Valizde Euro’lar
Ayakkabı kutusunda Dolar’lar
Yatak üstünde Liralar.
Her şey ortada.
Kim aldı, kim götürdü.
Kimin eli kimin cebinde muamma.
***
O istifa etmeli, bu gitmeli çığlıkları atılıyor da…
Değişen bir şey yok.
Aslında Türkiye çok değişti.
Geçmişte yaşananlar unutuldu, her olay sıradan oldu.
***
Dönelim 21 yıl öncesine.
***
49. Hükümet kurulur. Başbakan Süleyman Demirel, yardımcısı Erdal İnönü.
DYP- SHP koalisyonu.
Kabinenin 15 bakanından biri Tokat Milletvekili Güler İleri.
44 yaşında, iki çocuk annesi, çocuk-kadın-aile-güçsüzlerden sorumlu bakan.
Makamına oturduğu devletin çarkını bilmemektedir.
Bir süre sonra babası vefat eder.
Acısı büyüktür, bir gazeteye yarım sayfa ölüm ilanı verir ki herkes duysun.
Parasını Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu öder.
O tarihte Melih Gökçek genel müdürlükten yeni ayrılmış ama ekibi görevdedir.
***
Birkaç gün sonra…
Ortalık ayağa kalkar.
Bayan Bakan, devlet ödeneğini şahsi çıkarı için harcadığı ve kamuyu zarara soktuğu iddiasıyla suçlanır.
Muhalefetteki ANAP ve Refah Partisi, gensoru için imza toplar.
Bakan İleri’nin hesap vermesi istenir.
Bu arada acemi Bakan’ın bir restoranda yemek yediği ve parayı yine devletin ödediği ortaya çıkar.
***
Toplam para 260 milyon liradır. Bugün 260 TL gibi. ( O tarihte ABD doları 5 bin 486 TL)
Bakan İleri, hatayı sonradan anladığını söyler…
Borcunu öder.
Yetmez, herkesten özür diler.
Ancak iş işten geçmiştir.
Eleştiriler yağmur gibidir, sığınacak yer, savunacak kişiler arar.
***
Başbakan Yardımcısı, SHP Lideri Rahmetli Erdal İnönü, olayın kabul edilemeyeceğini, öncelikle devletin hükmü şahsiyeti, sonra kişilik haysiyetini için istifasını ister.
“Peki” der, Bayan Bakan.
20 Kasım 1991’de göreve başladığı makamı 22 Şubat 1992’de yani dört ay sonra bırakır.
İki satır yazıyla hükümetten ayrılır.
“ Bürokrasinin komplosu, kurban edildim, toydum, acemiydim” demez.
***
Aklıma geldi, siz okurlarla paylaşmak istedim.
Yoksa lafımız…
Bir yerlere, birilerine ders, mesaj değildir.
Hâşâ
*********