- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Bedel Ödeme Zamanı

Batının içine düştüğü krizler, bedel ödemeden çözüme kavuşamayacağı bir noktadadır.
Ödenecek bedeller, hem siyasi olacak, hem de akçeli olacak.
Ortaya çıkan bedelleri, şimdiye dek, halklara ödetiyorlardı. Artık, bedellerin, halklara bölüştürülecek hali kalmadı.
Ruhlarını mali piyasalara teslim etmiş siyasi yönetimlerin, bedel ödeme zamanı geldi.(Siyasi krizler)
Halklardan değil de, hep büyük sermayeden yana olmanın da bir bedeli olacak.

Merkez Bankalarından sıfır faizle aldığın parayı, %5-8 faizle üreticiye veya yatırımcıya, kredi diye sat. Bankaların sahibi olduğu şirketlere krediyi sıfır faizden ver, gelişmekteki ülkelere yüksek faizden ver.
Buna rağmen ürettiğini satamaz konuma gel.

Emeğin maliyetini düşürmek, ileri teknoloji kullanmak, işçi ücretlerini düşürmek artık borçları ödemek için yetmiyor.*
Sermayeyi kurtarmak için, devleti borçlu hale getiren birçok ülke yönetilemez hale geldi.(İspanya, İtalya, Portekiz, Yunanistan, vs.)
Ardından kur savaşları çıktı. Aslında öteden beri, alttan alta devam ediyor da, büyük sermayenin medyası açık etmiyordu.
Kur savaşları; Doların, Sterlinin, Euro’nun piyasa değerinin, Çin Reninbi’sinin değerine düşene dek süreceği kesindir.

Ya da, kapitalist ülkeler, sattıkları ürünün içindeki emek payını, eğer mümkünse, sıfırlayıncaya kadar devam edecek.(Emeğin sömürüsü)
Ya da, kapitalist ülkeler sattıkları ürünün içindeki reklam giderlerini sıfıra indirecekler.(Marka soygunu)
Teknolojinin sağladığı rekabet üstünlüğü, artık sadece sömürge ülkeler için geçerlidir. Emperyalist ülkeler arasında geçerli değildir.
Batının ticari alışkanlıkları, hala sömürge ülkeler için sınırlansa da, belli ölçülerde geçerlidir.

Sömürge ülkeler kendi paralarını bassa bile, ürün satın alacak dış değeri yoktur.
Sömürge ülke piyasasında, ne kadar para olacağına da emperyalistler karar verir.(Fiyat istikrarı politikaları)
Sömürge ülkelerde, merkez bankaları, fiyat istikrarı adı altında, piyasadaki para miktarını kısıtlı tutarlar. Yerine, dolar Euro gibi paralar girer.
Kur savaşları bitene kadar Dolar Euro, Yen satmak mümkündür.
Kur savaşları bittiğinde, zaten dolar da bitmiş olacaktır.

Para satamayacaklar, çünkü hem paranın değerini düşür, hem de düşük değerli parayı yüksek fiyattan(faiz) sat, bu mümkün olamayacaktır.
Para satan ülkeler merkez bankasından sattıkları paranın faizlerini düşürdükçe, büyümeleri de düşmektedir. Sıfır faiz, sıfır büyüme oluncaya kadar gidecekler. Sonra gerilemeyi durdurmak mümkün olmayacaktır.

Para alıp satmanın tekniklerini-aslında hilelerini- öğrenemeyen kişi, kapitalizmin ekonomisini kitaplardan öğrenemez.
Kapitalizm ve onun ortaya koyduğu kuralları (hileleri) öğrenmek için, önce “para nedir” i öğrenmesi gerekir.
Yoksa liberal hokkabazların uydurdukları kavramların arasında kaybolup giderler.

Ayak oyunlarının adı, ekonomi bilimi olduğu için, siz öteki bilimlerde olduğu gibi, ekonomiyi bir bilim disiplini içinde düşünemezsiniz.
Bu ekonomide, hile yapma, özgürlüğün diğer adıdır.

Zenginliğini kanıtlayanlar, ömür boyu işledikleri hilelerden, suçlardan muaftırlar.
Kazançların özelleştirilmesi, bedellerin halka bölüştürülmesi anlayışı, Batı’dan başlayarak, artık işlemez hale geldi.
*Para basmak demek, bastığın para kadar borçlanmak demektir. Emperyalist ülkelerin borcu buradan kaynaklanmaktadır. Bizim gibi ülkelerin borcu ise bu paraları kredi diye almamızdan kaynaklanır.