- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Barış Kulvarı

Sevgi ve Merhameti Bitimsiz Allah’ın Adıyla

Oku!

Yaradan Rabbinin adıyla…

O seni Alaktan(kan pıhtısından) yarattı.

OKU! Rabbin Kerem sahibidir.

Yazıyla öğretti.

 

Okumaktan ve paylaşmaktan kendilerini müstağni görenler,

İşte onlar AZGINLARDIR…(96/1-5) 

Yüce Allah (cc)  Kur’an-ı Kerim’de Elçisi Hz. Muhammed’e (avs) ilk emirı olarak “OKU!” diye seslenir.

Burada dikkat edelim. 

 

Henüz Hz. Muhammed’in elinde bilinen gelen anlamda okunacak herhangi bir metin yok! O zaman ne okunacak? Bunun üzerinde enine boyuna ve derinliğine düşünmeliyiz. 

Sahiden ne okunacak?

Ne mi? 

Tabii ki geriye okunacak birtek şey kalıyor:  O da, evren, doğa ve insanın kendiyle yani çevresiyle olan ilişkileri.. 

Bu nasıl mı okunacak?  

Elbette gözlemlerle, duyarak, tadarak, dokunarak ve koklayarak, yani beş duyu organıyla okunacak. Her bir duyumuzla, her bir şeyi okuyacağız. İşte Allah elçileri de, hepsine selam olsun, yeryüzünü, bir barış, esenlik yurdu, CENNET kılmak için, gökte uçan kuşu, doğada var olan canlı-cansız her bir şeyi, doğru okuyup, bilgelikle anlayıp, bilgece paylaşmaya çalışmışlardır.

Bu anlamda okumak; anlamaktır, farkı fark etmektir.

 

Her bir şeyi yerli yerine koyup değerlendirmektir. 

“İşte, gel-gitlerle, düşüp kalkışlarla dolu, dopdolu, karmakarışık, trajedik yaşamımızdan yola çıkarak,yaşaya geldiğimiz ve yaşaya gittiğimiz ilişkilerimizi edebiyatın bütün bir gücünden yararlanarak, bazen eleştirel, bazen ironik, bazen şiirsel, düşsel ve bilgeliklerle dolu bir dille sorgulayıp okumalı ve tarihe ciddi notlar düşmeliyiz.” Diye düşünüyorum.

 

Bir başka deyişle, sevgiyi, sevecenliği öne alarak, bize dayatılan egemenlerin tarihiyle, yanlı kadim geleneklerle, çağımızın yanlışlarıyla “HESAPLAŞIP" Kur’an prespektifinde bir “BARIŞ KULVARI” oluşturmalı, Rabbimizin emirleri doğrultusunda 5/67 peygamberi bir düsturize ıçinde yaşamımızı sürdürmeli insanları aydınlatmalıyız.

 

Bu dünya, yani yeryüzü, yaprağın yeşilinden göğün mavisine, piresinden devesine, kedisinden köpeğine, her canlısıyla, hepimizindir.2/22

Öyleyse,  her canlıyla bu dünyayı kardeşçe paylaşmayı bilmek ve de başarmak zorundayız.

Değerli Okur! Unutmayalım ki!  Bu dünyada insandan başka hiçbir canlı; soykırım, 1.- 2. Dünya Savaşı, başka canlıların dünyasını işgal etme gibi bir zorbalığa asla tenezzül etmemişlerdir.

 

Yani bir başkalarının, şu yada bu adına uygarlık birikimlerini talan edip ganimet adı altında ele geçirip bir daha yaşama şansı olmayan hayatlara son vermemişlerdir.

ATAMIZIN, "Yurtta barış, dünyada barış!" dediği gibi.. Sevelim, sevilelim bu dünya kimseye kalmaz!..

Sevgi, barış, güven dolu bir dünya ve gelecek özlemiyle…