- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Barajlar Teknoloji Ürünleri İçin Miydi?

Cumhuriyetin kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan uçak fabrikamız Atatürk sonrasında kapatılmıştır.Yaklaşık 300 yıldır yönümüzü Batı’ya dönmüş, referanslarımızı oradan alıp onlar gibi olma, onlara ulaşma yolunda gayretle ilerlediğimiz halde bugün hala bir arpa boyu misali mesafeler almış sayılmayız.

Bu açık sonuçta durumun bu halde olmasının yine Batı kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Batı teknoloji ürünlerini yığın yığın ülkemize taşımamıza; kafileler halinde binlerce öğrenciler göndermemize rağmen kendi teknolojimizin ‘t’sini bile ülkemizde kurup oluşturmayı maalesef başaramamışız. Bu yolda iyi başlangıçlarımız da sonuçsuz kalmış ya da bırakılmıştır.

Cumhuriyetin kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan uçak fabrikamız Atatürk sonrasında kapatılmıştır. Bu fabrikamız Avrupa’ya uçak satma aşamasındaydı. Devrim otomobillerinin serüvenini bugün herkes biliyor. Kendi sanayi ve teknolojimizi oluşturma adına benzer tüm girişim, başlangıç ve adımlar sonuçsuz kalmıştır.  Bunun yerine devlet olarak sanayi ve teknoloji ürünlerini Batı’dan almayı tercih etmişiz. Devamında üretim fabrikası adına bazı montaj fabrikaları kurulmuştur. Sanayi ve teknolojimiz maalesef montajdan ileri gidememiştir.

Bunların yanında sanayi ve teknoloji ürünlerini çok istekli olarak Avrupa’dan ithal etmişiz. İhtiyaç duyuldukça ithal edilen iş makinalarıyla yollar ve binalar yapmışız. Biz farkında olmadan muhtemelen Avrupa’nın bilinçli uygulamasıyla sanayi ve teknolojimizi kurma yerine kolay olan ve zahmetsiz olan Batı’dan alma yolunu seçmişiz yada seçtirilmişiz. 

Yerli sanayimiz adına fabrika kurmada duyarsız kalırken elektrik üretme amacıyla ülke ırmaklarına barajlar kurma yarışına girmişiz. Barajlar elbette ki Batılılara yüklü maliyetlerle yaptırılıyordu. Gece karanlığında gündüz aydınlığına kavuşan Anadolu köylümüzde elektrik, cennete kavuşma etkisini  yaşatmıştı. Elektriği yapanların kesin cennetlik olduğu kanısına da varılmıştı. Gece karanlığının zahmet ve acizliğinden kurtulmak gerçekten güzeldi.

İş sadece geceleri aydınlatmakla kalmadı. Devamında elektrik sonrası her evin ihtiyacı olan elektrikli ev aletlerinin en ücra köylere kadar ulaşması doğal sonucu ortaya çıkacaktı. Buzdolapları, merdaneli  çamaşır makinaları, ütüler, sonrasında televizyonlar.. Her baraj kuruluşu ücra köylere kadar  giden elektrikle,  Türkiye, bir ev aletleri teknoloji ürün pazarına dönüşüyordu.

Bunda ne vardı ki, sonuçta ülkenin yaşayacağı zorunlu bir sonuçtu? Elbette öyleydi. Ama tüketim için tüm altyapılar hazırlanırken ülke olarak kendi teknolojimizi üretme, eş zamanlı yürütülmemişti. Bu durum da, elbette soru işaretleri ortaya çıkıyor ve zihin düşünüyor

İki binlerden buyana Amerika’da barajların mutlu törenlerle yıkılışı, günümüzde artık barajların fayda ve zararını tartışmaya açtı. ABD’lilere göre barajlar, göletleriyle zannedildiği gibi faydalı olmuyordu. Nehirlerin doğal hallerinde akmaları onlardan daha fazla yararlanma açısından faydalıydı.

Patentine sahip olduğumuz hiçbir teknoloji ürününü üretemediğimiz, iki bin on üçlerde hala kedimize özgü sanayi ve teknolojimizi oluşturamadığımız günümüzde, buzdolabı, merdaneli çamaşır makinası, ütü ve televizyonların üzerine yüzlerce teknoloji harikası ürünler hayatımızın olmazsa olmazlarından oldu.

Bunlardan baştan sona üretemediğimiz gerçeği ortaya konulduğunda yukardaki açıklamalar sonucunda bu işte bir iş var diye düşünmemek için elbette hiç akletmemek gerekir.