content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

21 Tem

Aşk; Kadere Başkaldırıdır

Aşk, üç harften müteşekkil bir kavram… Tüm üç harfli kavramlar kadar gizemli ve tehlikeli bir kavramdır. Aşk istilacı bir kavramdır. Aşk tahammülsüzdür… İnsanlar inandıkları şekilde hiç aşk olmasalar da öyle bir aşka inanırlar. Aşk bir şaşkınlık halidir. Aşk müphemdir ve sınırsızdır. İnsanların aşk karşısında dut yemiş bülbüle dönmeleri de onun müphemliğindendir. Müphemlerin en iyi tarafı sorumluluk yüklemez insana ve ne yaparlarsa yapsınlar yaptıkları aşkları yüzündendir. Aşk yüzünden olunca ne eleştirilir ne de kınanabilinir…

Aşk, kavramın etimolojisini yapıp yani sonuçta sarmaşık işte demek sadra şifa olmaz ama bilinmesi de kötü değildir. Bu kavramı lügat bilimciler Arapça “ışk” köküne dayandırırlar. Kavram hem morfolojik hem de semantik açıdan durumu açıklar niteliktedir. Hem aşk olup hem de normal bir ruh haline sahip olmak neredeyse imkânsızdır. Zaten insanlar birinin âşık olup olmadığını zihin ve duygularının giriftleşmesinden çıkarırlar.

Aşk kavramının en belirgin işlevi örtücü olmasıdır. Var olanı farklı göstermesidir. Kişinin değerler dünyası farklı olsa da sizi aşk kavramıyla ikna edebilir. Ve siz gerçekten i’zan ve feraset sahibi değilseniz gerçekten o insanın o değerleri taşıdığına inanır ve etkilenebilirsiniz.

Aşk, sorumluluktan kaçmaktır. Sorumluluktan kaçmanın en kestirme yolu ulaşılmaz hedefler için çalıştığınız söylemektir. Latife olsun ama dünya gelen hiçbir insan bir başkası için dağ falan delmemiştir delemez de… Aslında belki Mecnun çöllerde hiç dolaşmadı susuz kalıp su araması hariç… Aşk inattır sevgi vazgeçebilmek. Aşk sahip olmak ister sevgi ise bilinmek… Size bir eksersiz kendi kendinize “sevgi” ve “aşk” kavramlarını telaffuz edin aradaki farkı hissedeceksiniz kalbinizde.

Aşk, kadere başkaldırıdır. Sevgi kaderdir. Aşk, karşısındakini ilahlaştırır. En büyük ve her şeye rağmen vazgeçilmez yapar. Sevgi, beşer olduğunu hissettir. Sevgi insana yanlışı gösterip tövbeyi öğretir. Aşkta ise yaptığı her şey doğrudur ne günah vardır ne sevap. Aşk aklın paranteze alınmasıdır. Sevgi ise aklı kullanmanın kazancıdır. Buradaki akıl kavramı insanın neyi yapıp neyi yapmamasının farkındalığıdır ki bunu belirleyen Rahman ve Rahim olandır.

Diğer yandan herkes sevebilir ama herkes aşk olamaz, olsa da beş para etmez. Aşk seçkincidir ve elittir. Aşk kendini büyük sananların meşru olmayan sevgilerini meşrulaştırmaktır. Aşk edebiyatına bakınca aşkın elitlere yönelik olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz.

Okuyanlar şöyle “evet, bu dediğin beşeri aşk için doğru ama bir de ilahi aşk var!” diyebilir. Birçok okuyan kızacak belki kem söz edecek ama ben demekten yine de çekinmiyor ve onlara hakkımı helal ediyorum diyorum ki : “Aşkın beşerisi de ilahisi de şaşkınlık halidir.” Sınırlar belli ve istenilenler ve istenilmeyenler belli ise bu rahmani ve sevgidendir. Sınırlar müphem yapılmayacaklar ve yapılanlar belli değilse nefsanîdir.

Bugün insanlar müphem olan aşklara gösterdikleri ilgiyi rahmani olanlara göstermemektedir. Bugün insanlara müphem aşkları anlattıkları kadar rahmani olanları anlatmamaktadırlar. Hatta biraz ileriye gidip sosyolog kimliğiyle şu tespiti sizlerle paylaşacağım…

Hiçbir dönemde insanlar bu kadar çok “ilahi aşk” bombardımanına tutulmadılar. Bir düşüncenin akaidi ve fıkhı yoksa o düşünce insan zihni için her kelimesi bir kanser hücresidir. İlahi aşk, kâfiri ve mümini kaldırır ve yerine insanı koyar. Artık yapmanız gerekenler ve yapmamanız gerekenler hoşgörü kavramıyla nötrleştirilir.

Aşk size çeşit çeşit model insanlar sunar.Sevginin ise tek model insanı vardır.İnsanlık için tek model insan Muhammed (a.s)’dır.Diğer insanlar eğer Muhammed (a.s) yaptıklarını yapıyorsa model alınabilirler, model alınmalarının tek gerekçesi de bu olmadır.Bunun dışındaki tüm gerekçeler batıldır.

Evet, âşık olduklarınızı çıkarın aradan sizi ve her şeyi yaratanı daha fazla sevecek ve Rahmanın bize gönderdiği model insan daha fazla hayatımıza girecek. Âşık olduklarınız hayatınızda olduğu sürece onlar inandıklarınız olarak kalacak… Duvarlarda asılı çantalar gibi... Artık onlar bile nostalji…

Tabi bu arada ruh bilimin “kara sevda” olarak tanımladığı durumu aşk hele de bugünkü popüler aşk olarak algılamamalıyız. Evet, kara sevda bir hastalık ama masum bir hastalık Rabbimin bir imtihanıdır ve en güzelini O bilir. İlahi aşkta bir hastalık ama o masum değil. O aşka kimse kefil değil yarın hesap günü “…” çağrıldığında” ben onlara demedim ki beni model alın” diyebilir. Ve annenin çocuğuna kefil olmayacağı o günde tüm âşıklarınız sizi yüzüstü bırakacaktır.

Rahmanı severseniz ve Rahmana olan sevginizden dolayı Muhammed (a.s)’ı model alırsanız. Rahman da sizi sevecek ve sevenlerini yüzüstü bırakmayacaktır.

Rabbim bizi seni sevenlerden kıl… Rabbim seni sevenlere de bizi sevdir…

Biz seni seviyoruz Rabbim hiçbir aracı olmadan sevgimize vekil tayin etmeden seviyoruz. Senin sevgin için tümünün sevgisini çıkardık aradan sende senin sevgine engel olacak tümünü hayatımızdan çıkar…

Aşk fitnesinden nefsimi, ehlimi, sevdiklerimi ve tüm seni sevenleri koru.

Âmin…

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank