- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Alevilik : Dinin Reddinden, Dinin Kendisine…

Diyanet İşleri Başkanlığı, "Alevilerin ibadet yeri camidir." dediğinde, Gazeteci Alptekin Yıldız'ın attığı twit tüm tartışmayı noktalayan bir cümleydi aslında : "Ben bağlamamı alır, giderim Süleymaniye'ye. Benim için hava hoş... Gerisini Diyanet düşünsün."

Namazla, cem ayini arasında, buz hokeyi maçıyla, opera gösterisi kadar bile benzerlik bulunmamasına rağmen, yıllardır Alevilerin cem evi taleplerine sırt çeviren Diyanet İşleri ve onun açıklamalarını fetva kabul eden hükümetler karşısında, yıllar sonra en cesur çıkışı CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün yaptı. Bugün Alevilerin bile yüzde doksanının reddettiği gerçeği, kıvırmadan, popülerizm kaygısına düşmeden, tepkilerden korkmadan söyleyiverdi : "Alevilik ayrı bir dindir."

Aslında bu tezin en güncel hali, özellikle İslam tarihi ve Osmanlı tarihi konusunda resmi tarih yazıcıları ve övücülerini dehşete düşüren cesur görüşlerin sahibi Cumhuriyet Yazarı Erdoğan Aydın'a aittir. Erdoğan Aydın'ın özellikle "Nasıl Müslüman Olduk?", "Kimlik Mücadelesinde Alevilik" ve "Aleviliği Ne Yapmalı?" kitaplarında Aleviliğin İslam'ın bir mezhebi, kolu değil, tamamen ayrı bir din, bir inanç sistemi olduğu, dayanaklarıyla yer alır...

Gerçekten de, Türklerin nasıl Müslüman olduğunu bilmeden, Türk boylarına ve obalarına, sonrasında Anadolu'ya İslam'ın nasıl yayıldığını incelemeden, Türk kavimlerinin "İslam'la müşerref olmadıklarını" , aksine kılıç zoruyla ve ölüm korkusuyla Müslüman olmak zorunda kaldıklarını kabul etmeden Alevilik konusunda fikir yürütemeyiz...

Aleviliğin, içinde İslami unsurların -zorunlu olarak- yoğun halde bulundurduğunu ama yoğunlukla eski Türk dini olan Şamanizm öğeleriyle, sembolleriyle bezendiğini, Hristiyanlıktan, Yahudilikten, Zerdüşt dininden etkileşimler taşıdığını masaya yatırmadan, sağlıklı bir Alevilik tanımı yapamayız.

Öncelikle, Şiilik ile Aleviliği birbirinden ayırmamız gerekir. Sonra, Aleviliğin en önemli unsuru olan Ali'nin, Muhammed Peygamber'in damadı, Halife Ali olmadığını bilmemiz... Evet, İslam Halifesi Ali, başta hac, kurban, namaz gibi tüm İslam ritüellerini gerçekleştiren, ehl-i sünnet bir Müslümandı. Tarihsel süreçte ve günümüzde Alevilerin rehber edindiği Ali ise, yıllar boyu süren devlet ve şeriat zulmünün yarattığı, mitolojik bir süper-kahramandır, tek bir kişi değil, yüzlerce yıla yayılmış efsaneler, söylentiler, inanışlar, mitler, rüyalar, hayaller, istekler, duaların vücut buldurulmuş halidir.

Anadolu'da yüzlerce yıl boyunca cadı avlarına kurban edilen, ölüleri kuyulara doldurulan, dirileri canlı canlı yakılan, vergi memuru ve kadı korkusuyla sinen Aleviler, bu korkuyu öylesine benimsemiş ve bir hayat tarzı, bir hayat gerekliliği haline getirmiştir ki, geçmişte idam korkusuyla "ben Müslümanım." diyenlerin torunları, bugün asimilasyon kelimesinin anlamını dahi bilmeden "ben Müslümanım." demekte...

Evet, Alevilik ayrı bir dindir...

Ancak, günümüzde Alevilik, çoğu inananı için bir din olmaktan da çıkmıştır... Ritüelsiz bir din olmaz. Bugün, Aleviliğin ritüelleri bir yandan bizzat devlet ve onun uzantıları tarafından uygulanamaz hale getirilmiş, bir yandan inananları tarafından uygulanmaz olmuştur. Alevilik günümüzde çoğu Alevi için, bir yaşam tarzı olmaktan ibarettir.

Kaan Göktaş
twitter.com/kaangkts [1] | facebook.com/kaangkts [2]