- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Aldatan Aldanır mı, Yoksa Gerçekten Aldatır mı?

Aldatma deyince akla ilk gelen erkeğin kadını aldatmasıdır. Peki ya kadın aldatırsa ne olur? Namussuz olur, cinayet olur, felaket olur. Namus kadınla sınırlıdır. Kadın her zaman erkeğin namusu olarak addedilir. Peki ya erkek aldatırsa ne olur? Elinin kiri olur, kadının ilgisizliğinden zavallı koca teselli aradı olur, yine dolayısı ile kadının namussuzluğu olur. Yüksek ihtimalle de affedilen koca, affeden eş kadın çekilen çile kutsal, madur edilmek istenmeyen çocuklar için telef edilen kadının hayatı olur. Peki kadın neden aldatır ya da şöyle soralım; eşler birbirini neden aldatır? İşte araşt [1]ırmalar;

Aldatmanın altında yatan en önemli neden nedir?

Hepimiz kendimizi severiz ve buna narsizm deriz. O narsizmi en yakınınızdaki kişi besler. Eşiniz besler. Ama bütün bunların yanında cinsel beklentiler vardır. Kadın için de erkek için de beğenilmek isteği vardır. Monotonluk, tatminsizlik varsa eş eskisi gibi kur yapmıyorsa, arzu dolu değilse böyle bir arayış olabiliyor.’ Demiş biri.

Bir diğeri şöyle bir açıdan bakmış olaya;

Çocuklukta yaşanan örneğin baba sevgisi görememe gibi sebeplerin aldatma üzerinde etkisi olabiliyor mu?

Öyle bir şey olursa erkek de “ben anne sevgisi görmedim” diye aldatabilir. Bunlar biraz da aldatmaya bir kılıf uydurmaktır. Zaten aldatma toplum tarafından hoş karşılanmayan bir davranıştır dolayısıyla böyle dinamik şeyler o kişilerin elinde koz olarak kullanılır. Aldattığını söyleyen bir erkek ya da kadın bunun farkındaysa bu bir bahane olamaz.’ Bu yaklaşım bana göre fazla soğuk ve psikanaliz tetkiklerin dışında.

Şimdi de psikososyal açıdan bakalım olaya,

Aldatma bir hastalık mıdır?

Genellikle doğası olarak erkek ve kadın da çok eşlidir. Eğer siz sosyal kurallar olarak tek eşliliğe zorlarsanız (yanlış olduğunu söylemiyorum) bedeninde çok eşli olan varlık bunun arayışı içine girecektir. Aldatma nasıl hastalık olur? Cinsel bağımlılık bir hastalıktır.’

Bu biraz daha gerçekçi bir yaklaşım ve inandırıcı bir açıklama, hı ne dersiniz? Gelelim cinsel farklılıklardan ve anatomik yapısal değişiklerden ileri gelen nedenlere;

Kadınların aldatma eğiliminde fiziksel nedenler var mıdır?

'Kadın da fiziksel yapısı itibariyle poligamdır (çok eşli). Erkeğin kadını baskı altına alışı, bekaret kemerleri tarihteki kadının cinselliğe yatkınlığından kaynaklanır. Kadın aldatmaya daha yatkındır çünkü erkek cinsel ilişkiye girdiği zaman yaşı ya da durumu itibariyle bir süre beklemek durumundadır. Ama kadın istediği kadar ilişkiye girebilir ve bunu belli etmeyebilir. Bu bakımdan kadın ilişkiye daha yatkındır. Erkek de bunu bildiği için kadına baskı yapmıştır. Bir de daha çok erkek aldatır diye düşünülür. Fakat günümüzde yapılan araştırmalar erkek ve kadının hemen hemen aynı oranda aldattığını gösteriyor.'

Bu görüş bana yuh! dedirtti açıkcası. Neden mi? 21. Yüzyıla girdik ve hızla dünya dönmeye devam ediyor. Değişmeyen tek bir şey varsa oda kadının henüz cinsel tabularının yıkılmamış olmasıdır. Hele ki ataerkil toplumlarda. Geleneksel aile yapısı içinde yetişmiş olmamız elit tabaka diye adlandırılan ailelerde bile namus kavramı baş köşeye yerleştirir. Erkek görünmez bir zırhla bu konuda güvence altına alınmıştır. Kadın ne şartla olursa olsun savunmasız ve korumasızdır bu konuda. Gelelim beni en çok etkileyen araştırma ve/veya

Görüş beyanına;

Erkek ve kadın aldatması arasındaki fark nedir?

Erkek aldattığı zaman gizlemeyi bilmiyor ve daha rahat açıklıyor. Kadın ise aldattığı zaman susuyor. Erkeğin aldatması toplumda kabul görülür ama kadının aldatması kabul edilmez. Bizim toplumumuzda kadınlar aldatıldığında bunu örtbas eğiliminde oluyorlar. Kadın unutmuyor, tolere ediyor erkek ise aldatılmayı tolere edemiyor.

Genelde şöyle bir inanış var erkek ilişkisi güzel gittiğinde kadın ise kötü gittiğinde aldatır bu doğru bir düşünce midir?

Hayır, böyle bir görüş çok doğru değil çünkü erkek de kadın da iyi gittiğinde ya da kötü gittiğinde aldatabilir. Bazı ruhsal rahatsızlıklar var cinsel dürtülerin artması gibi. Kadın da olduğunda gidip başkasıyla eşini aldatabilir. Bu durumda kadın aldattı mı diyeceğiz. Burada işin başka bir boyutu var. Bunu aldatma olarak yorumlamamak gerekir. Evliliğin iyi ya da kötü gitmesi de tartışılır. Evliliği para için gerçekleştirmiştir adamın parası bitmiştir onun üzerine aldatmıştır. Bu bir neden olmamalı. İyi evlilik ya da kötü evlilik tartışılır.

Ee aldatma olduuu! Sonra?

Aldatma olayından sonra ilişki bitmeli mi?

Aldatma olayından sonra çiftler birbirlerine nasıl davranmalı?

Sonrasını eşler bilir. Kendi inisiyatiflerine kalmıştır. Genellikle ayrılıkla sonuçlansa da, bazı durumlarda devam eder. Bunun nedenini yukarıda da belirtmiştim. Şu konuya değinmeden geçemeyeceğim, belki de aldatmanın en müzmin hastalık boyutuna geldiği günümüz, İnternet hastalıklarından,

Sanal aldatma da bir aldatma mıdır? Sorusuna;

'Sanal aldatma bir hastalıktır. Tedavi edilmesi gerekir çünkü bu doğru bir olay değil. Yani gerçek olmayan bir dünyada yaşıyorsunuz. Gerçeği değerlendirme tamamen kayboluyor. Sanal aleme giren kişi günlük hayatının büyük kısmını sanal alemde geçiriyor. Sosyal ilişkileri bozuluyor. Eşiyle ilgilenemez, arkadaşlarıyla görüşemez. Bu kadar zaman sanal dünyada geçiriyorsa bedensel ve zihinsel rahatsızlıklar başlar. İlişkileri bozulan kişide psikolojisi de bozulur. Bu aldatmanın ötesinde ciddi bir bağımlılık söz konusu olur.'

Özetle şunu söyleyebiliriz;

Aldatmanın artmasıyla beraber ortaya çıkan en önemli şey güvensizliktir. Bana gelen kişiler evlilikten korkuyor çünkü evlilikler aldatmayla bitiyor diyorlar. Böylelikle sosyal yapıda ciddi bir zedelenme olabiliyor.’ Diyor uzmanımız.

Bu acı deneyimin ne kadar akla yatkın açıklamasını yaparsak yapalım sonuç değişmez. Tusunami etkisi yaratır hayatımızda.

Buyurun, taktir sizin...

 

Comments Disabled (Open | Close)

Comments Disabled To "Aldatan Aldanır mı, Yoksa Gerçekten Aldatır mı?"

#1 Comment By sevgi ateş On 04 Nisan 2011 @ 17:01

kadının aldatmasının erkekten farklı olarak kesinlikle duygusal sebeplere dayandığı konusunu düşünüyorum hep. ve kadın beynini ve duygularını bir başkasına vermişse bunu aldatma olarak nitelendiriyor,cinsel bir birliktelik olmasa bile.erkekse başka yatak arkadaşları edinmenin normal bir durum olduğuna inandırmış kendini.evde düzenli hayat ve dışarda sexten vazgeçemiyor.işte tam bu yüzden bu farklı iki cinsin birbirini anlaması imkansız bence.ancak anladığını iddia edebilir...