- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Acilen 243 Bin Dönü Yatırım Parseli

Kalkınma yaklaşımıyla baktığımızda; 2014’te 2, 2015’te 2 seçim, 2016’da hükümet değişikliği ve darbe girişimi olmak üzere son 3 yılımızı kaybettik.

Diyelim seçim ekonomisi uygulamadık. Önemli değil ki yatırımcılar nasıl hareket edeceğini biliyorlar ve ona göre davranıyorlar. Önemli olan piyasanın nasıl davrandığı.

Alengirli dönemlerde özelliklede büyük ölçekli yatırımlar ve yatırımcılar, özelliklede ileri teknoloji vb. geleceği kurtarmaya yönelik yatırımlar tak diye durur.

Bu yatırımcılar siyasetin çok ötesinde hesap kitap yaparlar, analizler yaptırırlar, başka piyasaları incelerler, bu gidişatla birlikte ne tür makas değişiklikleri ortaya çıkabilire bakarlar, asla duygusal yaklaşmazlar (çünkü duygusal yaklaştıkları gün yok olacaklarını bilirler) ve çok radikal adımlar atarlar.

Bu süreç belki 1 gün belki 6 ay sürebilir. Bu dönem rölanti dönemidir, özetle kaybedilmiş dönemdir.

Ordu’da her yıl 10 bine yakın çocuk doğar. En az yarısı için planlı programlı iş ve yatırım alanı üretmek mecburiyetimiz var. Ne kadar üretiyoruz gözüyle bakmıyoruz. Bakarsak tüm yöneticiler istisnasız sınıfta kalır.

Ancak bana göre her yıl en az 5.000 nitelikli istihdam üretme mecburiyetimiz var. Yarısını hizmet vb. sektörlerde yaptığımızı düşünelim. Demek ki geri kalan 2.500 kişi için yatırım parseli üretmek zorundayız.

Özet; bunu üretmeyen yönetmiyor kandırıyor demektir.

Yatırım başına ortalama 50 istihdam kabul edersek 50 yatırım parseli üretmemizi gerektirir. Ortalama her parsel 10 dönüm olarak düşündüğümüzde yıllık 500 dönüm yatırım parseli üretmemiz icap eder.

Ordu olarak her yıl 500 dönüm yatırım parseli üretiyor muyuz? Hayırrrr. Gerisi teferruat.

Her yıl 500 dönüm yatırım parseli üretmem lazım yoksa başarısızım demeyen her yönetici yanlış tercih demektir.

Ordu’nun her yıl ürettiği yatırım parseli durumuna bakın: tam bir facia. Bu gidişle alkış alabiliriz ancak sonucumuz yıkım olur.

Ondan sonra yöneticiler: ya ben çok çalıştım, 40 yılımı devlete verdim, şöyle uçtum böyle kaçtım falan bir sürü, boş gereksiz anlamsız lafla kendini avuturlar. Böyle yapan yöneticilere sesleniyorum: azıcık da olsa kul hakkı kavramına inanıyorsanız lütfen devletten uzak durun. Kendinizi düşünüyorsanız da bu böyle. Çünkü kul hakkı insanları yönetimleri devletleri bir gecede yok eder. Geleceğinizi de geleceğimizi de karartmayın.

Gelelim sadede…

Kabul edelim son 3 yılımızı ekonomik kalkınma anlamında kaybettik.

Dolayısıyla önerim en az 243.000 dönüm sanayi parseli üretelim. Nasıl mı olacak? çok kolay…

Ordu merkez Karaağaçta 1.050 dönüm, Fatsa da 950 dönüm ve bir o kadarda Ünye de olmak üzere 3.000 dönüm sanayi parseli çalışması yıllardır devam ediyor. Böyle giderse de yıllarca devam edecek.

OHAL durumundayız, bu durumu yatırım süreçlerine uygulayalım ülkemizi de rahatlatalım. Hepsi bu.

Organize sanayi bölgesi (OSB) çalışmalarında prosedürler çok uzun, onlarca kurumla işlemleriniz var. Yüzlerce evrak binlerce imza ve yıllarca süren prosedür, bence çok gereksiz. Ne mi yapalım?:

 

Ordu’yu Türkiye ortalaması bir il kabul ettim. Dolayısıyla her ilde çalışılmış ortalama 3 bin dönüm yatırım parseli çalışmasının olduğunu farzettim. Böylece 81 il 243 bin dönüm yapar.

10 dönümü bir fabrika kabul edersek 24 bin 300 fabrika yapar.

Her fabrikayı 50 istihdam kabul edersek 1 milyon 215 bin direkt istihdam yapar.

Servisi, yemeği, lojistiği vb. diğer çalışanlarıyla birlikte 1 milyon 215 bin de ilave istihdam demektir. Böylece toplamda 2 milyon 430 bin istihdam yapar.

Ordu için ise; 3 bin dönüm, 300 fabrika, 15 bin direkt 15 bin tamamlayıcı olmak üzere 30 bin istihdam yapar. Ortalama bir aileyi 4 kişi kabul edersek 120 bin kişinin ekmek yemesi anlamına gelir.

Kriz dönemlerinden ancak böyle makro bir çalışmayla çıkabiliriz.

AKLIN YOLU BİR VE ACİLEN 243 BİN YATIRIM PARSELİ