- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

İnternet Sohbetleri Veba Gibi Sardı Toplumu

Sosyal yaşamın gözü kulağı olan aklımızın bizlere yetmediği zamanlar da olabiliyor. Yetin(e)mediğimiz beyin hücrelerimizde gişe kapanınca; ne düşünmenin  ne de sözlerin gücü kalmıyor. Toplumu bir araya getiren bedensel fonksiyonların belli belirsiz noktalarda kendinden geçmesiyle birlikte, hasta ve bezgin halimize çareler aramaya başlıyoruz.

[1]Başlangıcını bilir gibi gör(ün)düğümüz dünyanın, insanlara sunduğu akıl ve ötesi çağrışımların etütsüz yaşayamayacağını deneyimlerimizle, istesek de istemesek de anlamak zorunda kalıyoruz. Sosyalitesiz bir hayatın kalitesini bile insanlardan uzak yürüyerek kimlik kaybına neden olacağını ve kimliksizleştirebileceğini fark ettiğimizde, hareketten yoksun kalan işlevlerini yeniden canlandırmak isteriz. Lakin  harcadığımız çabaların, enerji eksiklikliği yarattığını ve ruhani bir yükü hayatımıza aksettirdiğini görmeye başlarız. Zamanı iyi kullanmamanın ya da zamanın da yapılması gerekenleri yapmamanın, neleri elimizden aldığını bu süreç içinde anlarız ve harcadığımız enerjinin benliğimizi de  harcadığını ve tükettiğini  tekrar  fark etmeye başlarız. Bunun ömür adına bir vakit kaybı olduğunu anlarız gecikmeli de olsa.

İnsan içi ilişkilerin; yani yardımlaşmanın veya paylaşımının, yaşadığımız dünyanın her alanında gerekliliğini anlamak ve bunu hayatımıza yansıtma zorundalığımız vardır. Bu kaçınılmazdır toplumsal hayatımız için. Ne yaşanırsa yaşansın, karşılıklı ilişkilerimiz de bunu konuşarak ya da belli çizgi üzerinde anlaşmaya vardırarak halledebileceğimizi öğrenmeliyiz. Tek akıl yerine birçok akıl birlikteliğinin daha muhkem olduğunu görmeli ve tasvir etmeliyiz. Atasözlerindeki çoşkulu ve çok bilmişliğin ara sırada olsa, hayatımıza ne kadar renk kattığının ve bizlerin işlerini ne kadar ve hangi ölçülerde kolaylaştırdığını anlamalıyız. Ne diyor atalarımız “bir elin nesi var iki elin sesi var” bizler bunu "bir aklın kendisi birçok aklın çığlığı var” söz gelimiyle hareket edebilmeliyiz.

Aile, iş, komşuluk ya da ikili herhangi bir ilişkinin bizlere anlam kazandırdığını ortadadır. İlim ve iletişim ya da uzay çağında bu gerçeklerden kaçarak ve güvensizliği bir ilkeymiş gibi hayatımızın içine sokarak, geldiğimiz durum ve çıkmazlardan kurtulmanın yolu, yine muteber ilişkilerdir. Birlikte yapılan bayramlar adı ne olursa olsun, ev oturmaları kiminle olursa olsun  ve  anlamı olursa olsun düzgün ve kaliteli ilişkilerden kaçmak hayatımıza, benliğimize, ruhumuza zararlar verecektir. Ve insan kalabalıklarının anlaşılamaz hale gelmesini düşüncelerimizde anlamsızlaştırmanın, cenaze çıkan ev misali sessiz ve kimsesizlik içindeliği içinde olacağını ve vahim son(uç)lar doğuracağını da bil(e)meliyiz.

Toplumun iletişimi insanlardan uzaklaşma olarak algıladığı bir çağın, ortaçağdan hiçbir farkı olmayacaktır. İnternetle birlikte başlayan kültür alışverişini seviyesiz ve ilkesiz sohbetlere çevirmeyi de başardığımız çağın karanlık ve sır dolu yüzünde eriyip giden ilişkilere tıklıyoruz. Tıkladıkça kolay iletişimle kazanacağımız yere sosyalleşmeyi ya da insani ilişkilerimizi yok ediyoruz.

Rahat ve kolay olan her olgu hayatımıza düzgün girerken kendi çıkarlarımız doğrultusunda yavaş yavaş elimizdekileri de yitirme aşamalarına geldik ve gidiyoruz. Televizyon unsurunun ev sohbetlerini bitirdiği yetmezmiş gibi şimdi de sürü misali çoğalan sohbet siteleriyle ve  çarpık ve günü birlik ilişkilerle yok oluşunu seyrediyoruz. Seyrede seyrede dona kalıyoruz (ortalama) 17 inçlik plazma ekranlar karşısında.

Ve sonuç olarak doğru bir toplumsal birliktelik için doğru internet kullanımına “evet” demenin zamanı geldi. El ve gönül birliğiyle zamanında kaçırdığımız treni nerede yakalarsak kardır. Tv nin yıllarca bozduğu ahlaki, ruhi ve bedeni hayatımızı İnternetin yanlış kullanımıyla batağa sürüklemesine izin vermemeliyiz. Zamanında kullanmadığımız akıl cephanemizde kalan enerjimizi harcamak için, bize kucak açan beynimizde kalan şarjın kullanıma açıyorum. Biletler bedava, hava bedava ama ne yazık ki su  bedava değil lakin düşünmek bedava, insanlık ve ahlaki istikrar bedava. HAYDİ TOPLUMSAL VE DOĞRU VE İDEALİST İNTERNET KULLANIMI İÇİN SIVAYALIM KOLLARIMIZI…