content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

03 Oca

Babil Kulesi..

Türkiye, gerçekten, tam anlamı ile Babil Kulesine döndü. Herkes konuşuyor. Kimse kimseyi dinlemiyor. Bağıran, haklı olduğunu sanıyor. İşsizlik, açlık, sıkıntı almış-yürümüş. Umursayan yok. Herkes, kendi keyfinde; Kolay para kazananlar, sırtını kamuya dayayanlar, yıllık 50 katrilyon faizi (vergisiz olarak) cebe atanlar, lüks ve debdebe içinde. Magazin konusu olmaktan zevk alıyorlar. İsraf ve saltanatlarını sergilemekten sıkıntı duymuyorlar.

Ankara, devamlı hır-gür içinde. Kavgalar, suçlamalar, demagojiler, bitip tükenmiyor. Halkı umursayan yok.

İş ve aş konuları, devamlı gündem dışında. Var mı yok mu; (Obama’nın talimatı ile başlayan) “ açılım” senaryoları. Darbe iddiaları. Yargı’nın/ bürokrasinin/ Askerin/ medyanın/ holding patronlarının güç gösterileri. Dış mihrakların ve dahildeki maşalarının icraatları. Aleni olarak işlenen suçların, cezasız kalması. (DTP gitti, aynı suçları işlemeyi ve bölücülüğü görev sayan BDP geldi. Kin kusmaya devam ediyor) . ( Tekel işçilerinin, haksız ve kanunsuz direnişi sürüyor. Medya, bu istismara çanak tutuyor. Sendikalar-kanunlara aykırı olarak -iş bırakabiliyor. Doğan zararın hesabı sorulmuyor)

Bu arada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olmak üzere, dış mihrakların bölücü gayretleri de sürüyor. Devamlı, aleyhimize kararlar veriliyor;

Neymiş? Nüfus kâğıdına “din” ile ilgili bilgilerin yazılması, insan haklarına aykırı imiş? Peki, ama, bu Ülke’nin tamamına yakın, bu bilginin yazılmasını istiyor. Biz, insan değil miyiz? Bizim hakkımız yok mu? Birkaç ateist, hepimizden daha mı değerli?

Sen istersen yazdırma. Ne halt edersen et. Ama benim hakkıma engel olamazsın.

Bu arada, AİHM deki, Türk hâkim, ne yapar, bilmiyorum? Orada, dekor-kostüm gibi durur mu? Ülkesinin haklarını savunmaz mı? Meydanı, devamlı olarak, Türkiye düşmanlarına (başta Yunanistan olmak üzere) terk mi eder? Yüksek maaşı hak etmeyi, düşünmez mi?

Neymiş? Cemevleri de, cami statüsüne sokulmalı imiş? Peki, hangi gerekçe ile? Hepimizin büyüğü, çok sevip-saydığı, Hz. Ali(RA) Efendimiz, namazlarını camide kılmamış mı? O zaman, cemevi mi varmış?

Niçin, bu tefrika, bu bölünme gayreti?

Neymiş? Aleviler eziliyormuş? Sünniler, çok mu rahat bırakıldı? Devamlı olarak, “irtica iftirasına” muhatap kılınanlar, baskı görenler, kimlerdir?

Bugün, binlerce Alevi Dedesi var. Her konuda, (Kıyafet dahil) serbestler. (Zaten olması gereken de budur) Medyada, bol bol beyanda bulunabiliyorlar. Peki, çıkıp da biri, “ ben filan tarikatın şeyhiyim. Başbakan, beni muhatap almalıdır” dese, ne olur? Ne kıyametler koparılır? Yargısı, askeri, medyası, CHP si ile ne tepkiler gösterilir? Kutlu Doğum haftasına karşı çıkanlar; Erbakan’ın bir enti-püften akşam yemeğini darbe gerekçesi sayanlar; kim bilir ne tür “balyoz” senaryoları hazırlarlar? Yüksek yargı, ne tür beyanlarda bulunur?

Bu dönemde, başta Sn. Kenan Evren olmak üzere, bazıları da günah keçisi olarak, hedef yapıldılar. Şarkıcı tipler bile, Sn. Evren’in sırtından, ucuz kahramanlık yapar, oldular. Hadlerini aştılar.

Keşke, herkes Sn. Evren kadar dürüst ve vatansever olsa.

(Bu Ülke’de, entel- dantel takılmak için, ucuz lâflar etmek, ille de sol takılmak, hep moda olmuştur. Ne gariptir ki; adam, yüz karası 27 Mayıs ihtilâline övgüler düzer, 12 Eylül’e karşı çıkar. Devamlı darbe teşvikçiliği yapar. Demokrasiye hiçbir zaman sahip çıkmaz. Kendini, halkın üzerinde görür. Sonra da, Evren Paşa’yı tenkid eder. Birtakım cadde ve meydanlara verilmiş ismin, kaldırılması için çalışır. O ismi, yalakalık olsun diye koyanları, görmezden gelir.)

Velhasıl, herkes, bilen-bilmeyen, konuşuyor. Devamlı lâf üretiliyor.

Hiç olmazsa; Hak’kın / Hakikatin ve Halkın sesi olalım. Dış mihrakların, borazanı değil…

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank