content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

29 Eyl

Yurt Dışına Gitme ve Değişim

Değişimin En büyük Nedenlerinde Biri, Yurt Dışını Görmektir 

Geçtiğimiz günlerde  Nabi Kırmızı arkadaşımız yazdı, Amerika izlenimlerini. Amerikan vizesinin zor alındığına yönelik şehir efsanelerinin, müracaat ettiğinde yaşamadığını ve gümrükte ise çok kibar bir şekilde karşılandığını anlatan yazısını okuyunca vize için bizim yaşadıklarımızda gözümüzde canlandı.Birkaç ay önce Amerika'ya gitmeye karar verdik, eşimle. Geçtiğimiz günlerde randevu aldık ve sabah 10.15'de İstinye'de ki konsolosluğa vardık. Tahmin ediyorum, Türkiye'de bulunan yabancı elçiliklerinin en görkemlisi İstanbul'da bulunan ABD konsolosluğu.

Binayı görünce, neden ABD'nin büyük bir ülke olduğunu anlıyorsunuz. Girişinden itibaren farklılığı fark ediyorsunuz. 

Almanya'da Münih'te Türkiye Başkonsolosluğu'na gitmiştim. Salaş bir binaydı. Girişi ise basit bir köy kahvesinden farksızdı. Bence Türkiye'nin gelecekte yapacağı en önemli işlerden birinin de yurt dışında bulunan konsolosluk binalarının yeniden düzenlenmesi olduğuna inanıyorum

Neyse gelelim Amerikan Konsolosluğu izlenimlerimize. Sabah 10 dakika erken alındık içeri. Tam 10.15'de sıramız geldi. Aynur'un doldurduğu formda yanlışlık yoktu. Benim formumda ise bir yer yanlıştı ve dışarı çıkarak internetten bir kez daha doldurmak zorunda kaldım. 

İçeride üç ayrı sıraya girdik. Birincisinde evrakları teslim ettik, ikincisinde parmak izlerimizi verdik, üçüncü bölümde ise çok kısa birkaç soru soruldu. Eşim Aynur, lazım olur gerekçesi ile kocaman bir şahsi dosya hazırlamıştı. Ancak dosyamızda tek bir evrakımıza dahi bakılmadı. Amerikalı bayan iyi yolculuklar dilediğinde, kendisine 'evraklarımıza bakma gereği duymayacak mısınız?' dediğimizde, 'gerek yok' deyince şaşırdık. 

Birgün sonra pasaportlarımız adresimize gönderilmişti. Biz 10 yıllık Amerikan vizesini birgün içersinde almıştık. ABD vizesi ile ilgili anlatılan olumsuz şehir efsaneleri ile karşılaşmamıştık ve birazda şaşkındık. Aynen Nabi Kırmızı gibi. 

Büyük bir aksilik olmaz ise… 

Büyük bir aksilik olmaz ise, Ekim'in 10'na kadar Amerika'ya gitmiş olacağız. Vize almanın Amerika'ya girmek olmadığını, görevli polis tarafından gözü tutmadığında geri gönderilebileceğinize yönelik yine çok hikaye dinledik.

Kırmızı, yazısında çok kolay ve oldukça kibar davranılarak giriş yaptığını anlatmıştı. Bizde, birkaç hafta sonra yaşayıp göreceğiz.

Aynur'un doktoru 12 saatlik uçak yolculuğu için herhangi bir sakınca olmadığına dair bir rapor verirse, Amerika'nın iki eyaletine yönelik geziler yapacağız. İzlenimlerimizi dönünce Nabi Kırmızı'nın yazdığı gibi bizde yazacağız.
 
Değişimin en önemli iki gerekçesi

Dünyanın herhangi bir yerini görmenin ne anlama geldiğini yurt dışına çıkanlar iyi bilirler. Bugün ülkemiz değişmiş ise ve değişim tılsımlı bir sözcük ise bunun en önemli nedenlerinden birinin de yurt dışına çıkan insanlarımızın anlattıklarının ve yazdıklarının olduğunu tahmin ediyorum. Dünyanın nasıl yönetildiğini görmek, kentlerin nasıl düzenlendiğini bilmek ve ülkemize dönünce aradaki farkı görünce nasıl kötü yönetildiğimizi yaşayarak fark etmek
 

Milyonlarca insanımızın Avrupa'nın değişik ülkelerinde çalışmaları, 2., 3. kuşakların oralarda mesken tutmaları da değişimin en önemli nedenlerinden biri. 

Yurt dışını görüp dönenlerden duyduğumuz en önemli sözcük şu oldu. 'Bizim memleket düzensiz olsa da bir başka güzel.' Ancak tüm bu sözcüklere rağmen biliyorum ki, sınır kapılarımızı açsalar ve yurt dışındaki ülkelerde kapılarını açsa milyonlarca insanımız ülkeyi terk eder.

Okuduklarımız, gördüklerimiz fikirlerimizi ve dünyaya bakışımızı zenginleştiriyor. Zenginleşen fikirler bizi tek boyutlu bakış açısından kurtarıyor. Hayata ve kendimize çok boyutlu bakabilmek ise bizimle beraber, çevremizi geliştiriyor. 

Bugün geldiğimiz ve yaşadığımız değişimin en büyük nedenlerinde biride yukarıda dediğim gibi bu. Anadolu'nun ıssız köylerinden, kasabalarından yola çıkan köylülerimiz, ana damarın temsilcileri yaşadığımız değişimin bugün en büyük destekçileri oldular. Onlar değişirken, yakın çevrelerini anlattıklarıyla etkilediler. 

Onların her yıl ülkelerine dönmeleri, yatırım yapmaları köylerimizi, kasabalarımızı ve ülkeyi zenginleştirdi. 2. ve 3. kuşaklar ise köylülüğü bırakan yeni kent yaşamını benimsemiş, yurt dışında okumuş, yabancı dil bilen dünyanın farkında olan yeni bir yapıyı ortaya çıkardı. 

Anadolu sermayesi diye ifade ettiğimiz muhafazakarlığın yine bu toprakların temsilci olan yeni sermaye ise yurt dışında iş yapmaya başlayınca, oralarda yatırım yapmaya başladıklarında ise değişimin daha farklı bir boyutu ortaya çıktı.

Yeni bir ufuk ve yeni bir başlangıç için

Evet, dünyanın her bir yerini görmek, yeni bir kitap okumak nasıl hayatımızı zenginleştiriyorsa, önümüzde yeni ufuklar açıyorsa, bugün tartışılmaz dünyanın yeni merkezi olan Amerika'yı görmekte bizim önümüzde yeni ufuklar açacak. Hayatımızın yeni bir başlangıcı olacak.

Hayatımızın yeni bir değişim noktasındayız. Yeni hedefler önüne koymak, o hedefleri gerçekleştirebilmek için yoğun bir çaba harcamak, sonrasında ise önümüze çıkan fırsatları iyi değerlendirerek yeni bir hayata yelken açmak. Hayat işte, böyle bir şey. 

Ya yelken açanlardan olursunuz yada yelkenlerinizin bile olmadığını bilerek yaşarsınız. Ben ise, hayatımın her evresinde yeniye ve farklılığa yelken açan biri oldum. Bundan da hiç pişman olmadım.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Yurt Dışına Gitme ve Değişim”

  1. 1
    İbrahimî Feyzullah YALÇIN Says:

    "amanın ülke batıyor!" "vatanı karış karış satıyorlar!" "fakir ama onurlu ülke" kavramları, Facebook'a Google'a, Twitter'a yenilmiştir. Koluna İsviçre menşe'li saat takan, Amerikan tarzı evde oturan, Uzakdoğu menşe'li laptop kullanan, Almanya menşe'li arabalara binen, Yurt dışına gidip gelen insanların sayısı her geçen gün artıyor. Ve artık insanların derdi "Vatan Millet Sakarya" değil ekonomidir.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank