- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

24 Ocak 1970 Irak Türklerine Verilen Kültürel Haklar, Diktatör Rejim, Geri Alınmıştır

Irak Kuruluşunun daha önceleri bu kutsal Türk topraklarında, kendi yurtlarında yaşayan Irak Türkleri, aydın, kültürlü bir millet olarak bu topraklarda uygarlık, hoşgörüyle, sevgiyle, özveriyle büyük devletler kurmuşlardır,Sayıları 3 milyondan üstünde olan Irak Türkleri, anavatanları olan Kerkük, Musul ve Erbil şehirlerinde bunlara bağlı yüzlerce, ilçe, kasaba, köylerde, kendi vatanları olan Irak toprağında, günümüze kadar

Toprak bütünlüklerini, tüm acı, baskıya rağmen ayak üstünde durarak, dillerine, görenek, geleneklerine canlarıyla, kanlarıyla, şehitler vererek sahip çıkmışlardır.

Birçok anayasal, kültürel, siyasi haklardan yoksun kalarak, soykırım, katliam, çile, baskı, acılarla yaşamışlardır.

Bu kutsal toprakları, Türkçe Anne dilleri, milli duygularından dolayı, çok sayıda aydın ve kültürlü, yiğit insanları dillerinden ve Türkiye, Türklüklerinden dolayı, idam edilmişlerdir, birçok Irak Türkleri de hapsedilmiştir.

Irak’ta hüküm süren, iktidara gelen devlet yönetimleri, diktatörler Irak Türklerine hiçbir hak tanınmamıştır, ve her zaman gözerdi etmişlerdir.

Irak Türklerine göz açtırmayan rejimler İster işyerlerinde ister özel yaşamlarında Türkçe konuşulmayı yasaklamaya çalışmışlardır.

Diktatör Saddam rejimi tarafından üstün, yüce tarihleri, edebiyat, kültürlerine engel olarak, gelenek, göreneklerini, ortadan kaldırmak için 35 yıl Araplaştırma politikasıyla eritme, yok etme, ortadan kaldırma zorlamışlardır.

Onur, töresiyle, Yiğitliğiyle birçok iyi yanlarıyla tanınan Türkler ve  her zaman olduğu gibi yine kendilerini korumaktadırlar,

Irak Türkleri tarih boyunca bu topraklarda sayısız devlet ve atabeyler kurarak kendi varlıklarını kuşaktan kuşağa aktarmışlardır.

24 Ocak 1970 yılında Irak’ın Baas Partisi hiçbir geçerliliği ve inandırıcı yönü olmayan bir takım kararlar alarak, Irak Türklerine sözde, kültürel haklar tanımıştır.

Bu haklar bir seneden sonra zorla alınarak, çok sayıda milletimiz şehitler vererek, hapishaneye atılmışlardır.

Irak Devrim Komite Konseyi ve dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Hasan El Bakır’ın eliyle imzalanan 89 numaralı 24 Ocak 1970 tarihli kararı Irak’ta Türkmen milletine, Kültürel Hakları gazete, dergide ve medya yoluyla bildirmiştir.

Bu haklar kültür, eğitim ve enformasyon alanında olarak, üç konuyu kapsayarak, 7 maddeden oluşmaktadır.

Belirtilen maddeler ise şunlardır

Irak Türklerinin yaşadıkları bölgelerdeki ilkokullarda, Türkçe eğitim yapılacaktır.

1-Türkmence eğitim veren   okullarda eğitim araçlarının Türkçe açıklanması.

2-Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak Türkmen Eğitim Müdürlüğü’nün kurulması.

3- Türkmen şair ve edebiyatçılarının birlik kurmalarına imkân tanınması ve desteklenmesi.

4-Türkçe olarak bir haftalık gazete, bir adet de aylık derginin çıkarılması.

5-Kerkük Televizyonu’nda Türkmence programların arttırılması.

6-Tanıtma ve Kültür Bakanlığı’na bağlı olarak Türkmen Kültür Müdürlüğü’nün

Kurulması

Türkmen kültürel hakları taktik amaçlı olarak, bir yıl uygulanmıştır, fakat

daha sonra yavaş, yavaş bunlar yürürlülükten kaldırılmıştır. Okullar kapatılmış, radyo

TV yayınları azaltılmış, Türkçe konuşmak yasaklanmıştır.

Anne, babaları zorla imzalatarak okulların kapatılması için dilekçe verilmesi istenilmiştir tahdit, hapisle insanları korkutmuşlardır.

Türkmen öğrencilere anadilde eğitim verileceğini duyan Irak Türkleri, buna çok sevinmişleridir, ama sevinçleri, gözyaşıyla karışarak, birçok yerde Türkçe konuşmak cezalandırılmıştır.

Irak Türkleri eğitimin Arapça değil Türkiye Türkçesiyle, Latin harfleri ile olmasını istemişlerdir, Saddam rejimi buna karşı olarak, Bu nedenle çok sayıda Türkmen aileler imza toplamıştır.

Fakat cellât Irak rejimi, Irak Türklerine baskı ve zulümlerini artırarak, Türk, Türkmen ayrımı yaparak, ve zorla Arap alfabesini bir sene kullandırtmıştır, ve onu da yine yasaklamıştır.

Bununla da yetinmeyen Arap Baas rejimi, Kerkük ve çevresinde açılan Türkmen okullarında Türkçe eğitimi yasaklayarak, okulların adlarını da Türkçeden Arapçaya çevirmiştir.

Ayrıca Kuzey Irak özgür olan 36 paralel bölgesinde yayınlanan bir bildiriye göre Erbil şehrinde de, Türkçe eğitim veren okulların açılması uygun görülmesine rağmen, Kürt gurupların silah tehdidi nedeni ile birçok okullarının günümüzde kapanmasına rağmen görevli Türkmen heyetleri işlerini yarıda bırakmak durumunda kalmıştır ve okulların sayısı günümüzde bir iki  görünmektedir, ister Arap, rejimi, ister kuzey Irak yönetimi Türkçe dillerimize karşı durarak yasaklamaya çalışmaktadır.

Oysa Erbil’de 25 Türkmen okulunun açılması planlanmıştı. Mahalle muhtarları Türkmen ailelerin okullarının açılması için topladıkları imzalara karşın, Kürt gurupların tehditleri sonucunda böyle bir durumun olmadığını, Erbil Eğitim Müdürlüğüne bildirmek durumunda kalmışlardır.

Erbil’in bir Türk şehri olmasına karşın, dağlardan, köylerden gelenler, Türk bölgelerine yerleşen Kürtler, demografisini bozmakla, Erbil’in bir Kürt şehri olduğunu iddia göstermektedirler.

Bu olay üzerine, Türkmen Kardeşlik Ocağı Genel Merkezi Bağdat’tan Yönetim Kurulu üyesi Celal Nakip oğlu başkanlığında, bir heyeti, durumu öğrenmek üzere Erbil’e göndermiştir. Kürt gurupların yoğun baskıları ve tehditleri sonucunda, tüm girişimler başarısız kalarak, Erbil’de Türkmen okulları açılamamıştır.

1990 yılında Saddam rejimine karşı ayaklanan, aydın Türkmen kardeşlerimizin çabaları sonucunda, Erbil şehrinde Türkçe eğitim veren okullar şehitlerin kanıyla, mücadelemizin sürmesiyle açılabilmiştir.

Yine Kürt gurupları buna karşı sesiz kalmayarak Türkmen kuruluşlara uygulamış oldukları baskı ve saldırılar günümüze kadar sürmüştür ve sürmektedir.

Ana dilde eğitim, okumak doğal haklar olarak, Irak rejimi tarafından, nüfusları 3 milyondan fazla olan Irak Türklerine çok görülmüştür ve yasaklanmıştır.

Irak’ın Arap Baas rejimi Türkçe okulları kapatarak, ve sayısız Irak Türklerini hapsederek, idam ederek, birçok insandan haber alınamamıştır.

En doğal ana haklarımız olan Türkçe okumak, eğitim ve kültürel haklarımız, şehitlerimizin kanlarıyla tarihe yazılmıştır.

Bu haklarının alınması verilmesinden daha önemli olarak, Irak Türklerinin uğradığı insani ve siyasi haksızlıklar belgelerle tarihimizde kanıtlanmıştır.

Irak Türklerinin milli hakları Türkmen milletinin kutsal mücadelesinden doğmuştur, Irak’ta Türkmen milletinin milli, kültürel ve tarihsel varlığını göz önünde kanıtlarla, belgelerle bulundurmaktadır.

Irak Türk milleti uzun yıllar boyunca, kültürel haklarından mahrum edilerek baskı ve zulüm altında yaşamıştır. Türkmen milleti, uluslararası ve BM nezrinde destek görmemiştir.

Ve kendi eliyle haklarını almak için hala günümüze kadar, yiğitlerini şehit vermektedir.

Irak Türkleri kendi çabasıyla içinde bulunduğu baskı ve zulümleri dünya kamuoyuna belgelerle kanıtlanmıştır ve haklarını almaya direnerek, milli kimliğini ortaya atarak kutsal, aydın tarihini bilmeyenlere bildirmektedir.

Irak Türklerinin yurdu olan Kerkük, Musul ve Erbil’in birer Türk şehirleri bellidir, kanıtlıdır, belgelerle kimliğini göstermektedir.

Bu şehirlerde, Türkçe eğitim veren okullar yiğitlerimizin, kahramanlarımızın adamış oldukları kanlarıyla, temiz canlarıyla açılmıştır.

Türk Kerkük şehrinin varlığı, zenginliği nedeniyle Kerkük’te Kürt nüfusunun artmasının sağlamak için, köylerden ve kasabalardan şehirlerimize doğru göç etmişlerdir, Kürtleştirme planı ön görünmektedir. Aynı olay Baas rejimi tarafından da uygulanarak Arap Devletleri Filistin, Mısır, Irak’ın güneyinden Arap kökenli insanları para, ev karşılığı Kerkük’e yerleştirmiştir.

Kürtler, Türkleri Kerkük ve öteki Türk bölgelerinde silahlanarak yok etmek sildirmek için her türlü baskı, katliamlara kakmışlardır 14 Temmuz 1959 yılında çok sayıda Türkleri işkenceyle Kerkük’te şehit ederek, kanlı katliamı gerçekleştirmişlerdir.

Bugünde aynı niyette olduklarını ve Türkmen kuruluşlarına 1991, 1996, 1998 ve 2000’de 2003- 2004- 2005- 2006- 2007 tarihlerinde her türlü saldırıları

ispatlamıştır.

1970 yılından başlayan Kürtlerin, Türkmenlere karşı tehditleri 1959’daki Kerkük katliamının tekrar yapacaklarını dile getirerek söylemektedirler.

Kürt politikacılar da Kerkük’ün Kürt bölgesine katılması gerektiğini ısrarla vurgulayarak her türlü baskılar yapılmaktadır.

Irak Türklerine Kültürel hakların tanındığı 1970 yılının 7 Temmuz’unda, Kerkük Kalesi altında, Muhammed Remzi Saatçi adlı Irak Türk’ünü, bir gurup silahlı Arap, milletin önünde kurşuna dizerek, şehit etmişlerdir.

Bu olay sonucun de ilk defa olarak, korku , ölüm karşı Irak Türkleri okullarını, dükkanlarını, iş yerlerini kapatarak ayaklanmışlardır. Alev gibi yanarak, milli duyguyla coşan erlerimiz, öğrenci, gençlerimiz sokaklara, caddelere dökülerek iktidarlı, güçlü olan Arap Baas rejimine direnerek canlarıyla karşı durmuşlardır‘

Artık Irak Türkleri bir daha göz göre, göre, caddeler ortasında öldürülmeyecek şehitlerin hakları alınacak, diye hep bir ağızdan Saddam ve Baaasçılara karşı pankartlar hazırlanarak, ‘Türkmen kanı yerde kurumaz, biz Türkmen’iz ölmeyiz, Kerkük Türk’tür, Türk kalacak’ diye sloganlar haykırmışlardır.

Bu gösteriye kadın, erkek binlerce Irak Türk’ü katılarak, Herkesin yüreği Türkiye, Türklükle, milliyetçilik büyük aşk tutkusuyla dolmuştur, coşmuştur, kabarmıştır.

Düşmanlar Kerkük Türklerine yapılan zulüm baskıları, Erbil, Musul, Telafer, Altunköprü, Tazehurmatu, Tuzhurmatu ve Kifri Türklerine de uzun yıllar uygulamışlardır.

Irak Türklerine karşı 1974 yılında Kürtler her türlü tecavüz ve saldırılarda bulunarak, Türkmen okullarında Kürt öğrenciler, tarafından Türkmen öğrenci ve öğretmenlere sürekli sataşmalarda bulunarak onları bıktırmakla ana dilde okullarını bırakmak için türlü engeller yaratmışlardır.
Bu acı durumlara karşı olarak ta, Irak Türkleri bir araya gelmek için gizli olsa da çok güçlü bir teşkilata ihtiyaç duyulduğun öne sürerek,  çalışmalar yapmakla varlıklarını bildirmekle Kürt ve Araplara karşı direnerek , hızlı çalışmalarda, faaliyetlerde görünmüşlerdir.