- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

2030’Larda Tarımda Neler Bekliyoruz?

Uluslararası kuruluşlar, ellerindeki olanaklardan yararlanarak, dünyanın branşlarıyla ilgili potansiyel gelişmeleri ve olası senaryoları yıllık raporlarla kamuoyuna duyururlar. FAO da 2016 yılında, tarımla ilgili olarak bir rapor yayınladı: “World agriculture: towards 2015/2030 AN FAO PERSPECTIVE (https://goo.gl/I46NV6) [1]”. FAO’nun çok disiplinli bir ekibi tarafından hazırlanan bu rapor, ormancılık ve balıkçılık sektörleri de dâhil olmak üzere, geçmişe ve günümüze dayanarak, dünya gıda, beslenme ve tarım alanındaki uzun
vadeli gelişmeleri değerlendirilmektedir.

Tarımsal ürün talebi, üretim ve ticaret,  gıda güvenirliği ve yetersiz beslenme konusunda celtik3beklenen gelişmelerle yola çıkan raporda, tarımın, kırsal kalkınma, yoksulluğun hafifletilmesi ve genel ekonomik büyümedeki rolü ele alınmakta, ayrıca tarıma, küreselleşme ve serbest ticaretin etkilerine değinilmektedir.

Raporda beslenme yetersizliği ile mücadelede tam başarı sağlanamadığı, tarım alanlarının sulak alanlara ve yağmur ormanlarına kaymaya devam etmesi gibi, dünya ekonomisini ilgilendiren konularda, ülkelerin ve uluslararası örgütlerin dikkatleri çekilmek istenmektedir. Örneğin dünyada eksik beslenen nüfusun 1999’lardaki 776 milyondan, 2015’lerde 610 milyona düştüğünü, fakat celtik22030’larda ancak 440 milyona düşürülebileceği dile getirilmektedir.

Diğer taraftan, son yıllarda tarımsal üretim ve bitkisel verim artış hızı yavaşlamıştır. Bu yavaşlama, tarımsal girdilerdeki sorunlardan değil de talepten kaynaklanmaktadır. O da 1960 sonrası yaşanan dünya nüfus artış temposundaki yavaşlama ile açıklanabilir. Sonuç olarak, dünya tarımsal ürün talebindeki artış son 30 yılda % 2,2 iken, önümüzdeki 30 için yılda % 1,5’a düşmesi beklenmektedir. Söz konusu artışlarda, günlük kişi başına düşen kalori artışı da etkilidir. 1960’larda 2360 0lan söz konusu birim, 1990’larda 2800, 2015’lerde 2940 olmuştur. 2030’larda günlük kişi başına düşen kalori ise 3050 kcal/kişi/gün olarak tahmin edilmektedir.

2030’lara doğru yıllık kişi başına tüketimindeki değişimde iki gıda gurubu dikkat çekmektedir. 2007’lerde yıllık kişi başı bitkisel yağ tüketimi 12 kg/kişi/yıl,  2030’lar için 14 kg/kişi/yıl olarak tahmin edilmiştir. Aynı dönemler için et tüketimin de %15’lik bir artış söz konusudur.

Bu beklentiler sıralanadursun, bilim ve ticari çevreler 2030’lar için çok sayıda araştırma tamamlamış veya planlamıştır. Birim alandan daha fazla ürün kaldırmaya olanak tanıyan “anıza ekim ve transgenik soya çeşitleri” ile yılın ikinci ürününü  de üreten bazı Güney Amerika ülkeleri, yalnız Avrupa’ya yıllık 40 milyon ton civarında (Türkiye’ye de 3 milyon civarında) yemlik soya ihraç etmektedirler. 2030’lara doğru tarımsal üretimi artıracak bir seri yeni buluş ve araştırma sonuçlarından bazılarına bir göz atalım:

Türk tarımı da bu ve benzeri yeniliklerden yararlanacaktır. Bunun için matbaaya yüz yıl geç devreye sokmamıza neden olan zihniyetleri aşmış olmamız gerekmektedir. Bugün tohumculuğumuzda yaşanan o, pek sağlıklı olmayan gelişmeler, paydaşları düşündürmektedir. Yabancı çeşitlere veya genetik materyale ıslahçı hakkı ödeyerek çeşit tescil ettirmeler ne ölçüde sürdürülebilir? Bu konuda ulusal insan gücü potansiyelini devreye sokacak yasa-yönetmelikleri hazırlamak o kadar mı zor? İlginçtir, Brezilya tarımsal mucizesini, kamu araştırma kuruluşları, özel sektör ve üniversiteleri bir çatı altında toplayarak gerçekleştirmiştir (https://nacikgoz.wordpress.com/2012/08/ [6]).

Nazimi Açıkgöz