- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Oralarda Havalar Nasıl Annem?

Çoğunun o gün gelsin diye can attığı anneler gününün nedense hiç mi hiç gelmesini istemeyenlerdenim. Nasıl isteyebilirim ki... Elini öpeceğim, çiçek verip sevgiyle kucaklaşabileceğim bir annem mi var sanki. Yattığı soğuk yüzlü mermerden mezarına bile uzağım bu defa. Hoş, yakın olsam da mutlulukla sarılıp, sıcacık ellerine çiçek verdiğim annem yerine, soğuk, üstünü yabani otların sardığı nemli toprağa çiçeğini bırakırken hıçkırıklarla boğulmak çok mu mutlu edecekti beni sanki. Aksine mutsuzluğum daha da artacaktı. Bedbaht olacaktı ruhlarımız.

Gittin ebediyete, dönüşünü beklemekte güzel olurdu gidişinin dönüşü olsaydı eğer. Yokluğun ne zormuş annem meğerse. Hüznünü, çileni, talihsizliğini bıraktın sonsuzluğa giderken. Yokluğunda içini yaktığın kızına. Hüsran, gözyaşı, kalp ağrısı, ayrılık acısı, kimsesizlik sancısı, yürek sızısı bıraktın mecbur gitmelere yol alırken. Birde duvarda asılı fotoğrafın... Elinde çiçek, en içten gülüşünle duruyorsun karşımda.

Severdin çiçekleri. Miras kaldı bana senin çiçek sevgin. Sevmedin hiç sevgilere ihaneti. Sadık kaldın hep sevdiğine gittiğin ebediyete kadar. Sadakatinde senden bana hediye. En güzeli, en özeli senden bana kalanlar.

Her şeye rağmen hayata tutunuşun, yaşamı sevmen, zorluklarda yılmayan mücadeleci annem. Emanetlerine senin kadar değer veremedim, bakamadım belki ama inan hep iyi olsun diye çalıştım. Sen gittin ya içimde hep bir sızı kaldı kahkahalarımda bile sızlayan. Mahzun bakışım dahada mahzunlaştı, yürek yangınım arttı yokluğunda.
Hatırlar mısın annem, köydeyken pek çarşı pazar bilmeyen, senin Gül Ayşe (papatya) kızın kır çiçekleri toplayıp içten sevgisiyle ellerine bıraktığı nazlı çiçekleri alırken o sıcak sarılmamızı... Çiçekler bile sakin, mutluydu biz sarılırken sıcacık kucağına dağılırken.

Artık kır çiçekleri bile mahzun sen yoksun diye. Sevginle içimi ısıtan yüreğim buz kesti yokluğunda. An an hatırladıkça hatıraların bile yakıyor buz kesen yüreğimi. Gel desem gelemezsin biliyorum ama yine de yürekten çağırıyorum dön gel artık gittiğin yerlerden. Sen gelmezsen beni çağır ben geleyim yanına annem. Gittin ya sıcaklığımı da götürdün giderken.

Ellerimin üşümesi bu yüzden belki de. Yokluğun üşütüyor bedenimi sen üşüme annem. Senin de soğuk sudan çıkmayan ellerin üşürdü yığınlarca yıkadığın çamaşırları durularken. Oralarda havalar nasıl annem? Yine ellerin üşüyor mu? Parmakların kıpkızıl oluyor mu soğuktan? Mevlâ'm dua için semaya kaldırdığın ellerini hep sıcak tutar inşallah.

Buralara bahar geldi ama sensiz hep kış bana. Kavuşalım artık kışımız bahar olsun hep. Sıcak yüreğin yüreğime değsin başka sıcaklık istemem annem.

Annesi hayatta olanlar, bilin ki en büyük şansa, en büyük mutluluğa sahipsiniz. Ömrü kısada olsa annem sen olduğun için bende çok şanslıyım annem. İçimde yaşadığım sürece yaşattığım annemin ve tüm annelerin anneler gününü kutluyorum. Ne mutlu anne diye seslenen çocuğa, ne mutlu yavrum diyebilen anneye, anneyim diyebilen annelere...